Akdeniz, yaşam biçimleri ve değerlerinde benzerlikler taşıyan farklı toplumların oluşturduğu özgün bir kültürel alan olarak görülebilir. Mübeccel Kıray'ın tanımlaması ile kendine özgü bir fetih ve ticaret tarihi üzerinde şekillenmiş özel bir etkileşim alanı olarak da algılanabilir. Tarih boyunca Mısır, Roma, Osmanlı gibi büyük imparatorlukların oluşturduğu ve denetlediği ulaşım, ticaret ve kültürel etkileşim yolları, ağları Akdeniz havzasını özgün ve önemli bir kültürel kimlik oluşum mekanı haline de getirmiştir. Özellikle de söz konusu yolların kesişim noktalarında bulunan Akdeniz kentlerinin kültür mirası konusunda kendine özgü çok belirgin özellikleri vardır. Karşılıklı insan alışverişleri nedeniyle her kent farklı kültürlerden, dinlerden ve geleneklerden gelen insanları bir arada barındırmakta, bu kentler arasında da yoğun ve karmaşık bir göç ağı bulunmaktadır. *