ezginin günlüğü tınısı, ağrısı, sancısı... "sen unut geçmişini, ben aklımda tutarım" vakası değil,ya da
"yüreğimdeki aklımda
hep aklımda, hep aklımda...
akıl kesildi yüreğim,
yürek kesildi aklım da..." şeklinde bir özdemir asaf alegorisi hiç değil...
en çok onlar kadar naif, en az onlar kadar nadir...şöyle ki:
"Bir ucunda yar oturur, ayakları suda
Bir ucunda kelebekler bu sandalın
Zaman zaman hüzünlerim düşer suya
Dudağımda emaneten bir kahkaha
Aklımda yoktu hiç ölüm,yar
Aklımda yoktu hiç ölüm..
işte yalnızlığım gelir senin gittiğin yerden
Aşktı geçen aramızda laf değil
Anladım sonunda, sevdiğin kadardır aşk
Hayat nedir ki, bir düş, gördüğün kadar..
Sevip sevip unutmanın bir yolu olmalı
Yakışmıyor ne giysem üstüme
Sorar durur mırıl mırıl içimde bir kedi
Yaşayan kaldı mı sahiden geçmişi?"