ilki halka koyun diyerek, ikincisi sıradan halktan birisine akp'li partizan diyerek iki kere yaftalayan; üstelik etiketlemeyi başlatan ve sonrasında neden etiketlendirildiğini anlamayanların (etki tepki) olduğu sürece normal sayılması gereken durum. yönetim becerisine ilişkin halk arasında kullanılan bir deyimi kullanan birisinin sözünü kendi argümanını haklı çıkarmak için kullanan ve böylelikle mantıksız illiyet bağı kuranlar da buna katkı sağlamaktadır. her yönetim biçiminde lider vardır, liderin değiştirebildiği demokratik seçimlerin olduğu ülkelerde yaşayanlara koyun derseniz, acaba böyle bir hakka sahip olmayan ülkelerde yaşayanların durumu nedir.
akp'nin daha iyi alternatifi olursa, bu halk onları seçer, ama görünen o ki, daha iyi alternatif çıkarmak için uğraşması gereken insanlar, reaksiyoner davranarak, kendi bindikleri dalı kesiyorlar. akp'ye oy veren seçmeni hedef tahtasına oturtarak, aslında akp'nin 12 yıl daha iktidarda kalmasını zımnen de olsa kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. argüman eksikliği insanı aksiyoner olmaktan, kendi amaçlarını halka anlatarak onları ikna etmekten alıkoyar. sonrasında ise malum inkar dönemi başlar, biraz psikoloji bilenler ne demek istediğimi daha iyi anlar. gerçekliği inkar, olguları inkar, halkı inkar, yaftalamalar, kendini diğerlerinden üstün ve farklı görmeler. halbuki bu bir kopuştur. bu kopma ne kadar sert gerçekleşirse, realiteye yakınlaşma o derece mümkün olabilir. akp'yi kimse sevmek zorunda değil, nefret de edebilirsiniz, ama kimse süt veren, et sağlayan koyunların varlığını yok sayamaz. akp'nin 12 yıl daha iktidarda kalmasını, ancak yaratıcı özyıkımı gerçekleştirenler engelleyebilir. keçiler değil. *
sözlükte ne kadar boş beleş adam olduğunun göstergesidir. siz anca laf salatası yaparak kendinizi tatmin edersiniz. türkiye gerçeklerinden o kadar bihabersiniz ki bu halkı aşağılamaktan başka iş gelmez elinizden.
türkiye'nin görüşüyse yapacak bir şey yok tabi. uyumak mı? kimse uyumuyor, o akp de kimseyi uyutmuyor. böyle bir söylenti var şimdi. "uyuyun siz uyuuuu, uyu türkiyeeeem!" yahu kimsenin uyuduğu yok. akp denen o parti sadece sıradan bir pati. her ne kadar bizim görüşümüzü yansıtmasa da, kimsenin çayına uyku hapı katmıyor. ona oy verenler de gayet bilinçli insanlar. bizden farklı düşünüyorlar sadece. partisi yüzünden sevgilisini terk eden erkek, mesela. ne kadar saçma bir durum. gereksiz. birilerinin oluşturduğu saçma gruplar yüzünden, toplum da gruplara bölünmüş, birileri birilerinden nefret ediyor, parti başkanları birbirlerine küfürler ediyor, hakaretler ediyor, dudaklarına pis diyor. neden böyle?
koyun olmayanları, kendi aklını kullanıp sürüye göre hareket etmeyenleri eleştiren, sürülerine uymamakta inat edenleri bir de keçi diye yaftalayan, sürü psikolojisini öven ve güdülmeyi seven koyunlar olduğu sürece de şaşılmaması gereken durumdur. nitekim partizanı oldukları partinin başkanı koyun gütmeye meraklı olduğundan mıdır bilmiyorum ama muhalefeti iki koyun güdemezler diye eleştirmiştir. bundan da kendisinin koyun gütümekte usta olduğu anlaşılıyor.
aramızda çok siyayet bilimci var anlaşılan, sosyal bilimleri anlayanların varlığı konusunda şüpheliyim. bu halk hep dayatmalara karşı çıktı, örnekleri ile tarihte tozlu raflarda mevcuttur. halk bu dayatmalara karşı çıkarken tek seçeneği seçimdi. sayın yazarlar halkı betimelemek için koyun gibi bir analojiye sarılmış gidiyorlar. evet bu halk koyunsa, halkı koyun olarak görenlerse keçidir. bu keçiler, koyunlar gibi davranmaz, birbirleriyle ortak hareket edemezler, hep aralarında hizipçiler ortaya çıkar, bunlar kafasına geleni yapar, kimse kimseyi dinlemez, sinerji denen şeyden habersizdirler. parça halindedirler, bütün her yere saldırırlar, çünkü önemli olan ot bulmaktır. bütün parçadan daha çok anlam ifade eder gibi tabirlerden anlamazlar. fikirleri sabittir, inatçı olduklarını söylemeye gerek yoktur. kendilerine çağdaş derler ama hangi çağın fikirlerini savunduklarını bilmezler çünkü paradigmadan habersizdirler ya da paradigmayı görmezden gelirler. başkalarının bağına, bostanına girmeye çekinmedikleri gibi, başkalarının fikirlerine tacizde bulanmaktan çekinmezler. ama koyunlar öylemi, beraber hareket eder; beraber yer, beraber içerler. başkalarının bağına saldırmazlar. sabrederler çünkü bir şekilde kendi alanlarında karınlarını doyururlar. onlar için bütün parçadan daha önemlidir, bu şekilde kendi türlerinden zayıfları korurlar. sütleri ve yoğurtları güzel olur. kuzuları tatlı olur. *. (kişileşmeye geçilmiştir) fikirleri sorulduğunda ortak cevap verirler, sonrasında alınan karara uyarlar. bu karar dört veya beş yıllık seçimler olsa bile. zaman verirler seçtiklerine, başarılı olmaları için, zaman vermeden başarı gelmeyeceğini bilirler, eğer beğenmezlerse zamanı geldiğinde değiştirirler. ne onlar için partinin ne kadar, iktidarda kaldığı veya geçmişte ne kadar başarılı olduğu önemli değildir. verilen açık çek dört yıl için geçerilidir. keçiler öyle mi, seçimi küçümserler, koyunlara neden oy hakkı verildiğini anlamazlar. seçim zamanı dışında hep siyasete müdahale ederler, sandık zamanı onlar için formaliteden ibarettir, çünkü bilirler onların dağınık parçaları sinerji yaratmaz. seçim dışındaki zamanlarda hep onların sesi duyulur. ses harmonik olmayanca kuru gürültüden ibaret kalır, ah bir anlatabilsen!...
çok fazla abartıya kaçtı belki... ama ne yapalım, başlatan ben değildim.
üzücüdür. bir 12 yıl daha bu anlayışa katlanmak istemem, yüce türk halkına hakaret falan da etmem, yanımda da ettirmem. iktidara getiren de senin benim annem, babam, amcam, dayım vs. halk öyle uygun görür kalırlar ama ciddi söyluyorum bu anlayış, bu yönetim tarzı kesinlikle bana ve türkiye'me uygun değil en azından benim bakış açımla. ben bir çocuğuma zor bakıyorum, onun geleceğini kurmak için yani ona iyi bir gelecek sunmak için elimden geleni yapıyorum adam çıkmış bol bol sikişin 3 tane yapın diyor, lan sen bizim kıdem tazminatımıza göz dikmişsin, patroncu taraftasın, siktiğim arap ülkesi için neredeyse bizi savaşa sokacaksın benim, ailemin ve ülkemin geleceğine böyle giderse ipotek koyacaksın bende seni takdir edeceğim. maalesef olmaz be, elimden geldiği herşekilde senin anlayışına karşı çıkacağım. gün ola devran döne...
(#13200514) ayrıca bir 12 yıl daha aynı tipleri göreceğimizin habercisi olan durum.
dini alet ederek insanların kandırılacağı, her geçen gün demokrasinin unutturulmaya çalışılacağı, tsk ya çamurlar atılacağı, teröristler yerine paşalarımızın, askerlerimizin haksız yere hapse atılacağı, atatürk ' ün düşman gözüyle bakılacağının habercisi olan durum.
bir nesil 12 yıl çekti geleceği söndü, bir neslin daha hayatının kararmaması için koyunların anlaması gerek çok şey var, çok...
hedef 12 yıl. sonrası yok. bu strateji ile 12 yıla ortadoğuda kan içerisinde boğulmuş bir türkiyenin posası kalır. ondan sonra amerika bile elini çeker, akp neden çekmesin.
daha hala konuşabilmeye cürret eden postalcılar olduğu sürece o 12 yıl , 25 yıla kadar çıkabilir. tamamen bünye meselesi, 5 senede bir postalcılara "aaa de , dilini çıkar bakayım" denir. şayet hala simsiyah boya varsa , hasta henüz postal dilleme alışkanlığından vazgeçememiş demektir.
5 senelik bir ak parti iktidarı reçetesi yazılır. eve gönderilir...
din yüzünden gittikçe yobaz hale gelindiği; kızlarımızın okutulmadığı; kuma hayatına eyvallah deyip 3 kadın alıp, hepsinden de 6 şar çocuğu olan erkeklerin (!) olduğu; cinselliği sapıklık diye öğrenip de ata eşeğe tecavüz eden kişilerin olduğu; makarna ve çorbaya muhtaç bırakılıp da iki kilo pirinç, 2 çuval kömür evine gelince "yaşasın, devletimizi bize bakıyor" diyen zihniyetin var olduğu sürece çok 12 yıl kalır iktidarda, bahsi geçen parti.