Akp bu ülkenin kalan %90 lık kısmının tek şansıdır şeklinde düzeltilmesi gereken tespittir. yazar hatırlatır evlat, o tek şansınız sandığınız ibneler topluluğu bu ülkenin %10 unu sattı.
çok doğru bir önermedir. çünkü akp giderse bu ülkenin geleceği açılacaktır. bir vampircesine halkın kanını emen bir hükümet olmayacaktır. t.c vatandaşları tekrar laiklik ile tanışacaktır. atatürk ilke ve inkılaplarını daha iyi yaşanacaktır. bulgura pirince kömüre oy veren insanlar yaşam standartları artacak ve rahatlayacaktır. hata yaptıklarının farkına varacaklardır. tabii o sürede beyinleri ağ tutup, pas tutup işlevini yitirmedise.
şansın göreceli bir kavram olduğunu anlamımızı sağlayan durumdur. biz buna kısaca kötü şans diyebiliriz. aslında bir bakıma da iyi şans diyebileceğimiz durumdur, şöyle ki, bu zihniyet tek başına iktidara geldiğinden, bu insanlar ne p.k olduğunu iyice görmemizi sağlamıştır. çıkardıkları kanunlarla, yaptıkları icraatlarla türkiye cumhuriyetinin temel değerlerine karşı ne derece tehlikeli olduklarını ispatlamışlar, anayasa mahkemesi de bunu son kararıyla onamıştır.
işin komik tarafı, her türlü ortamda bulunan 10 insandan 8' i akp hükümetini eleştirirken, yapılan seçimlerde hemen hemen her 2 kişiden birinin oyunu almışlar. hatta asıl gülünesi durum, daha 1-2 sene önce fındık fiyatları yüzünden yol kapatanlar, kendilerini yakmaya çalışanların bulunduğu şehirlerdeki akp milletvekili sayılarına dikkat çekmek isterim.
sonuç itibariyle, iyi-kötü şans bir yana, bize haktır, hatta müstehaktır.
ülke olarak senelerdir avrupa birliği kapılarında "abi be bi arkadaşa bakıp çıkıcam valla" tarzındaki sürünme modundaki yalvarma dolu diyaloglarımız, akp döneminde elle tutulur, gözle görülür bir hal almıştır. ve de bu ülkede avrupa birliği sayesinde bazı önemli reformlar yapılmıştır. şu günlerde pek de gündemde olmayan bu reformların devamı gelecekse bu ancak akp ile olur canım kardeşim. yani bizi avrupa birliği'ne sokarsa akp sokar. o yüzden "akp bu ülkenin tek şansıdır".
ha; dersin ki "yemişim avrupa birliği'ni"* koyarsın alternatifini, gönderirsin akp'yi, harcarsın -zaten pek de istemediğin- şansını, çekersin başka birini. bu iş bu kadar basittir.
ama halkın önüne alternatif koymadan "ehe, akp bu ülkenin tek şansıysa, ben de şansal büyüka'yım" tarzı, ironik ve son derece yüzeysel beyanatlar verirsen, herkes -affedersin- kıçıyla güler.
türkiye'nin bahtsız bedevi olduğu aşikarken, akp'nin insafsız kutup ayısı olduğunu belirten söylemdir. öyle ki fırsatını kollayıp, beklenmeyen şeyleri yaptılar. oy verenlerin bile iflahını gerdiler. yine de öyle bir post var ki adamlarda, hala o postun yüzü suyu hürmetine birileri yalakalığını, savunuculuğunu yapıyor. ye kürküm ye tabii. oysa takke düştü kel göründü! nasıl mı? şöyle ki:
keçi'ye abdurrahman çelebi dedik, anamızla birlikte bizi başlarından attılar. vergiler yol, su, elektrik olarak geri dönecek dedik, onlara gemicik, bize ay sonunu zor getirme olarak yansıdı. demokrasiye sahip çıkıyoruz dedik, hem üzümü yediler, hem de bağcıyı dövmeye kalktılar. bu mu şimdi şans? ben böyle şansın...
koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denmesi vakasıdır.
Akp'nin bu ülke için bir şans olup olmadığı tartışılabilir ancak mevcut diğer partilerin durumu akp için müthiş bir şanstır.
Akp, kendinden önceki iktidarların göremedikleri görerek, halkın dilinden konuşarak kendi şansını kendisi yaratmıştır. Ülke nüfusunun dini inancını herşeyin üstünde tutması, rasyonel düşünmemesi, sorgulamaması ve sapla samanı birbirine karıştırması akp'ye yolu ardına kadar açmıştır. Cemaat'in bunda katkısı ise tartışılmazdır. Türkiye'de yaşayan büyük çoğunluğun zayıf tarafına çalışmış olmaları bu başarının altında yatan temel faktördür.
akp'ye, Sırf müslüman oldukları için oy verenler var. Sanki diğer partiler külliyen gavurmuş gibi. Türkiyeli halkın, bu ülkede yaşayan herkesi istisnasız müslüman kabul etmesi gibi tuhaf bir yargısı vardır. Müslüman değilim dediğinizde size ikinci sınıf insan muamelesi yaparlar. Birlikte yaşamanın tek bağlayıcı unsuru dindir bu ülkede. Böylesine sabit bir bakışaçısına sahip bir toplumun hangi partiye oy vereceği de malumdur.
Kendilerini sol parti olarak göstermeye çalışan güruhun asla ve asla iktidar olma ihtimali yoktur. Kurtuluş savaşı adı verilen tarihsel olaylar bütününde de türkiye cumhuriyeti halkın desteği ile değil halka rağmen kurulmuştur. Chp adındaki ana muhalefet partisinin görüp görebileceği tek iktidar dönemi tek parti dönemi olmuştur. Halk, ilk fırsatta demokrat partiyi iktidara getirerek tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur.
Bunu anlamayan dangalaklar sürüsü, yıllar boyu atatürk kavramının içini boşaltarak en nihayetinde nuray bezirgan türü varlıkların ortaya çıkmasına sebep olmuşlardır.
Türkiye toplumunun modern yaşam anlayışı son model cep telefonu ve avrupa araba kullanmaktan öte geçmez. Muasır medeniyet seviyesinden de ancak bu anlaşılmaktadır. Gerisi hikayedir.
Günümüz itibariyle türkiyeli toplum bir kamplaşma sürecine girmiş bulunmaktadır. Bir yanda, akp'nin önderlik ettiği, şimdiye kadar söylenemeyenleri cılız da olsa sesli bir şekilde dile getirmeye başlayan, dinsel bakışaçısı ağırbasan ve ümmetçilik kavramına inanan at gözlüklü mongol grup, diğer yanda şeriat gelecek de zorla başımız örtülecek korkusu yaşayan, türkiye'nin iran ya da suudi arabistan'dakine benzer bir baskı rejimine dönüşeceği endişesi ile sözde mitinglere katılan, lafa gelince atatürkçü ancak her türlü naneyi yemekten de geri kalmayan art niyetli grup.
Bu iki kesim aynı bokun farklı lacivert tonlarını temsil ederler. Ne birinin ne öbürünün bu ülkeye zerre faydası dokunmamaktadır.
Neticede gündemde olan her türlü tartışma anlamsızlaşmaktadır.
Humeyniyi seven mongol kız ile, atatürkçü geçinen kaşarın birbirinden ne farkı vardır?
