"çiçeğe durur gibi uyanışım" şiiriyle sabahlarımı şenlendiren şair ama insan...
Sabah sabah
Bir uyandım bir uyandım sormayın
Çarşafım yeni ya biraz ondan bilindi
Güneşti camdan vuran serseri kılıklı, kar bile yağsa
Belki bir meleğin sırtını kaşımış
Ya da kafayı üşütmüştüm sağımdan kalkarak
Hepsi olabilirdi
Bugün aybaşı, maaş alacak
Talih kuşu başına konacak, ondandır dendi
Biri de tutturdu düşümde cenneti görmüşüm
Boşversene sen arkadaş
Öyle olsa cenneti bırakır da uyanır mıyım hiç
Hiçbiri değil dostlar hiçbiri değil
Çiçeğe durur gibi uyanışım
Akpak sevdamdan
Ve böyle bir günün say say bitmez güzelliği
"yaşamın çakmaz sokaklarında yürürken, bir kuyruklu yıldıza çarpmaktır aşk. söylendikçe bizim olan bir şarkıdır. tne dağılan mıknatıstır, isteğin masalıdır. uzun bacaklı bir yaban hayvanıdır aşk. en derin kuyumuza düşen kemandır. dikey bir şiirdir bütün kuşları aynı anda havalandıran. aşk yasemin kokan bahçeleri ve ateşböceklerini bir arada anımsamaktır.
çocuk kalmışlar derneği'ne üyedir aşk. kente kanadı kırık melekler yağdırır. aşk, ilkyardım çantası olmak, dalgakıran olmaktır. kırık camlara sevdiğinin adını yazmaktır iki kişinin bildiği bir dilde. aşk, sevenlerin yüzlerinde tahtlar devirir, saraylar yıkar. bilgisayarları eritir, oyuncak mağzaları için soygun planları yapar. aşk öpüşen çiftleri alkışlama ekipleri kurdurur sevilenlere. o, uzun saçlı bir yıldızdır, yüreğin içinde taranır.
bilimle açıklanamaz aşk,
şiirle açıklanabilir ancak..."
dizelerine sahip, duyguların kelimelerle nasıl anlatıldığına örnek veren insan.
ayrıca ilkokul 5. sınıfa giderken cumhurbaşkanı olursan ne yaparsın sorusuna "konfucyus demişki bir ulusu yıkmak istiyorsan önce dil bütünlüğünü yok etmelisin, o yüzden önce ingilizce kelimelerin kullanılmasını yasaklamak istiyorum" diye cevap vercek çocuğu yetiştirmiş yüce kişilik.
şiir kitapları:
sansürttürme şair abüü(1991)
pepetye (1992)
baba bana bağırma(1994)
"deneme-yanılma/ yanılma-deneme" kitapları:
güzel atlar ülkesi(1996)
yıkık bir çocuk bahçesi yüzü(1997)
aşk ve kuyruklu yıldız (1997)
gittiğim bütün hekimler aynı şeyleri söylediler
sözbirliği etmişçesine
"aşk hastalığıdır bunu adı
ve çok sasar insanı bu yaştan sonra"
oysa ne yalan söyliyeyim,
ben yalnızca
bir kuyrukluyıldıza
çarptığımı sanmıştım
yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken
yüreğim bir patlamayla aydınlanınca
dizelerini "aşk ve kuyruklu yıldız adlı" kitabından aktardığım şairdir.
Çok şeker, çok tatlı, mütevazı, sıcak bir kişiliği vardır.
her nedense, son yıllarda edebiyat dünyasından uzak kalmak gibi bir çaba sezmekteyimdir kendisinde.
SEVDAN KARANLIĞA YAYLIM ATEŞTE
üç-beş yıldızkaydı nöbeti on nisan
sevdan karanlığa yaylım ateşte
salyangoz saat tosbağa takvim
ve gece dünyaya saplı kara kırık cam parçası
kadınımsın uzaktasın beklersin
çoban yıldızını
yağmur siparişlerin pazar gününe gelir
bulut mağazaları kapalı
dökersin tüylerini göğü
yazin ersin merdivenini kaygan kadınımsın kökü ay ışığında büyüyen özgürlük duygum gibi kokulu padişah mührü gibi
siyam balığı gibi
beni sorarsan sevdiğim
gözümü hamam böceklerine diktim
nükleer savaşta kavrulacakken homo sapiens türü parçalanacakken onca beyinle yürek
böcek toplumunun sağ kalacak olması manzara onların canı can da bizimki radyasyonlu patlıcan
akıl olsa insanda iğne deliğinden geçecek kadar
övündüğü kadar farklı olsa
hayvandan yazılmazdı tarihi kinle kanla
ve olmazdı çocukların oyuncağı kurşun askerler yirmiüç onbeş otobüsü Van-istanbul iki haziran sevdan karanlığa yaylım
ateşte karagöz şoför hacıvat muavinve gece kömür tozu yutturulmuş kör kuğu gökyumağım çayda çıram kadınım dönüyorum sana
kana bulamadan elimi dönüyorum dişlemek için memelerini
dönüyorum işte Yavuz Sultan Selim'e inat
"... seferden vazgeçip istanbul'a dönmek isteyen
durmasın dönsün
karılarının sıcak koynuna
beni sevenlerse bre
sürsün atını mertçe peşimden "
dönüyorum
yağlı ipi tüysüz şehzadelerin boynuna dolamak mertlikse
mertlikse Lale Devri Yedikule Zindanı jurnalciler sürüsü mertlikse
darağaçları dönüyorum'boş ol' diyerek kadınları tuz buz etmek mertlikse
mertlikse bindirmek halkın sırtına vergiyi
oturak alemlerinde boşaldıkça hazine mertlikse baştan sona Osmanlı tarihi dönüyorum
dönüyorum genelevden çıkmış gelin acelesiyle kadınım kısa dalga cızırtım
sevdan karanlığa yaylım ateşte