çok iyisi de var uyuzun ötesi de. genelinin totosu tempra gibidir yukardadır. üretmeyen ve düşünmeyen slaytçı ve defterci akademisyene saygım yoktur, üretene ve düşünene ise görüşlerine katılmasam bile saygım sonsuzdur. ayrıca taşra üniversitelerinde azınlıkta olsalar bile çok iyi hocalar çıkabilmektedir. genel bir yargı vermemek gerekir.
Yds denen kıytırık sınavdan doğru dürüst puan alamadığı için yökdil denen daha da kıytırık sınava girerek zorlukların üstesinden gelen * ve kamu kurumuna kapak atan übermenschlerinn genel adı.
Hayır bir de sonra gelip a*plilere laf söylüyorsunuz, sizin yaptığınız sanki çok mu farklı bi şey?
Yabancı yayınları takip etmekten acizsiniz, ingilizce öğrenmekten acizsiniz madem ne işiniz var o zaman akademide? Sittirin gidin başka iş yapın olm, size her güzel şeye layık olduğunuza dair özgüveni kim veriyor? Niye kendinizi bu kadar değerli görüyorsunuz?
yabancı dil öğrenme zorunluluğu akademisyenler için olmalıdır. bugün yapılan en yeni çalışmaların büyük çoğunluğu, herkes tarafından anlaşılabilmesi için ingilizce yazılıyor. sen eğer ki araştırmacı isen ve eğer ki bu çalışmaları takip edip, yeniliklere göre projeler üreteceksen, bu dili anlamak ve hatta konuşmak zorundasın. yoksa bugün olduğu gibi konferansa elinizde a4’lerle gidip insanların sizin sıkıcı okumanızı dinlemenizi beklersiniz. ya da bir soru sorulur öylece kalırsınız.
öyle olmuyor. bir akademisyen için, hele ki araştırmayı seven bir akademisyen için (ki bence hepsi böyle olmalı) dil şart.
türkiyedekileri araklamayı, intihali çok seven beleşçiler grubudur. iş dışında her şeye çok fazla zamanları vardır. yer içerler, durmadan gezerler, tango kursuna, milangoya dalarlar, sabahlara kadar whatsapp'tan çıkmak bilmezler. peki bu hanım kızlarımız ne ara bilimsel bir şey üretiyorlar. bilen eden bir söylesin allah aşkına.
bunlar kadar devletin sırtına yük olan çok az meslek grubu vardır. bir de sanki çok önemli biriymiş gibi davranmaları yok mu adama hayret ettirirler. oha lan.
Beş para etmez kesimi ağırlıkta olsa da dişe dokunur çalışmalar yürütenleri de var. Ancak Türkiye'de çoğu akademik kadro siyasetin üniversitelerde kadrolaşması için. Medyada sıkça yer alıyor. Üniversitelerde derin ilişkiler yürüyor. Bu yüzden akademisyenlerin çoğunun bilimle falan ilgisi yok. Resmen cehalet de yayıyorlar.(Daha bugün: https://odatv.com/akraba-...-savundular-12011956.html ) Hulki Cevizoğlu geçen haftalarda katıldığı bir programda üstü kapalı olarak çok iyi değerlendirmişti: https://youtu.be/cIpf10C3pZY?t=967 https://youtu.be/cIpf10C3pZY?t=5243
Açıkcası yapılacak şey bellidir. Bu kadar üniversite, bu kadar akademisyen bu ülkeye fazla! Bu üniversiteleri; liselere, yüksekokullara çevireceksin. Büyük bölümünü kapatacaksın. Ayrıca bir insanın "akademisyen" olmasını niçin diğer akademisyenler belirler onu bir türlü anlamış değilim. Niye bir kimse bazı kimselere "eyvallah" etmek zorundadır? Amaç bilimse; insanlığa yararlı olmaksa... Ast-üst ilişkileri olmadan da bu yapılabilir. Yani "sistemsel" bir sorun da var. Bilim öyle akademisyenlere "koltuk" dağıtılacak bir alan mı ki? Olmaması gerekir. Koltuk dağılımı olunca, kadrolaşma olunca, balık baştan kokuyor zaten.
bi aralar, bi aralar dediğimde 1 sene önce fln he, baya istediğim ve gercekten hakkıyla yerine getirebileceğimi düşündüğüm meslekti. hala peşini bırakmış değilim ama sağolsun proflar doçentler sistem fln güzel hevesimin içine ettiler.
çoğu temelsiz bir özgüvene sahiptir. öğrencileri ellerindeki güçle korkutmayı bir halt sanırlar. çok küçük bir kısmı iyi insandır. onları da teleskopla görebilirsiniz. belki...
annemin mesleği şimdi hangi üniversite diye sorucaksınız istanbul üniversitesi valla tek iyi yanı telefon rehberinin kız yurdu gibi olması.
(bkz: ufak sapkınlıklar)
tıp fakültesi hocaları ve iki elin parmağını geçmeyecek sayıdaki üniversiteler(koç,boğaziçi,odtü,bilkent,itü,sabancı vb) haricinde hocalar beş para etmez asalaklardır.
tıp fakültesi hocalarına saygım çok büyük hangi üniversite olursa olsun çünkü bu adamlar ders haricinde ameliyata giriyo hayat kurtarıyo.
Top class üniversiteki hocalarada saygım var çoğu alanın e iyisi ki en iyisi olmasa o üniversitelere kabul alamazlar makaleleri ise uluslar arası saygın.
Ama diğerlerine hiç bir saygım yok tek yaptıkları lisede ki gibi defterinden soru çözmeleri, memur gibi gidip maaşlarını çekmeleri zaten çoğuda özelde tutunamayıp gelenler.