ne kadar basit düşünceler içindeyiz. koydu, geçirdi, ağlattı, soktu söylemleri yerine biraz daha şu gözlüklerimizi çıkarıp acaba tüm halk için, ülke için neler daha iyi olacak kimler daha iyi halkla bütünleşecek diyemiyoruz. o ona geçirsin, o buna koysun. hür iradeyle yapılan seçimlerde bile hür iradeye saldırmak bu olsa gerek. hangi parti, hangi düşünce biçimi olursa olsun fanatiklik kötü bir şey. partizanlık yerine ülke durumuna bakılması gerekiyor fakat tek derdimiz koymak ve geçirmek. gerisini düşünen yok.
AKP'nin önünde 5 büyük engel var. 1) Ekonomik çöküş: Bu sistem ile dışarıdan da sermaye bulamıyor, zira yerli ve yabancı yatırımcı da bu sisteme ve ekonomi yönetimine güvenmiyor. Doların yükselişini ve dolayısıyla fahiş zamları da engelleyemiyor. Halkın fakirleşmesi karşısında, hükümet aciz kaldı ki; sokağın da ana gündemi yoksullaşma ve eriyen gelirler. 2) Mülteciler: Özellikle büyükşehirlerde sığınmacı meselesi günlük yaşamda da büyük problemler getiriyor ve 2019 yerel seçiminde görüldüğü gibi halk çok tepkili.3) Muhalefet bölememesi: Halkın en az %50sini oluşturan muhalefeti ne yaparsa yapsın bölemiyor. zira muhalefet bu otoriter sisteme güvenmiyor ve Erdoğan'a destek verseydi, en azından çıkar menfaat elde etmek için iktidar yanlısı olurdu. 4) Genç nüfuz: 18-35 yaş arası genç nüfuz ekseriyetle, AKP'yi desteklemiyor. zira genç nüfuz hiçbir problemi çözmeyen hamasi islamcı söylemleri ciddiye almıyor. zaten Türkiye'de aklı ve eleştirel düşünceyi ön plana çıkartan sekülerlik, sosyologların da araştırmalarında ortaya çıkıyor, resmen patladı. 5) MHP: zaten son iki yıldır bu partinin oyları eriyordu. Sinan ateş olayı, resmi olarak 17.000 kişi partiden ayrılmış, ve Bahçeli'nin deprem konusundaki pasif ve antipatik tutumu bu erimeyi daha da arttırdı. değişen toplumsal yapı ile büyükşehirler ve gençlerde zaten MHP'nin güçlü bir desteği kalmadı.
