artık tek rakipleri kendileri kaldıktan sonra vuku bulandır!
bilindiği üzere abdullah gül uzun zamandır akp başına ve başbakanlığa dönüş için yeşil ışık yakmıştı.
a.gül adına konuşan bülent arınç akp'ye döner başka parti kurmaz vs demişti.
b. arınç'ın başını çektiği gelenekçi kanat (akp'nin dinazorları) başa a. gül'ün geçmesini istiyorlar.
buna karşın kaç yıldır piştiğini düşünen yenilikçi kanat (eskileri satanlar) başa içlerinden birinin geçmesini istiyor.
bülent arınç ve yalçın akdoğan'ın karşılıklı atışmalarına şahit olmuştuk!
ak kulis tarzı akp'nin yenilikçi kanadı tarafından yönlendirilen siteler de a.gül'ü tiye alan tweet'ler atıyorlardı.
****
rte'nin cumhurbaşkanı olacağı kesinleşir kesinleşmez abdullah gül'den hamle geldi!
Bu partinin kurucusuydum. ilk başbakanı ve cumhurbaşkanıyım. Cumhurbaşkanlığım bittiğinde şüphesiz ki partime döneceğim. Partime dönmem benim için doğal olan şeydir. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26984622.asp
tüm ipleri elinde tutmak isteyen rte ve yenilikçi kanattan karşı hamle geldi!
hüseyin çelik: Hatırlarsanız 2002de başbakanımız seçime sokulmadığı için genel başkandı, Sayın Abdullah Gül hükümeti kurdu. O bir zaruretti arkadaşlar, bugün böyle bir zaruret yok arkadaşlar.
akp kongresi 27 ağustos'ta (çarşamba) toplanacaktır. (28 ağustos'ta a.gül'ün görev süresi doluyor!) AK Parti genel başkanı Türkiyenin başbakan olacağı için ülkemiz için bu kararın hayırlı olmasını diliyorum. (yani diyor ki milletvekili olmayan parti başkanı olamaz! a.gül'e kapılar kapalı! avucunu yalasın! gitsin kayseri'de pekmez kaynatsın!) http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26985089.asp
***
şimdi bazı ak şekerler çıkacak "nifak sokmaya çalışıyorlar yok öyle bir şey vs." diyecek.
hatırlarsanız akp - cemaat savaşı başladığında ve bunu dile getirdiğimizde de aynı şeyleri söylüyorlardı!
kasetlerle genel başkanlar gönderilen, binbir alavere dalavereyle sürekli içten darbe yapılmaya çalışılan, en basit bir belediye meclisinde bile kendi içlerinde didişmeden duramayan partilerin geleneksel reflekslerine alışmış kişiler için çok ilgi çekici olan savaş biçimidir. elbette hala bu tarz entrikalarla bir şeylerin başarıldığı partileri destekleyenler, milletten başka hiçbir güvencesi olmayan bir partinin başına eski liderin bizzat kitleyi memnun edecek ve desteğini sürdürmesini sağlayacak birini getirmesinin mutlak gerçeklik olduğunu kavrayamayabilir.
erdoğan'ın tek adamlığının, diktatörlüğünün eleştirilebileceği en başlıca alan olan ak parti'nin içişlerini güç savaşları falan diye lanse etmek ise muhaliflerin içinde bulunduğu kötü duruma işaret etmektedir. zira ak parti'nin içinde 'erdoğan'a rağmen' diye bir şeyin olamayacağı, çünkü teşkilatın ezici çoğunluğunun yalnız erdoğan'a bağlı olduğunu bilmek için biraz araştırma ve gözlem yeteneği gerekmektedir. ne çeşit hamleler çeviriliyor olursa olsun, erdoğan'ın ağzından kimin adı çıkarsa o başbakan olacaktır. erdoğan da kitleyi tanıyan liderlerin gelmiş gelmiş en ama en iyisi olduğu için, seçmeni en çok kime güvenecekse onu seçecektir.
gelenekçiler ve yenilikçiler kıran kırana birbirine giriyor!
tahminim dinazorlar tasfiye edilecektir. zira erdoğan tüm ipleri elinde tutmak için böyle istiyor gibi.
tabi kimin elinde ne koz var bilinmez!
neyse bugünün haberleri
şamil tayyar: Abdullah Gülün açıklamaları sorumsuzluk!
AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz: AK Partide şuan milletvekilliği yapmak böyle hadsiz ve nezaketsiz açıklamalar yapma cüretini kimseye vermez. Sayın Abdullah Gülün bu hareket için hiçbir zaman Bölen olmayacağından bilakis Birleştiren olacağından hiç şüphem yoktur. AK Parti hareketinin misyonunu özümseyen herkes bu davada makam, koltuk ve kişisel hırsın söz konusu olmayacağını bilir.
Bu partinin kuruluşunda büyük emekleri geçmiş ve her türlü siyasi riski alarak bu davaya hizmet etmiş Sayın Abdullah Gülü hedef alan bu gibi açıklamaları fevkalade yanlış buluyorum.
şamil tayyar: Gezi/17 Aralık darbe girişiminde başbakanı yalnız bırakanlar ve kirli ittifakın değirmenine su taşıyanlar had bildiremez, hadleri bildirilir. Liderine sahip çıkmayan, statüsü ne olursa olsun. Akparti adına ahkam kesemez. Partileri şahıslar kurar sonra milletin malı olur. Partiler hiç kimsenin babasının çiftliği ve koltuk kaldıracı değildir" http://www.odatv.com/n.ph...irbirine-girdi-1108141200
patlak gözlü muharrir* barlas'ın "akp'nin gül'e ihtiyacı yok, kendisi chp veya mhp genel başkanlığına soyunsun" gibi ağır bir sataşmada ifadesini bulan iç mücadeledir.
tayyip, çankaya'da ipleri elinde olan bir kuklayla partiyi ve hükümeti yönetmeyi ve başkanlık sisteminin pratiğini yapmayı ve ileride bunu anayasal zemine oturtmayı istiyor.
gül'ün tayyip'in kuklası olmaya pek uygun olmaması nedeniyle tasfiye edilmek istenmesi partinin üst yönetimi içinde büyük çekişmelere yol açacak. ancak, hiç birisinin "partiyi böldünüz" suçlamasına maruz kalmamak gibi bir sıkıntıları olması, çatlama ihtimalini zayıflatıyor. elbette ki, siyasi hırsın büyüklüğü ve gözü karartma unsurları nazara alınırsa, her şey mümkün !
kavga "yeni yetmeler" - "gençler" kelimesi üzerinden yürüyor!
bülent arınç dün: Herkes çevresindeki insanlara hem sükunet tavsiye etmeli, hem de bu kardeşliği, bu hukuku bozabilecek davranışlara da müsaade etmemeli.
Yani yeni yetmelerin kendilerine bir şeyler evham ederek, mevhum bazı değerler üzerinden 'aslında öyle olması gerek, aslında böyle olması gerekir' diye hesaplar vermesi bizim aramızda yıllardan beri bozulmayan kardeşliği zedeleyebilir. Bence herkesin çevresindeki bu tür insanlara karşı, onları ayıplayıcı, 'aman böyle yapma, şöyle yap' diyen bir tavır alması lazım." http://www.sondakika.com/...arinc-aciklamasi-6371373/
yalçın akdoğan bugün: Bu hareketin gençlerle aşılanması ve yeni hedeflerin yeni kuşaklarca benimsenmesi fikriyatı doğru algılanmalıdır. Kimse kendi kişisel pozisyonunu korumak için dava söylemini perde olarak kullanmamalı, kendisini olmazsa olmaz göstermemelidir.
Bu hareketin kimseye bir diyet borcu veya açık hesabı bulunmamaktadır.
filmlerde klasiktir.çetenin reisi gitti mi çete içindekiler birbirine diş bilemeye başlar!
ilk fırsatta birbirlerine düşerler.
şimdi rte cb koltuğunda. gölgesini partide hissettirmek istiyor.
bu bağlamda gündem "mutlak itaat" göstermeyenlerin tasfiyesi!
arınç bi aralar özgül ağırlığım var diye dolaşıyordu!
şimdilerde önce yalçın akdoğan'ın şimdilerde ise binali yıldırım'ın şamar oğlanı haline geldi!
-- alıntı ---
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamalarına rağmen 19 Ocak'ta hükümet erkanını Ak Saray'da topladı ancak "5 Ocak" polemiği bitmiyor. Konuyla ilgili olarak Arınç'ın AKP izmir Milletvekili Binali Yıldırım için söylediği "vekillik dışında bir sıfat taşımıyor" açıklamalarına Yıldırım'dan "Sıfatlar bir kağıtla verilir bir kağıtla geri alınır. Gücünüz iki kağıt arasındadır" cevabı geldi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, Binali Yıldırım'ı "Bu yönde bir karar olsaydı ya Cumhurbaşkanımızdan ya da benden duyardınız. Bizim dışımızda yapılan açıklamalara itibar edilmemeli." diyerek yalanlamıştı.
-- alıntı --- http://t24.com.tr/haber/b...-kagit-arasindadir,285218
siz asıl seçime davutoğlu ile girip oyların düştüğü durumda görün kurtlar sofrasını!
düşeni yiyecekler!
yavaş yavaş sertliği artandır.
ilk başarısızlıkta kurtlar sofrasına döneceği kesin.
mühür kimdeyse süleyman odur derler!
doğru söz. şimdi icraatın başı davutoğlu.
sçeime kadar padişaha pek sesini çıkaramaz!
seçim bitince hele ki anayasayı değiştirecek güce ulaşmadan akp tek başına iktidar olursa davutoğlu'nun en çok istediği şey olur!
biraz millevekili kaybından zarar gelmez. sonra partiyi kendine göre dizayn edebilir.
Burada rte'nin ilk hamlesini berteraf edebilmesi ve koltuğu sağlama alması önemli.
diğer tarafta abdullah gül - ali babacan - akp'li 3 dönemlik vekiller tayfası yedek güç olarak bekletilecek.
akp'nin rakibi yine akp olabilir.
şimdilik kavgalar da 3. kişiler üzerinden yürüyor.
rte'nin prensleri arınç'a saldırıyor.
davutoğlu - gül birbirini yalanlıyor.
davutoğlu gerekirse azınlık hükümeti kurulur diyen cumhurbaşkanı binali yıldırım'a "böyşe düşünenin yanımızda yeri yok siyaseti bırak" der.
