tüm yazılarını okuma fırsatım olmasabile akıllı bir yazar olduğu anlaşılıyor.
sözlükte tepki ve hakaret içeren yazılarla karşılaşması muhtemel yazar.
(bkz: #2686681)
arif sağı, sivas katliamından sorumlu tutmuş olan günümüzün edisonu, palavra makinası.
ağızlarından salyalar akıtarak içlerindeki pislikleri deryalara dönüştürüp gözü kan bürümüş şekilde
37 insanı yakan allah'ın siktir ettiği hilafetçileri ise es geçmiştir. galiba kendisi de onlardan biri.
(bkz: jilet) çok fena çok. çekemeyeni de çok. yapıcı olmayan eleştrileri sallamamasını dilediğim yazar. zamiada yalniz değildir bu böyle biline. (osmanlı fermanları gibi konuştum şimdi ben de hilafetçi oldum ehi. ) ayrıcana doğumgünümü kutlayan tek sözlük yazarı, bir anda içimde yeşil tohumlar açtı kendisine karşı. (aha yeşil dedim, kap sancağı) *
bu sözlerden sonra, imdi kırk gün kırk gece yada kalan aralık günü sayısınca, dogum günün şerefine, eglenceler tertip edile diye ferman edilesi kişiligin iltifatları karşısında, kızaran kişidir.
bir tek kendisi gibileri müslüman zanneden, bir tek kendisini vatansever sanan, tarihi ve siyaseti bir tek kendisi biliyor zanneden.
ülkesini ab ve abd'nin şamar oğlanına çevirenlerden zerre utanç duymaz bilakis gurur duyar, ama "gidiyorum" diyen birinden, sırf kendi siyasi görüşüne karşılık en yüksek perdeden eleştiri getirdiği için utanır.
demokrasiyi amaç olarak değil, araç olarak görenlerden. işine gelince yılmaz demokrat, işine gelmeyince ise gitsin! bu kardeşimizin gurur duyduğu insanların ve kendisinin demokratlığının derecesi bu kadardır.
ayrıca, kafayı fazıl say ile bozmuş durumdadır, fazıl say'dan utanmak başlığına durmadan yardırmaktadır kendisine göre... şöyle bir araştırdım da, fazıl say hakkında bu konuşmasından önce en ufak bir yazı yazmamış, bir düşünce belirtmemiş. fazıl say'dan utanması için onun "gidebilirim" demesi yetmiştir. çok merak ediyoruz, merve kavakçı'dan da utanıyor mu? tahmin ediyoruz ki, zerre utanmamakla beraber, gurur duyuyordur. ne de olsa, meclis çatısına türbanla girmiştir! ama abd vatandaşlığının olması, abd'ye iltica etmesi utanılacak bir şey değildir!
ittihatçı kökenli olanların köpek olduğunu düşünen yazardır. genetik olarak en fazla %1 türk olabilecek ikinci abdülhamit'te kan sorunu aramaz da, ittihatçı kökenli olanların ya da onları savunanların kanının bozuk olduğu gibi bir lâf ederek kahkahalarla güldürür. kendisine buradan serin gel demek istemekteyimdir. unutmamalıdır ki gazi mustafa kemal atatürk de ittihatçı kökenlidir. ittihat ve terakki düşmanıdır. ancak ittihatçıların köpek olduğunu düşündüğüne göre bu gencimiz, ermenilerce katledilen talat paşa, cemal paşa gibi ittihatçı kökenli diplomat ya da devlet adamlarımızın şehit edilmesine sevinmiş olmalıdır. muhtemelen keklenmiştir. birileri kulağına bak "abdülhamit iyi, ittihat ve terakki kötü tamam mı bunu böyle bil sen" diye üflemiştir. güvender seviyesinde ne kadar tarih bilinirse o kadar tarih biliyor gibi görünmektedir. bu metni nacizane bir fırın ekmek olarak görürse daha 39 fırın daha ekmek yemelidir.
efsanevi pivot hakeem 'the dream' olajuwon'un nba'e ilk girdiğinde sırtında yazan akeem olajuwon yazısının, bilerek veya bilmeyerek, (muhtemelen bilerek) bir harf farkla yanlış yazılmış halinden üretilmiş rumuz. hakeem - akeem mevzuuna dönersek ise kendi dilleri yeterince dönmediği için h harfini yazmaya gerek görmeyen amerikalıları olajuwon uyarmış ve isminin hakeem olduğunu belirtmiş, o gün bu gündür de hakeem olarak anılmış ve ismi yanlış yazılmamıştır.
atatürk ün, ittihatcı kökenli olması, selanikte okumasından dolayıdır. hareket ordusundan da görülecegi gibi, selanik o dönem, ittihatcıların palazlandıgı ve merkezinin oldugu yerdir. istanbul a geldigi anda atatürk, ittihatcılardan kaçmak için, uzun zaman, kendi istegi ile sofyaya askeri ateşe olarak gitmiş, ittihatcılıktan uzak durmustur, ittihatcı düşmanıdır o da benim gibi. talat paşa, enver paşa, ülkeden, atatürk ün yönetim zamanın da, kaçmak zorun da kalmış kimselerdir. ittihatcılık, balkanları, afrikayı son olarak ta, cemal paşa, hicaz, şam ve musul vilayetinin elimizden çıkmasına sebeb olmustur. abdulhamit han, balkanları, kiliselerin birbirine olan düşmanlıgını canlı tutarak, ittifak ettirmeyerek elinde tutmuş, ittihat terakki, gelir gelmez, dünya kiliseler birligini bizzat kurmus ve yunan ve bulgarları ittifak ettirmiştir.