ey uyuyan nesil, birinci vazifen ülkenin içinde bulunduğu durumu bir an evvel görmen, bir an evvel hissetmen ve bir an evvel durumdan vazife çıkarmaktır. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane sebebi boyalı basındaki yandaş medya kalemlerini fark edip durumu dimağında hissetmektir. O sıcak yatağında dahi birilerinin babasından kalan miraslarla gemiciklerle okyanus ötelerinden parayı hamuduyla götürdüğünü unutma. Bir gün o sıcacık yatağında her nefes alış verişinde sırtına binen borç batağından sadece sen ve senin gibi uyuyan nesilin sorumlu tutulacağını unutma, o yatakta her an seçim önceleri yüzüne gülenlerin tecavüzüne mazhar olabilirsin, ama uykundan taviz vermen gerekirse fantastik rüyalarından uyanmak için içinde bulunduğun pembe dünyadan çıkmak için gerekeni yapmalısın.
Kasten ve saf milletini 3 kuruşluk gıdalarla aziz vatanın bütün mevkileri bir bir ele geçirilmiş, içerdekiler tarafından; bilfiil dışarıya karşı işgal edilmiştir. " bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. "
Ey hala mışııl mışııl rüyalarda cirit atan zavallı genç! her gün giderek fakirleştiğin, giderek farklı şekillerde gündem değiştirilerek kendi geleceğini düşünebilme fırsatı verilmeyen zavallı genç! Olurda pek sanmıyorum ama uyanmak istersen seni uyu uyu diye zorlayacak bir sürü sebep olacaktır, yat zıbar ve yakın geleceğinin nasıl sikileceğini izle. daha da bir şey demiyorum amına koyiim.
kulakta kalan kısmıyla yazarsak içinde geçen şöyle sözler de vardır: ''cebren ve hile ile aziz vatandaşın deprem vergileri duble yol olmuş, halk yalan ekonomik verilerle kandırılmış, bütün kaleler özelleştirilmiş, işçiler ölüme terk edilmiş, tinerciler topluma kazandırılmak yerine aşağılanmış, basın özgürlüğü elden gitmiş olabilir.''
