aklini kullanan gerizekali

    33.
  1. adamlık vasfını haiz, üslup sahibi, saygılı, kibar ve beyefendi yazar. üslub-u beyan, ki hakikaten aynıyla bir insan. düşünceleri benden çok farklı bir gül ağacı. fikren ayrıldığımız konular üzerinde kendisi ile konuştuğumuzda, bende bıraktığı izlenim böylesine etkiyeyici olmuştur.

    adam olması, gönlünün akça pakçalığından kopardığı nezih duygularla insanlığından misal sunması beni bahtiyar etmiş, gelecek güneşli güzel günlere gülerek bakmama sebebiyet vermiştir.

    selam olsun.
    9 ...
  2. 1.
  3. hoş bir nick.. çelişkili olduğundan olsa gerek düşündürücü*
    7 ...
  4. 2.
  5. 3.
  6. kendisini tanıtımını uğur mumcu'nun sesleniş isimli makalesine benzetir gibi olduğum, burdan yanlış çıkartmadıysam hayat felsefemin neredeyse aynısına sahip olan, dünya'ya meydan okuyan cengaver kişilik.
    5 ...
  7. 52.
  8. amigo değil de kendi görüsünü mantiki bir temele oturtan,

    kavga yerine önce karsisindakinin ne demek istediğini anlamaya gayret eden,

    yanlisa yanliş doğruya doğru diyen,

    saygili üslup kullanildiği vakit buna bin misli ile karşilik veren,

    develik yapildiğinda ise bindebiriyle karsilik veren,

    bindebirlik payi pireyi deve yapanlar tarafindan büyütüldükce büyültülen,

    ne yazık ki günden güne artan ve tirmandirilan siyasi kamplasmalar nedeniyle okka altina giden,

    sahsi kanatime göre seri eksicilere bosverip, yazı anlayan için yazilir düsturunu şiar edinmesi gereken,

    burda görmekten fevkalade memnun oldum yazardir kendisi.
    7 ...
  9. 62.
  10. niteliğinin, ince esprilerle nickinden yola çıkarak enfes şakalar yapanlardan (hakkaten çok yeni bir fikir) fazla olduğu aşikardır..

    melih gökçek sevdasına ise ben de anlam verememekteyim.. ama anlam verememekle kalıyor, kendisine sarsak sarsak saldırmıyorum..

    edit: bu entryden hemen önce nickine dikkat edemediğim bir arkadaşımız kendisine gerizekalı demişti de, ondan yazıldı bu yazı.. biraz adab öğrenin be abicim..
    learn some adab.. and muaşeret, maybe..
    6 ...
  11. 30.
  12. sakarya caddesinde küçük bir barda oturuyordum. dördüncü arjantin 70'lik dolaylarındaydım, patlamı$ mısır bitmek tükenmek bilmiyordu, ama sigaram bitmi$ti. hesabı ödeyip le$ ve ke$ bir halde kalktım tahta masadan. sanki biri paçalarımdan tutarak biraz daha otur diyordu, ama ben yürüdüm. bi paket kısa winston aldım gürbüz bakkaldan, tiksinircesine baktı yine tipime, zoraki ve samimiyetsiz bir gülüşle iyi geceler diledi bana. metroya girdim. bahçelievlere gidecektim.

    gi$eye yakla$tım jeton almak için, ama son bozuk paraları bah$i$ bırakmı$tım miniminnacık ufacık tefecik olan barda. i$te o anda ona ikinci kez rastlamı$ oldum. aynı anda telefonla konu$uyor, yürüyor, sakız çiğniyor ve cüzdanından bozuk para çıkarıyordu. utanmasa bir de kulağını karı$tıracaktı.

    "pardon hocam, bi jetonluk bozuk paranız var mıydı yahu" dedim.
    "tabii ki var, i$te buyrun." dedi. yine amele stili konu$mamdan iğrendim ve bu parlak yüzlü insana saygı duyarak baktım. yüzünden ve bakı$larından sanki ayetler fı$kırıyordu. heyecanlandım, ne diyeceğimi bilemedim. te$ekkür etmeyi denedim:

    "e$ekkür tederim."
    gülümsedi, bana e$lik etmeyi önerdi. bahçelievler'e kadar konu$tuk metroda, sarho$ olduğumun farkındaydı ama beni küçümsemedi, iyi davrandı. metro hala ilerliyordu.

    bahçelievler'de indiğimde arkamdan el salladı, artık birbirimizde telefon numaralarımız vardı. sonradan farkettim ki, bahçelievler yönünde değil, çok farklı bir yerde oturuyormu$. yine de bana yardımcı olmu$tu, kalbinin en temiz odacığında minik ve sevimli bir yer açmı$tı bana.

    otel odasına gittim ve rahat bir uyku çektim, ay sanki dostluğumuzu selamlıyordu...

    --spoiler--
    1000. entry'mi armağan ettiğim süper yazar, üstadım, karde$im, ablam, mahmut dayım, rıza eni$tem. seviyom lan seni.
    --spoiler--
    4 ...
  13. 35.
  14. entrylerinin farkına yeni vardığım, bir an "bu adam bu sözlüğe fazla be yaw" dememe sebebiyet vermiş değerli şahsiyet, başarılarının devamını dileriz.
    3 ...
  15. 14.
  16. onunla soğuk bir günde, akıl hastanesinde tanı$mı$tık. o zamanlar ilaç i$inde çalı$tığım için, akıl hastanesine morfin satıyordum. adım morfinci fare'ye çıkmı$ idi. yine bir teslimat sonrası, yüzü tanıdık ve insancıl geldiği için yakla$tım. 'naaber hacı yahu?' dedim, o da 'iyilik üstadım, sizler nasılsınız' dedi. o an ki, salsacı, içkici ve fare görüntümden utandım, hemen bu $ahsiyetin yanında konu$abilmeme uygun bir tavır takındım. 'peki pirim sizi neden buralara attılar' dedim. uludağ sözlük diye bir $ey vardı, orada yazıyordum, sevilen de bir yazardım haa, dedi. sonra nickimden ho$lanmadıkları için ve bir ba$lıkta maksimum bkz verme sayısını a$tığım için atıldım dedi.

    o anda yüzü çok tatlıydı. dopdolu bir narın rengine benziyordu $eftalinin tüyleri kadar sakallı olan yüzü. ayrıldım, daha fazla dayanamadım onun asilliğine.

    sonra, yine soğuk bir gündü, yağmur yağıyordu bu kez. o gün uludağ sözlükte yazar olmu$tum. yanda yanıp sönen bir $eyi farkettim. bir mesajdı, ve aklını kullanan gerizekalı dan geliyordu. heyecanlandım. o sensin değil mi dedi bana. a$kımız büyüdü, sanırım gay olmu$tuk, birbirimizle anla$ıp $ukelala$maya, üstadla$maya ba$ladık.

    tüm bu saçma hikayeye rağmen, ki senin tadında hikayeler yazamam;
    seni seviyorum be abi.
    3 ...
  17. 24.
  18. nesildaşımmış. * *
    kim önce gelmiş bilmem ama * hoş gelmiş yazar. *
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük