akbil kaybetmek

entry4 galeri0
    1.
  1. ...umutsuzca sirama bakiyorum, yok. tuvalette kullandigim kabine bakiyorum, yok. yemekhaneye gidiyorum, calisanlara soruyorum, yok. sonra icinde 11 milyon oldugunu dusunuyorum. sonra onu karakoy'de cikartirken onumde olan 110 kisiyi dusunuyorum. kaci kaybetmistir acaba benim gibi? sonra nasil, nerede kaybettigimi dusunuyorum, huzursuzluk her tarafimi kapliyor. okuldan cikip, vapur duraklarina dogru yuruyorum. cebimden, daha once hazirladigim 20 milyonu gisedeki bayana uzatip 1.3 ytl'ye jeton aliyorum. paranin
    ustunu alip, saymadan cebime koyuyorum. akbilimi ozluyorum, jetonu atarken. sonradan dusununce hicbir zaman aklima gelmeyen, akbil basma eyleminin ardindan cikan o sesi dusunuyorum. ama ben bastigimda cikan, baskalarininkinden degil...

    vapur hala bekliyor, ama giremiyorum, kapilar saniyeler once kapanmis. hic uzulmuyorum, zaten berbat bir haldeyim. bir kisi daha var bekleme salonunda, onun uzaginda bir yere oturuyorum. mesafe koyuyorum araya, insanlar hep aralarina mesafe koyarlar...

    uzun bir bekleyis basliyor, basilan akbil seslerini duymamak icin muzigimin sesini sonuna kadar aciyorum, kulaklarimin acimasina aldirmadan. bateristin hasin vuruslarindan rahatiz olan insanlari hic umursamiyorum. hatta yanima oturan teyzelerden biri, kalkip baska bos bir yere geciyor.

    cantamin icine adamakilli bakmadigim aklima geliyor sonra. icime bir umut doguyor, ama orada olmama ihtimalini dusunuyorum bir de. vazgeciyorum, eve kadar umutla beklemek istiyorum, 'yatagima dokerim butun cantanin icindekileri' diyorum.

    vapurdan inip, uzun zaman sonra bilet atiyorum, makine bileti geri atiyor, bir daha deniyorum, bir daha, acemilik iste... icimdeki kucuk umut parcasiyla eve geliyorum. montumu falan cikarmadan, cantayi bosaltiyorum. gorunurde yok. ders notlarinin, kitaplarin arasina bakiyorum, yok. tahmin ettigim gibi...

    karakoy'de onumdeki 110 kisiyi dusunuyorum tekrar. kaci kaybetmistir acaba benim gibi?..
    3 ...
  2. 2.
  3. bu hazin hikayenin bir mağdurunu sol framede görünce ne kadar sevindim bilemezsiniz. Benim hikayem bundan 1 yıl öncesine dayanıyor. Çaresizliğin ve umutsuzluğun son perdesi. Aktarmalardan muaf olmak, git-gelde jetonla hanenize yazılan 1,3ytl'den 2,6ytl'nin akbilinizle kıyaslayıp 80ykr'den 1,6 ytl'lik ince hesabı. Durduk yere hiç giyilmeyen kotların cebine bakmak. O gün okula gitmeyen ev arkadaşınız akbiline göz dikmek. bu ızdırap "dalgınım kaybettim iett affetsin" kampanyasıyla zai olmuş akbilleri kurtarma fonuna 20ytl'lik bağışla aşılsa da içinde heba olan 15ytl'lik kredinizle sizi bi müddet hayattan soğutur. Akbilini kaybedenin halini akbilli anlar. Allah kimseye öyle günler göstermesin.
    1 ...
  4. 3.
  5. hele bir de akbil yeni aylık yaptırıldıysa... 40 yıl acısı unutulmaz.
    0 ...
  6. 4.
  7. yürek dağlayıcı kayıp. düşürme, başka yerlerde unutma sonucu kaybedilebileceği gibi orta ve arka kapıdan binilen otobüslerde 'abi şunu uzatıp bastırır mısın bir kez' cümlesinden sonra da yaşanabilir bu acı. sonrası ise dinginlik, boşluk ve şuur kaybıdır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük