-bir partiden milletvekili olabilmek için birkaç yüzbin tl'lik bir yatırım gereklidir ki bu para riske edilen bir paradır, seçileceğinin garantisi yoktur. kimse fazlasını kazanmayacaksa bu kadar parayı sokağa atmaz, daha önemlisi riske etmez. bir kazanç için ortaya sermaye konuyorsa o artık "ticaret"tir. sırtından ter akan, çalışkan, zeki, atılımcı bir çok insanın ilerlemesine kıyasla tayyip'in oğlunun gemicik sahibi olması, bunun en bilinen örneği olmakla birlikte tek örneği değildir. diğer bir çok parti ve üyeleri için çoğaltılabilir.
-dolayısı ile bu demokrasi demokrasi diye kıçımızı yırttığımız şey sadece sermaye sahiplerinin kara geçebileceği bir platformdur.
-sözü geçen partilerin hepsi şu anki karşı karşıya gelmiş taraflar sayesinde, bir kısım soykırıma uğramadıkça veya gerçekten iyi bir alternatif ortaya çıkmadıkça - ki bunun için iyi bir liderden ve gerçekten halka hizmet etmeyi amaçlamış kişilerden hariç, karşılığı beklenmeyen çok büyük paralar dökülmesi gereklidir. bu olsa bile bu piyasaya giriş, gücü elinde tutan piyasa hükümdarları tarafından kolayca engellenebilir- arada güç dengeleri biraz oynasa bile yerlerini garantilemiş durumdadırlar.
-yani olayın özeti şudur ki, bu sayılan partilerin hepsi şu anki düzenden ekmek yemektedirler. normalde birbirlerine saldıran adamların milletvekili maaşları için elele tutuşmaları bunun en açık örneğidir.
-şu anki düzende de bunun aksi beklenemez, sonuçta bu arenada yer almak için para sahibi olmak yetmez, o parayı gözden çıkartmak da gereklidir. bir insan o kadar parayı riske attıktan sonra yaptıktan sonra karşılığında kazanç beklememesini istemek aptallık olur.
bu durumda, bu kazancı katlatabilecek konumdaki bir oluşumun kukla oynatıcısı olmasının da garip bir yanı yoktur. amerika veya başka bir ülke bu kaosu korumaya yardım edip yerlerini garantiledikçe kukla oynatıcısı olması çok doğaldır.
ve o amerika kendi ülkesinde cumhuriyetçiler ve demokratlar olarak iki partili bir sistem uygularken, dünyanın özellikle müslüman coğrafyalarında çok sesliliğe prim veriyor. neredeyse her 100 kilometre de bir devlet kurulsun istiyor.
elbette çok sesliliğe karşı değiliz lakin a be domuz, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. sende iki parti müslümanlar da 10 parti.
partiler elbette rahatsızdır amerika nın her halta burun sokmasına ama bu özgürlüğü elde etmenin bedeli ağır olur bu ülke de. çok kelle gider.