iş kanununa göre haftalık çalışma saati 45 saat. yani her çalışan haftada bilfiil 45 saati doldurarak çalıştığı zaman maaşını hakeder.
eğer namaz kılmak isteyen bir müslüman akşam mesaiye kalıp haftalık çalışma saatini dolduracaksa sorun olmaz. yöneticisiyle konuşup razı eder, sokaktaki camiye gidip namazını kılar.
eğer yöneticisi razı gelmezse işyerini değiştirir, çünkü yönetimi kalpten razı olmazsa allah zaten ondan razı olmaz. bunu ben değil islam söylüyor.
haftalık çalışma saatini doldurmazsa bu da kul hakkına girer ki hiçbir iyi müslüman bu durumu kabul etmez zaten. islamda hakkaniyet önemlidir.
şartlar bu, kurallar bu, yöntem bu. şimdi sorunun çözümü bu kadar basitken hala mağdur edebiyatı yapmak art niyettir.
işyerinde namaz kılmak bir sürü insan için akp öncesinde sorun olmuyorken, bir kişi kalkıp bu sorunu yaşadığını da iddia ediyorsa kusura bakmasın ama kendi mallığındandır.
çok iyi hatırladığım zamanlardır. camiye gitmeyeyim diye patron maaş ile eleman tutmuştu. cumaya giderken yolda üstleri çıplak deri pantolonlu kırbaçlı adamlar yolumuzu keser bizi tartaklar üzerimize işerlerdi. hep işverenimin işleri bunlar lanet olsun adamım..
babam hava kuvvetleri komutanlığından emekli albay. son 11 senesinde ankara'da karargahta idi. hep kılmıştır namazlarını akepe daha babasının şeysinde vitamin iken. sadece babam değil, namaz kılan pek çok arkadaşı da. onlara kimse birşey dememişti nedense. acaba türkiye cumhuriyeti'ni yıkmaya çalışacak faaliyetlerde bulunmuyorlardı, ondan olabilir mi? fettoşlara, şeyhlere, mollalara bulaşmadan namazında niyazında insanlardı, ondan olabilir mi acaba?