türkiye'nin en büyük gölü olan van gölü'ndedir. 915 ve 921 yılları arasında vaspurakan kralı gagik tarafından mimar manuel'e yaptırılan akdamar kilisesi bugün müze halindedir. söylentiye göre mimarın elleri, bir benzerini yapmasın diye kral tarafından kestirilmiştir. kilisenin içi freskler dışıysa kabartmalarla süslüdür. bu kabartmalarda adem ile havva, yunus peygamber, ibrahim peygamber'in oğlu ismail'in kurban edilişi, davud ile golyat gibi incilden alınmış hikayeler resmedilmiştir. doğal güzellikleri ve lezzetli balıklarıyla yerli yabancı turistlerin ziyaret ettiği ada; van tatvan yolu üzerinde il merkezşbdeb 50 kilometre uzaklıktaki limandan kalkan motorlarla ziyaret edilir. ada badem ağaçlarıyla kaplıdır. *
Vaktiyle bir çoban, Van'a hakim olan Ermeni Kralı'nın kızı Tamara'ya aşık olur. Kral bu durumdan hoşlanmaz. Kızını Van Gölü'nün ortasındaki kaleye hapseder. Gönül ferman dinler mi? Tamara, her gece kıyıda fener yakarak, bulunduğu yeri çobana bildirir; o da yüzerek adaya gelir ve hasret giderirler. Ancak kral bu durumu öğrenir. Fırtınalı bir günde, adamlarından birini kayığa bindirir, feneri yaktırır. Fenerin ışığını gören çoban suya dalar. Bu arada kayıktaki adam hızla uzaklaşır. Çoban yüzmekten bitap düşer; "Ah Tamara!" diyerek kendini azgın sulara bırakır, O günden sonra da adanın adı "Akdamar" olur.
namı diğer tecavüz adası...
Ermeni çetelerin Müslüman Türk kadınlarını götürüp tecavüz ettikleri ada.
işte o adada bulunan ve o tecavüzlerde kullanılan kilise, bu fakir milletin parasıyla onarıldı ve tecavüze uğrayan, Van gölüne atlayarak intihar eden Müslüman kadınlarla alay edercesine "ibadete" açıldı. Tepesine de bir haç dikildi.
Açılışa Ermenistan'dan din adamları davet edildi...
hayaller gerçek olmaya devam ediyor.
allah cc akepe'yi başınızdan eksik etmesin muhterem müminler...