yıldırım demirören'i biliyoruz değil mi, hani şu beşiktaş'ı batıran adam.
bu adam gitti simao'ları, quaresma'ları, almeida'ları getirdi beşiktaş'a. parasına bakmadan da çatır çutur verdi; ''biz dünya kulübüyüz'' dedi, ''ekonomimiz sağlam'' dedi. bu vaziyeti müşahede edenler de dedi ki ''demek ki biz beşiktaş'ın ekonomik sorunlarını fazla büyütüyormuşuz.''
sonra yerine gelen fikret orman ne gördü, beşiktaş'ın gelecek 10 yıl içindeki gelirlerinin tahsil edildiğini, kulübün yıldırım demirören'e borçlandırıldığını ve birçok arazinin ipotek ettirildiğini...
işte o zaman almeida'yı getiren ve ekonomisini öven beşiktaş başkanı, beşiktaşlıların gözünde elbette ki yerin dibine girdi.
akp'nin yaptığının bundan ne farkı var?
adamlar bir beni satmadı. belki de beni özelleştirmişlerdir, haberim yoktur.
velhasıl kelam; gayri safi milli hasıla arttı diye, kişi başına düşen milli gelir arttı diye, ülke zenginleşmedi. sadece gelecek 50 yılın gelirlerini şimdiden aldık. inşallah iyi yönetirler parayı, yoksa zor işimiz...