Başlık sınırına takıldığı için bu şekilde açılmak durumunda kalındı. Yeni akit yazarı fatma gülşen koçak yök ün doçentlik sınavında uyguladığı yabancı dile barajının yükseltilmesine ilişkim sms gönderimi yapılması sonrası dil barajını geçenlere “ya batıcı ya fetöcü” nitelendirmesinde bulundu.
akitçinin burada bahsettiği mevzu, doçentlik sınavlarında dil yeterliliği barajı.
zaten günümüz akademisyenlerine baktığınızda, nasıl tiplerin akademisyen olduklarını görüyor, akp döneminde akademisyen olanların her gün bir rezilliğine şahit oluyoruz.
fatma gülşen koçak diyor ki; doçentlik sınavında dil yeterliliği puanı aşağılara çekilsin ve daha çok liyakatsiz ve daha çok çomar akademisyen yerleşsin kurumlara.
bakınız, burada liyakatsizliği savunan bu şahıs, aslında bir itirafta bulunuyor üstü kapalı olarak.
zira hatırlayınız, doçentlik sınavlarında dil yeterlilik barajının düşürülmesi de fetö döneminde yapılmış bir şeydi.
fetöcüler dil yeterlilik barajını düşürdüler ve ne kadar cemaatçi varsa hepsi akademisyen oldular, şu an kurumlarda görev yapıyorlar.
akp ve fetö'nün yolları ayrıldıktan sonra fetöcüler kurumlara yerleşemesinler diye dil yeterlilik barajı yeniden yükseltildi.
işte bu akitçinin isyanı buna.
yani diyor ki dil yeterlilil barajı yeniden düşürülsün ki açıkta kalan fetöcüler ve diğer tarikatçılar yeniden kolayca akademisyen olsunlar...
ahahahahahh bu dincileri seviyorum ya, işlerine gelmeyince hemen fetöcü yok batıcı, kıçınızı kırında çalışın, dil öğrenin ufkunuz genişlesin, yurt dışına falan çıkınca işinize yarar.
Tekrar ediyorum, Arifiye'deki bu fabrika satılmamıştır, 25 yıllığına burası
Katar-BMC ortaklığı ile çalıştırılan BMC firmasına tahsis edilmiştir.
Burada satış yok. Bir, mevcut tanklarımızın ve paletlerimizin tamir bakımı
yapılacak, sıfır üretimi yapılacak. Bay Kemal bunları öğren.
Diğer ayağı ile burada bir şart daha var. Buraya 50 milyon dolar yatırım yapacak.
kanunun doçentlikle alakalı 24. maddesinin 2. fıkrası 1983'te yapılan ekleme ile doçentlik için yabancı dilde 70 puan şartı(100 üzerinden) getiriyordu.
ardından 2000 yılında yapılan düzenleme ile 100 üzerinden 70 aranma şartını 65'e indirdiler.
bundan sonra da 2018 yılında yapılan değişiklikle 65 olan dil sınırını 55'e indirdiler.
ve 2018 yılında yapılan değişiklikle 2547 sayılı kanunun 24. maddesinin 2. fıkrasının son hali şöyle oldu;
--- spoiler ---
yükseköğretim kurulu tarafından belirlenen merkezî bir yabancı dil sınavından en az
elli beş puan veya uluslararası geçerliliği yükseköğretim kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak; doçentlik bilim alanının belli bir yabancı dille ilgili olması halinde ise bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek.
--- spoiler ---
100 üzerinden 55 puan alıp doçent olan birisi o yabancı dili ne kadar biliyor, ne kadar anlıyordur acaba?
100 üzerinden 55 alan bir akademisyen, yabancı dilde okuduğu bir makaleyi ne kadar anlayabilir, ne kadar özümseyebilir?
bir akademisyen için, bir doçent için 100 üzerinden 70'lik bir yabancı dil yeterliliği bile tartışma konusuyken, 100 üzerinden 70 bile akademik çevrelerde yetersiz görülüyorken, bunu 55'e çekmek ve 55'in de altına düşürmeyi talep etmek, eğitimde ülkemizin geldiği noktayı gösterir.
son yıllarda doçent sayısında büyük bir patlama var ülkemizde.
bu arkadaş milletvekili ve hukuk fakültesi mezunu bir avukat. ama hakkını yemeyelim, google translate kullanmayı biliyor. bunu dahi bilmeyen akademisyenler var.
halimiz böyleyken, üniversiteler bilimsel çalışma yapmayan, uluslararası akademik makale yayınlayamayan binlerce doçentle dolmuşken hala yabancı dil puanını 55'in de altına indirmek istemenin tek bir tanımı var; liyakatsizliği savunmak...
önce sınav sorularını çalıp üniversitelere girdiler, ardından yabancı dil puanını düşürüp doçent oldular.
şimdi o çok düşürdükleri yabancı dil puanını daha da düşürmeyi hedefe koymuşlar.
ak-it yazarlarının çoğu kripto fetöcüdür. akapenin fetöyle ortaklık yaptığı günler fetönün götünü yalayanlar da onlardır.
şevki yılmaz'ın fetöye övgüler yağdırdığı sözleri olan ak-it paçavrası internetten silinmeye çalışmaktadır.
geçmiş yüzyıllarda islam dünyasında yapılan bütün bilimsel ilerlemeler yunan, hint, çin, eserlerden alıntı yapılarak ve arapçaya çevrilerek gerçekleşmiştir. ama bu soytarılar bu gerçeği görmek istemezler.