kendimizi bildik bileli öleceğimiz gerçeğiyle yaşıyoruz. bu dünya ya nasıl bir psikolojiyle geldik biz. her an her saniye ölebileciğimiz bilerek nasıl akıl sağlığımızı koruyabiliriz. hani teomanlaşmak ta istemiyorum ölüm konusunda ama tanrı bize üstünden kalkmamız zor bir psikoloji koydu bilincimizin en taze aklımız en açık anında. zaten biz bunun üstüne ne koysak psikolojimiz hata veriyor. çevremizde sevdiğimiz insanlar ölüyor gidip onları toprağa gömüyorlar. mezarlık zaten ürkütücü biyerdir. bildiğin yok olup gidiyoruz. hani ahiret inancı falan ayrı bir konu ondan bahsetmiyorum. ben yok olmaktan ve bunun bilinciyle yaşamaktan bahsediyorum.
bir de biz neden yaşlanmaya mahkumuz neden yaşlanıp çirkinleşiyoruz zamanın insan vücudunu çürüten etkisi birde. insanlar yaşasa gençliğinin en güzel çağında büyüme dursa yaşlanma hiç başlamasa ama yaşımız ilerlese neden yaşlanıyoruz ki? ben zaten genç görünümüne rağmen yaşca büyük birisine saygı duyabilirm. yaşlanmak, ölüm ve yok olmak kafama en çok takılan konulardır.