gerçek manada türkiye devletini yıkacaklarını sanmıyorum. eğer böyle bir planları varsa tarihten hiç ders alamamışlar. öyle ki zaten abd, beyaz sarayda ingilizleri çalıştırıyor orta doğu meselesinde. danışmanlar hep oradan nedense...
benim anlamadığım zaten ortaya çıkabilecek herhangi bir kaos olursa herkes kaybedecek. ekonomi kardeşim, ekonomi. ülke elden gitti bari devlet gitmesin mantığını anlamış değilim. akp'nin bitmesi halinde ortaya 10 yıl içinde chp-bdp işi çıkar diyorlar ama mhp var iken bu ne kadar sağlıklı hayata geçirilir? ayrıca bdp güçlenmeye başladığı zaman, devletin sınırları için bir tehdit oluşturacaktır. yani bu düşünce de pek hoşumuza gitmiyor.
chp'nin de tek başına iktidar olması şuan itibariyle pek mümkün gözükmüyor. uyguladıkları politika da kaypak bir politika. götü başı ayrı oynuyor anlayacağınız. zamanında komünistleri yalnız bırakmakla hata yapmışlar; ilk onlar güvenmemiş. şimdi yavaş yavaş o eski gücünü de kaybediyor. önceden bir inanç vardı chp'ye. artık o da yok. yani baykal'ın kasetini ortaya çıkarmak chp'ye yaramamış.
gelelim akp'ye. sözde ılımlı siyasi islamcı çakallarla dolu içi. ama ekonomiyi yıllardır döndürebildikleri için(zenginleri daha da zengin ettikleri için) herkes mutlu. devlet sana, bana, ona bakmıyor. güç nerede, para nerede, bütün dikkati orada. liberaller rahattı bir zamanlar. ne zaman kurallar ağırlaşmaya başladı, o zaman da sorun çıktı işte. şimdi de yaptıklarının ceremesini çekiyor hepsi. bu ülkede bu adamlar yüzünden çok can yandı. çok sinirimizi bozdular. özellikle gezi olaylarındaki tutumları beni oldukça öfkelendirdi. meğer kendilerinin ki can, oradakilerin canı patlıcanmış! koskoca başbakan, çıktı 20-30 yaş arasındaki gençlerle çatır çatır inatlaştı. bir nesli kendisine küstürdü. bunların yaptıklarını kimse yapmaz idi. serserilikle ülke yönettiler resmen.
dahası da var. genel bir bakışa göre batı için çok gelişmiş, şöyle böyle deriz. ülkenin batısı, doğusuna göre daha iyidir filan. diyoruz ya doğuda aşiret var, ağalık sistemi var diye. bulunduğum ilin belediyesine bakıyorum. zengin bir adam çıkıyor, tüm ailesiyle birlikte belediyeye konup sövüşleyerek(devletin denetiminde) yönetiyor. yani bir nevi her şeyin farklı bir şekilde, inceltilerek karşımıza konduğunu görüyoruz.
velhasıl kelam, benim nazarımda bundan daha kötüsü olacaktır. elbet bir planı vardır devletin. anlayabilmek için yeteri kadar okumamış da olabilirim. ama benim gözümde durum bu. hayat zaten siktiri boktan. insan, kendi içine dönüp hayatını yaşamak yerine bunlarla uğraşıyor. daha iyiye, daha güzele gitmek var iken insanlığın seçtiği yol hep karmaşa. varsın olsun.
malum partili insanların beyinlerinin nasıl yıkandığının en somut örneği olan düşünce.
gerçekleri göremeyenler kim, gerçekten merak ettim şuanda. erdemli siyasetçiler istiyoruz, çok utopik bir istek değil bu. her yasa değişikliğinde, "avrupa'da da aynı yasa mevcut" diyorsunuz, ama oradaki siyaset etiğinin zerresi sizde yok. tren devrilince istifa etmeyip makinisti içeri atan zihniyetin savunucuları olmaya devam edin.
kemalistlerin ve komünistlerin mahvolduğu gün olacaktır. niyetim bir korku ortamı yaratmak değil. hatırlayın iran devrimini. uzaktan kumandalı bir devrimin iran ın ulusalcılarına ve komünistlerine neler getirdiğini. bir gece de asılan elli bin komunisti.
malum yapılanma herkesin yüzüne gülerek istediğini ele geçirmiş. kumpaslar kurarak orduyu pasifize etmiş, engel çıkaracakları türlü iftiralarla içeriye atmış.
şuan son darbeyi indiriyor devlete. devlette olanca gücüyle direniyor.
kimseyi sattığımız falan yok,, devlete sahip çıkmaya çalışıyoruz.
ak partinin bu işten mağlup ayrılması demek devletin bitmesi demektir.
farkettiyseniz devletin bütün kurumlarının başındaki insanlar -ideolojik olarak neye mensup olursalar olsunlar- hükümetin yanında yer aldılar.
aksi türlüsü faciadır.
zararını da en çok kemalistlerle komünistler çeker.. net.
hala kutlama yapacaklarını sanıyorlar. zavallılar.
fazla cehalet, sakata getirir insanları. birazcık okuyun, strateji yeteneğiniz gelişsin.
arada bir savas yoktur. bir yolsuzluk ve o yolsuzlugu ortme cabasi vardir. saibeli secimler, sorulari calinan sinavlar, gizli ihaleler, aciklanamayan servetler vardir. tum bunlarin yaninda hilafet ozlemi ceken bir lider ve devletin mali deniz bir zor tutulan milyon vardir.
uyanık olun beyler malum yapı, yargı-polis devleti kuracaktır. bugun demokratik sistemin en büyük savunucusu ak partidir. ak parti bu savaşı kaybederse iran islam cumhuriyetindeki gibi bir devrim söz konusu olabilir.
ama bizdeki idraksiz ve strateji yoksunu, kemalistler ve komünistler bu gerçeğin farkında değil.
tayyip erdoğan düşmanlığı gözlerini öyle bir köretmişki olacakları kestiremiyorlar.
erdoğan hükümeti istifa ettiğin andan itibaren, malum yapının beklediği fırsat ellerine geçmiş olacak. bugun bu savaş ak parti ile malum yapı arasında bir savaş değil; devletin kendini koruma refleksiyle malum yapı arasındadır.
erdoğan hükümeti istifa ederse bu malum yapının karşısında duracak hiçbir güç yok. ne asker ne polis ne de yargı hepsi ellerinde. ha diyeceksiniz ki buna sebeb ak partidir. alakası yok. beyler, adamlar çok sinsi çalıştı. olay bu.
biraz kafa lazım kafa.
ha diyeceksiniz ki sizin işinize gelir bir islam devleti.
evet işimize gelir ama amerika nın dümen suyunda bir islam devletini asla kabul etmiyoruz.
burası bizim devletimiz dışardan kumandalı bir sistemle yönetilmek her namuslu vatanseverin ağrına gider.
farkına varın beyler farkına. biraz dünya siyasi tarihine bakın.
ama nerde sizde o strateji ve idrak yeteneği...
bu savaşı ya ak parti kazanacak dolayısıyla devlet ayakta kalacak yahut malum kesim kazanacak ve hep birlikte polis yargı devletinin emrine gireceğiz. karar sizin.