"biz muhafazakarız" diyen rte'nin devr-i saltanatında, alkol ve kız limitleri muhafaza edilememiştir. alkol tüketimi bu dönemde ikiye katlandığı gibi, ülkemizin kız kaynakları da hızla tüketilmeye başlanmıştır. önceki dönemlerle kıyaslandığında, "evlenmeden önce tüketilen kızlıklar" sayısında bu dönemde büyük bir artış gözlenmektedir.
bu işte bir paradoks var mıdır, bana mı öyle gelmektedir?
artmasının nedeni, akp den önce köşe bucak kaçan dinci ve yobazların, kendi düşünceleriyle aynı yapıya sahip partinin iktidar olmasıyla, cahil ve yobaz insanların inlerinden çıkıp gözlerimize batması ile oluşan durum. adamlar rahat.
bastırılan yasaklanan herşey insana daha cazip gelir. dünyada alkol tüketiminin, eşcinselliğin, çocuk istismarının, fuhuşun en yaygın olduğu yerler arap yarım adasındaki müslüman ülkelerdir. ayrıca lenin'nin yıktığı kiliselerden sonra rusyada bağnaz hristiyan sayısıda hızla artmıştır. bu insanın içgüdülerinde genlerinde var.
sorunu, belki daha iyi ortaya koymak gerekmektedir:
1. akp döneminde alkole ve seks'e dair herhangi bir yasak, kısıtlama vs yoktur. (bu konudaki, "yasak-bastırılmışlık" tezlerine katılmıyorum.) bir iki rutin dışı işlem, 8 yılda devede kulaktır.
2. arap ülkelerinde alkol, eşcinsellik vs konuların, dünyanın diğer yerlerinden daha fazla olduğu da doğru değildir. elbette oralarda da bunlar vardır ama, avrupa ile, abd ile kıyaslanabilir mi?
sorun acaba kurallar, normlar değil de, içten gelen bir şeyler midir? (sosyal çürüme veya özgürleşme vs gibi)
