yangından mal kaçırırcasına (bkz: 24 haziran 2018 genel seçimleri) ile ilgili uzlaşan akp ve mhp'nin yaptığı şey anayasaya aykırıdır.
fakat akit güruhu için bunun pek önemi yok.
anayasaya aykırı olsun, hukuka aykırı olsun, mühim değil.
reis istemiş ya! önemli olan o onlar için.
erken seçimleri ve başkanlığı 15 temmuz'un "kılıç hakkı" olarak görüyor.
"kılıç hakkı" deyimi son derece mide bulandırıcı değil mi?
hukukla bağdaşmayan bir düşünce değil mi?
(bkz: erken seçim ve ohal 15 temmuzun kılıç hakkıdır)
bir başka ak çomarın yaptığı yorum.
burada da bir gazeteci erken seçimlerin tarihinin anayasaya aykırı olduğunu, hatta referandumda belirlenen cumhurbaşkanı yetkilerine aykırı olduğunu bilale anlatır gibi anlatmış.
altında yorum yapan çomarın bulduğu çözüm gayet adil(!);
"uydururuz koçum..." https://galeri.uludagsozluk.com/r/1667865/+
işte ülkedeki hukukun ve yasal düzenlemelerin geldiği nokta.
istediğiniz kadar adaletten ve hukuk ülkesi olduğunuzdan bahsedin, böyle bir kitle bu ülkede yaşıyorken adalet aramak, beklemek mantıksız.
bunların hukuktan, anayasadan anladıkları, biat ettikleri, taptıkları kişi ne istiyorsa herkesin sorgusuz sualsiz onun isteklerine uyması.
“Uydururuz koçumm” repliğini okuyunca aklıma birden 2007 deki akp yi kapatma davası geldi.
Hani şu başsavcının googleden arak bilgilerle oluşturduğu dava dosyalı kapatma davası var ya işte o. Laikliğe karşı eylemlerin odağı haline gelmişti hani.
düşündüm de yargıtay başsavcısı bile uydurmuşken bu elemanın uydururuz demesi abesle iştigal değil.
“Anayasadan anlıyorum” diyenlerin anayasayı nasıl hiçe sayarak iş yaptıklarını gördükten sonra bunlar çerez geliyor bize.
