Nabza şerbetin ustasıdır. Milletin nelerden tahrik edileceğini, neyi umursamayacağını bilir ve hırsızlığını bile ayakta alkışlatan ilginç bir partidir. Kanımca Holywood'a iyi malzeme olur. Arap fanatiğidir ve Arap kültürünü Türk-Osmanlı diye yedirmeye çalışır. Feci halde alkol düşmanı olmakla birlikte, yaptıkları çoğu açıklama normal bir ülkede istifa nedeni olacak kadar çakırkeyf söylenmiştir. Bir Franco, Mussolini, Hitler olmayacaktır çünkü arzusu Humeynidir, Kral Abdullah'tır, Mursi'dir. Böyle bir iktidarın çizdiği yol pek iyi bir yol değildir.
ülkemizin başına talih kuşu konmuş gibi ilk kurulduğundan beri desteğimi verdiğim, özellikle liderimiz sayın tayyip erdoğan'ın kurucusu olduğu biricik cennet partisi.
cennet diyorum zira ak partiye kin, nefret besleyenler dinsizdir.
adalet ve kalkınma partisi denilen siyasi parti. adalet desen yok bak cidden yok adliyede staj yapan bir avukat olarak söylüyorum. kesinlikle yok. kalkınma desen var tabi ama kimin kalkındığı malum. bence ismini kendine kalkınma partisi olarak değiştirmeli. kkp. dabılkpi.
"Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız. Sonra onlara arabalarımızı satarız. Sonra bankalarını satın alırız. O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız. Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle. O ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi "ASLA" o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje‘ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havaalanları yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır o ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbirşey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkansızdır. Plan böyle işler. Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; "Bize büyük borcunuz var ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazınızı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin, askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Millletler de bizim için oy verin! Elektrik su kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın..." Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir."
vaatte bulunmaktan kacınıyolar evet, chp o kadar şey derken bunlar diyemiyo çünkü kazanacağız zatenn ne gerek gereksiz söz vermeye mantıgı var. inşallah kaybedersiniz.
ilk kez oy kullanacak seçmene ahmet davutoğlu adına mektup yollayan parti.
yalnız hesaba katmadıkları küçük bir problem var, o mektup aynı evden muhalefet bir seçmenin eline geçtiği taktirde yok olur gider, ergen bir çocuk duygusala bağlayıp aklı çelinebilir, gider bir de oy atar bu partiye o yüzden üzgünüm ahmet, kardeşim o güzel mektubunu okuyamayacak...
taraftarlarında geçmiş seçimlerde olmayan bir özgüven patlaması var. en favori oldukları seçimde bile bu kadar iddialı değillerdi. geçmişte bu sefer akp gidiyor diyen chp lilere benziyorlar. allah hayır etsin bu güven pek hayır değil gibi.