Bir yandan gelişmiş ülkelerde bile nükleer santral facialari yaşanırken ülkemizde ne isi var diyesim geliyor, bir yandan cemil meriç in sözü kulaklarımda "Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını 'yaşanmaz'laştıranlardır".
bir an önce tamamlanması gereken projedir. tüm dünyanın destek vermesi gerekiyor. çünkü bitirildikten sonra patlamasıyla dünyayı türkiye'den kurtaracaktır.
Beyin göçünü tetikleyecektir. Böyle bir ülkede bu nükleer patlamama olasılıgı çok düşük . iyi yetişmiş insanlar bu riski göze almaz siktirip gider afedersiniz.
Alman usulü yapılması gereken modeldir. Türk usulü yapılırsa çalar lar, baştan savarlar sonra başımıza bela olur. Bu yapı köprü ve tünel yapımına benzemez.
işin ehli ne verilmeli si gerekecek bir proje dir.
nükleer enerji gereklidir* ama artık gelişmiş ülkeler bile bunu kaldırıp alternatif enerji kaynaklarına yöneliyor her zamanki gibi bizde maalesef geriden takip ediyoruz.
meğer adam "bu milletin ..mına koyacağız derken şaka yapmıyormuş. akkuyunun ihalesini alarak dediğini yapacak sanırım. hiç gittiniz mi bilmem ama akkuyu körfezi diye de geçen yer mersinin en bakir bölgelerinden biridir. görünüş itibariyle de maldivlere benzer. karşısında küçük bi adacık vardır. turkuaz mavisi denizi çam ağaçlarıyla koyun koyunadır. daha madenleri işletemeyen bir zihniyetin kalkıpta nükleer enerjide iddialı sözler söylemesine ancak gülünür. kaldı ki santrali ruslar yapıyor, gerekli nükleer yakıt rusyadan gelecek, teknik birimler ruslardan kurulacak ve sen bugün elektriği aldığın fiyatın tam 3 katına elektrik alacaksın ruslardan. o yüzden kimse tatava yapmasın yok enerjide dışa bağımlıyız bu bizi kurtaracak falan diye. kullanım ömrü 25 yıl olan hes lerle ırmakları katlettiniz, termik santrallerle havayı kirlettiniz ve şimdi sıra çok tehlikeli olan nükleere geldi. işbu uzun yazı bir mersinli olarak akkuyunun katledilmesine ve ülkeme olan sorumluluğum gereği yazılmıştır.
edit: ayrıca hiç düşünülmeyen ya da dillendirilmeyen bir nihai atık sorunu vardır ki bu nihai atık mersinden deniz yoluyla çıkacak çanakkale ve istanbul boğazını geçerek rusyaya götürülecektir. ağır radyoaktif madde barındıran nihai atık gemilerinden birinin istanbul boğazında kaza yaptığını bir düşünün derim.
Nükleer Santrale karşı olmadığımı belirteyim.
Öyle birilerinin söylediği gibi uzayda yapılmasına gerek görmüyorum. O kadar fantastik olmaya gerek yok.
Benimki daha kabul edilebilir şartlar. Becerebilirlerse erk sahipleri hemen yapsınlar, hatta gelip götümün dibine bile santral bina edebilirler.
Uzatmayayım;
- Santralin deprem, tsunami, heyelan, terör, savaş, elektrik kesintisi(!), su kesintisi(!) gibi doğal ve doğal olmayan sair sebeplerle kaza-kırım görmesi durumunda oluşacak radyoaktif zararları santral bölgesi dışına çıkarmadan absorbe edebilmeleri,
- Santralin hayal edilmesinden itibaren başlayıp şebeke hattına ilk elektriği vereceği güne değin bu projede tırnak kadar dahi emeği geçen herkesin eşikten beşiğe yedi sülalesinin Nükleer Reaktörlerin hemen yanına inşa edilecek lojmanlarda ilelebet ikamet edeceğini taahhüt etmesi.
Çok değil 2 şartı yerine getiren rahatlıkla kurabilir. Bu şekilde istedikleri yerde istedikleri gibi beton fetişlerini tatmin edebilirler.
Sorunum Nükleer Santrallerle değil. Doğru teknoloji doğru ellerde insanlık yararınadır buna her daim inanırım. Öte yandan her kuşu siktik bi kaldı leylek lafı da kafamda zuhur ediyor.
Bu devlet değil mi ki "Güzel öldüler" diyerek madenciler özelinde vatandaşına verdiği değer tespiti yapan?
Soma'da 301 kişi madenci ölmesine rağmen ne Enerji Bakanı ne de Çalışma Bakanı ortalarda gözükmezken Orman ve Su işleri Bakanı çıkıp beyanat veren?
Yüksek Hızlı Tren adıyla son sürat ölümü vatandaşına hizmet diye sunan?
Gazetelerin 3. sayfalarında yer alan kadın cinayetlerine seyirci kalan?
Kendi vatandaşları sefalet sınırında yaşarken mültecileri kontrol altında tutamayıp memleketin dört bir yanını it oynamış yonca tarlasına çeviren?
Bu ve bunun gibi saymaya vaktimin yetmeyeceği nice örnek var ve hepsi de yaşanmış, yaşanmaya devam eden durumlar.
Deniliyor ki enerji açığı var, yetmediği için dışa bağımlılığı azaltmak adına Nükleer Enerji çıkış yolumuz. Valla kimse kusura bakmasın. 20.000.000.000 Milyar Dolar oraya harcamaktansa, 77 Milyon nüfus için enerjinin nasıl verimli kullanılacağına dair 5 yıllık bir planlı çalışma yapılması Nükleer Santrale harcanacak paranın en fazla 1/4'üne tekabül eder. Her yıl ortalama %7 artan enerji ihtiyacı kaba hesapla 5 yılın sonunda %15-20 gibi bir fazla verir. Ha bunun için ille de para harcanarak eğitim verilmesi şart değil. Enerji Bakanlığı Olarak hane bazında tüketim ihtiyacını belirler, belirlediğin tüketim fazlasındaki oran için kontrollü olarak kesinti uygularsan vatandaş farkında olmadan tasarrufa yönelir. Bu işi para harcayıp, insanları bilinçlendirerek yaparsan 5 yıl sonra farklı bilinçle yetişmiş bir nesil sahibi olursun. Tabi bilinç sahibi insanlar bu ülkede ne kadar sevilir orası ayrı mevzu.
Enerji ihtiyacının %5 fazlasını üretip tüketim olmadığında toprağa veren bir ülke enerji yokluğundan Nükleer Santral kuruyor.
Beyin yokluğu olmasın sakın o?
Kaldı ki komik olan bir başka husus da dışa bağımlılığı (doğalgaz) azaltmak için deyu söyleniyor. Toprak senin, satın alma garantisi veriyorsun, teknoloji senin olamaz. Adam gelecek yapacak, işletecek, satacak (üstelik pahalı satacak) Senin üretilecek enerji dışında bir bokun yok. Lan madem öyle gitsin Sibirya kıyılarında canlıdan uzak bölgelerde kursun santrali, en azından fahiş fiyatla satın aldığına değsin, risk taşımasın ülken için.
Valla nükleer falan hikaye, 20.000.000.000 Milyar Dolar öngörülen tutar, fazlası olacak tam kapasiteyle çalışana kadar. O parayla bu ülkede eğitim devrimi yapar, 4-5 nesil pırıl pırıl çocuklar yetiştirirsin, yetişen o çocuklar da ne çevreye ne insana zarar verecek şekilde enerji çözümleri üretir, bilinçsiz enerji tüketiminin önüne geçer, Nükleer olayını da tıp dışında akıllarına getirmezler.
Bunları mezara koyunca toprak değil C65 beton dökmek lazım.
inşaatını cengiz inşaatın (bkz: mehmet cengiz) üstlenecek olması sonucu, hakikaten milletin a*ına koyacaklar dedirten nükleer santraldir.
en azından doğu karadeniz kıyılarına kurulabilirdi diyeceğim ama hem mehmet cengiz hemde muktedirin memelekti orası olduğu için herhalde kendi memleketlerinde patlamasından kokmuş olacaklar diye düşündürmüştür. ee hani risk yoktu?
fransada 57 tane nükleer dantral olduğunu bilmeyen vatandaşların saldırısına uğramış santraldir.
ayrıca santrali japonlar kuruyor arkadaşlar sağlamız yani.
Bazı Çok bilmiş arkadaşların nükleer santrallerin sadece deniZe kıyısı olan yerleşim yerlerine yapıldığını sandIğını göstermiştir. Öyle ya metsamoR ermenistan'ın en unlu sahil kenti.
nükleer santrallerin deniz kıyısına yapıldığını bilmeyecek kadar cahil, yobaz insanların üzerine birde eleştirdiği santral. konya'ya nükleer santral ha.
mersin yerine konya, yozgat, trabzon gibi daha yobazik şehirlerde kurulmasını tercih ederdim. mümkünse rize de olur. ölen olursa da akpliler ölsün. ne de olsa onlar çok sever nükleer santrali.
nükleer enerjiye karşı çıkmak cahilliktir lakin ülkemiz şartlarında güvenli bir nükleer santral kurulması imkansızdır. en geç beş senede radyasyon sızması haberleri çıkacaktır.
eğer yönetim veya çalışanlar arasında T.c vatandaşı varsa ülkeyi terk etmek gerekir zira bir bok bilmeden torpille sokulmuştur. yakın zamanda patlama veya sızıntı yaşanabilir. eğer yabancılar tarafından yönetilirse sıkıntı yoktur.
pek tabii milletin a.koyacağız diyen, akp'nin betoncularından Mehmet Cengiz aldı. yani akp iktidarında şaha kalkan, 50'den fazla ihaleyi kapan Cengiz inşaat aldı.
hadiyin ak mallar savunmaya devam edin.!! adamların yaptıkları her hamle, icraat ve yapı rant, peşkeş, yalan üstüne.