böyle dandik bir muhalefet olduğu sürece insanlar gidip gene akp'ye verecektir. muhalefet'in hiç bir şey yapmasa bile insanlara umut olmak için istifa edip yerini yeni isimlere bırakması gerekir.
iddilarda veya yapılan hesaplarda bolca hata yapılan oran.
Hesap yaparken dikkat edilmesi gerekenler.
1- Ak parti tabanı ki bu toplam seçmen kitlesinin %35 'ine tekamül ediyor ne olursa olsun Ak Partiden oyunu çekmez.
2- genelde apolitik takılan ama seçimlerde icraatleri yüzünden AK Partiye oy veren %15-17 lik kısmın %10'luk kısmı tereddütsüz yine AK Partiye oy verecektir.
3- Bdp'nin elinde buludnurduğu %10-12 lik Kürt seçmenin aktif pkk aknadı olan %4'lük kısmı yine BDP'ye oy verirken kalan kısmın en az yarısı yine AK Partiden tarafa oy kullancaktır. buda %3 yapar.
Sadece bu başlıklar ile bakarsak %48 oy oranı kafadan garanti. %2 yanılma payı versek %46-47 oranında değişmez bir kitleden oy alacaktır.
Fakat bunun yanında, MHP'li BBP'li SP'li veya benim gibi bugüne kadar oy kullanmamış %5-6 lık bir kesim de yine oyunu istirar ve son günlerde yaşanan ülkeyi kaosa götürme cabasına tepki olarak AK partiden yana kullancaktır. buda Ak partinin oyunu %52-53'lere çeker.
Fakat önemli olan AK Partinin aldığı oydan ziyade rakiplerinin aldığı oylar olacaktır.
Kesinlikle artık solcular CHP'ye inanmamak oyunlara gelmemektedir. Oylar TK DSP ve ÖDP gibi partilere bölüne bilir %23'lük CHP oyu %10 erise dahi %5-6 apolitik kesimden gelecekler ile %18-19 sularında kalcaktır.
MHP oy kaybedeceği için %8 lik kemik kadrosu meclise girmeye yetmecektir.
BDP yine oy kaybedecek fakat bağımsız adaylar ile yürüyeceği için meclise vakil sokacak fakat grup kurmak için gerekli sayıya ulaşırmı bilinmez.
Hal böyleken AK Partünün oylarına ek rakiplerinin oylarınada bakarsak önceden
%10 MHP, %10 BDP, %23 CHP, %51 AK Parti gelmişti ve ak part, meclisde vekil sayısını yaklasış %59 oranına çıkartmıştı. (rakamlarda hata olabilir ama %59 sabit)
herşey bi yana, adamların belediyecilik anlayışı bu zamana kadar gelenlerden kat kat üstün. organize olma konusunda aşmışlar. son yapılan olaylarda olayları evinden izleyenlerin yaşanılanları nasıl itici bulduğunu anlatmaya gerek yok sanıyorum.
etrafımda bunu eylemi, chp propagandasına çevirmek isteyenlerle tartışan insanların, yeminle sizde s.ke sürelecek akıl yok adamı zorla akp'li yaparsınız diyen 3-5 kişi var. koyu chp'li kuzen bile feys ortamında yazılanlardan dolayı bundan kelli akp'liyim çok itici bi grupsunuz tarzında şeyler söyledi.
akp bu olaydan yararlı çıkacaktır.
diğer şehirlerde millet birbirini yiyor, taksimde konser düzenleniyor. bu da akp'nin işe yarayacaktır. ahahahhaa..
etrafımda son seçim de ak partiye oy vermiş olan 6 arkadaşımın gezi parkında slogan atar hale geldiğini de dikkate alırsak bu da benim yakın arkadaş çevremin %20si kadarsa, toplumun geri kalanında sabit fikirli %50 yi dikkate alıp bu yüzde %20nin de yarısını alırsak %10luk bir kayıp ile %40 oy alır.. 40 mı? arkadaş yine geldik ya (bkz: devlet bahçeli hesabı)'na.
en az %50 olacağını düşünmekteyim. şöyle ki ne kadar ak parti bu olaylarda zarar görmüş olsa da insanlar birşeyi anladı: ak partinin karşısında herhangi bi muhalefet yok. ve bu yüzden ak parti en fazla çekiştiği ve son seçimlerden bu yana çok fazla yıpranan chp'ye bence bitirici darbeyi vurdu. mhp'de olaylara karışmayarak küçük bölünmelere sahne oldu tvlerden gördüğümüz kadarıyla ama ben bunun ciddi olduğunu düşünmüyorum.
şirketteki 2 gence sordum.
- kime oy verdiniz ve vereceksiniz?
- AKP'ye.
- neden?
- ekonomi çok iyi, istikrar var, imf'ye borç bitti.
- iyi de şu anda 370 milyar dolar borcumuz var. bunu sen, ben ödemeyecek miyiz? henüz ödeme vadesi gelmediği için yanılıyor olamaz mısınız?
- diğer partilerden kime verelim ki? içlerinde yine de en iyisi bu.
evet, bu 2 arkadaşın namazı niyazı yok. dinle pek ilgileri de yok. ama istikrar olduğunu düşünüyorlar. koyun gibi güdülmüşler, umurlarında değil. kriz olmasın yeter onlar için.
sonuç, chp ve mhp'nin bu kafa karşısında şansı olamaz. zaten onların her adımı maalesef çelişki içeriyor.
başbakanın son açıklamalarından anlaşılacağı üzere seçim çalışmalarına şimdiden start vermiş durumda. seçmenin gönlünü cezbeden alternatif bir akım olmadığından, akp nin alacağı oy oranı %40-%50 arasında olacağını söyleyebiliriz. peki tayyip yerine yeni bir yüz, yeni bir başbakan gerekiyormu? düşünülmesi gerekir.
yerel seçimlerde açık ara götüreceği gerçektir. sonuçta ortada tayyip erdoğana değil, belediyecilikten anlayan, hizmet eden adama oy vereceğiz. eğer çalıştıysa da bir önceki başkanlar koltuklarını bırakmayacaktır elbet.
ancak genel seçimlerden çok şüpheliyim. bırak %50'y, %30 bile hayal gibi görünüyor gözümde.
terör sorununu seçimlere kadar çözerse oyu artacaktır özellikle doğu illerinde daha fazla oy alır fakat son yaşanan olaylardan dolayı oyunun düşeceğini varsayarsak ki pek sanmıyorum en azından fazla bir düşüş olacağını %44-%52 arasında bir sonuç olacaktır.
ister yerel seçim olsun, ister erken seçim kararı ile genel seçimler yapılsın, maalesef AKP'nin yine tek başına iktidar olacağı seçim olacaktır. Tayyip Erdoğan'ın, Allah'a inanmadığını ama sayesinde dünyalığı yaptığına dair hafiften alaycı bir üslupla konuştuğu, çok gizli bir kamera görüntüsü, Halk TV ya da sosyal medyaya sızmadığı müddetçe, durum böyle olacaktır. Bu da bence mümkün değil. Bence kendisi muhtemelen ateist değildir. Basına sızarsa demiyorum bu arada; dikkatlerden kaçmasın. Tayyip Erdoğan meydanlarda, ''IMF bizim köpeğimiz oldu, elimizi öptürüp para veriyoruz'' diyecek. Dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olduk diyecek. Kendisi ve müritleri zenginleştikçe, kişi başına düşen milli gelirden bahsedecek. Ya Allah bismillah diye haykıracak açılışlarda; ''a'' harfini alabildiğince uzatarak. ''inşaallah'' diyecek Arap gırtlağıyla. Seçmenleri, ''eskiden metro yoktu; Allah razı olsun sayın başbakandan'' diyecek. Daha çok camii yapılacak. Ne kadar çok camii olursa, o kadar refah olacak halkta. Satın alma gücü yükselecek. Memlekette Cuma günleri hariç camiiler oldukça tenha ama bizim müslümanlığın yüz akı milletimiz, komşusu açken tok yatmayan asil milletimiz, bekar erkeğe kirayı yüksekten ''çakmayan'' namuslu vatandaşımız, müslüman adamı her zaman başında taşır. Tayyip Erdoğan, Karadeniz'de, Karadeniz şivesiyle, hemşehrinizim mesajını verecek. ''Allah'ın izniyle'' diyecek. ''Beraber yürüdük biz yollarda, beraber ağladık yağan yağmurda'' diyecek. Maaşlı kadrosu, bulgura, pirince, kömüre devam edecek. Varoşlara, ellerinde Kur'an'la gidip, kapıları çalacaklar; çeyrek altın karşılığında, padişahlarına oy vereceklerine dair yemin ettirecekler. Huzurevlerinde yaşayan, zaman zaman kendi isimlerini bile hatırlayamayan yaşlılarımızı otobüslere bindirip, sandıklara götürecekler. Bazıları AKP'nin ismini ve ve ampul simgesini aklında tutamayacak; ben ''ışığa'' oy vereceğim diyecek. Seçim öncesi, AKP'ye oy verilmiş pusulalar bulunacak bir yerlerde. Başa baş giden sandıkların sayıldığı merkezlerde, aniden elektrikler kesilecek ve sonrasında, geride olan AKP'nin küçük bir oy farkıyla kazandığı açıklanacak. 2014 seçimlerinin sonuçları, artık çok da önemli değil. Gerçek olan tek bir şey var ki; bu halkın içinde sesini oldukça yükselten bir kitle var ve iktidarda kim olursa olsun, artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.