son sekiz yılın tablosudur. müthiş bir kalkınma var topraklarımda. ekonomik anlamda, türkiye'nin dünya sahasındaki itibarı anlamında, ülke insanının özgür, refah ve huzur içinde ideolojisini ve hayatını yaşama anlamında, özgürlükler yani.. bu gibi çok ama çok önemli gelişmelerin sonrası bir bakıyoruz ki terör olayları patlıyor, türkiye'de ve dünyada hükümet için karalamama kampanyaları düzenleniyor. evet, bu yapılıyor. bu da gösteriyor ki hükümetimiz gayet başarılı. çılgın bir ak parti sempatizanı değilim. sadece olaylara objektif bakabiliyorum. ama birileri bunu başaramıyor. bu denli büyük işlerden rahatszıl olanlar var. bu adımlar hepimiz adına çok çok önemli halbuki. ama birileri bunu görme istemiyor o ayrı. artık o kimi çevreler kimin, hangi locaların elleri ayakları oluyorlar onu da biliyoruz ya neyse.
dünya'da söz sahibi bir türkiye yaratıldı hükümet tarafından.
bunu görmezlikten gelmek vicdansızlıktır.
kalkınma: Bir ekonomide halkın değer yargıları, dünya görüşü ile tüketim ve davranış kalıplarındaki değişmeleri içerecek biçimde toplumsal ve kurumsal yapıda dönüşüme yol açan büyüme.*
sorarlar adama; hangi değer yargısı, hangi dünya görüşü ile? tüketim ya da üretimi değişim içine sokan hangi icraatlerle? hangi destek ya da hangi duruşla? söz konusu büyüme nasıl olmuş ve nerede; halkın cebinde mi yoksa iktidarın çoluk çocuk, hısım akrabasının cebinde mi? gelsin gemicikler, milyon dolarlık ihaleler, geçsin teğetler... ne güzel hayat ne güzel memleket...
türkiye değil akepe kalkındı, yoksa o kadar buzdolabını, batı'yı bile isyan ettiren o bedava kömürleri nasıl dağıtırlardı.. türkiye'yi kaplayan kapkara sisi niye takmadılar rüşvet misali kömürleri verip verip geçtiler, helal olsun akepe benim babamda işsiz kaldı önümüzdeki kış ne yakacağız birkaç torbada biz alacaz artık en yapalım yine durumumuz iyi hamdolsun
kalkınan ülkelerde işşzilik azalır. ama türkiye de rakam 2001 krizini geçmiştir. enflasyaon sahte rakamlarla az gösteriliyor. memura işçiye daha maaş veriliyor.
yoktur. kalkınma bütün halkı kapsayan, bütün bireylerin refah seviyelerinin artmasıyla mümkün olan bir ekonomik kelimedir. bunun başarılması için 70 milyonluk ülkede %13,5 işsizlik oranı ile kalkınmadan bahsedilemez. bu oran %0.5 ila %1 arasına çekilirse kalkınma başlamış demektir.
enflasyon oranını düşük gösterip sonra türkiye gelişiyor demek at gözlüğü ile bakmaktır sadece. ki ilgili oran hesaplanırken hangi birim malların fiyatlarının baz alındığı da önemlidir. misal pinpon topu.
emeklilerin sağlık giderlerine olan katılım payı arttırıldı. türkiye ithal et tüketimine geçti. ithal ettiğimiz sebze ve mevyeleri saymıyorum bile.
özelleştirilecek bir kkamu kurumu kalmadığı zaman neler olacak merak ediyorum.
düzenleme: bu veriler ışığında kalkınmanın tam olarak nerede olduğunu açıklamak isteyen varsa, polemik yaratmamak adına özel mesajlarını bekliyorum.
milyonerlerimizin sayisi japonya yi gecti bir kalkinma var dogru ama ak parti anca kendini kalkindiriyor. bu kalkindirma degil aslinda bir nevi tuyu bitmemis yetimin hakkini yiyerek kendine menfaat saglama. belli bazi yazarlar halkin bazi kesimi bundan yarar sagliyor(kalkiniyor)ki destekliyor cunku ak parti anca kendini destekleyenleri kalkindiriyor.
sadece ekonomik, yani iktisadi açıdan değerlendirilmemesi gereken bir büyümenin vatanı.
"...türkiye'nin dünya sahasındaki itibarı anlamında, ülke insanının özgür, refah ve huzur içinde ideolojisini ve hayatını yaşama anlamında, özgürlükler yani..."
ben evime bir lokma ekmek götüreyim, sadece temel yaşam malzemelerim olsun, ama şu ülkede fikri özgürlüğümü, inanç özgürlüğümü istediğim gibi yaşayayım. birileri beni sömürmesin. birilerin beni dışarıya sürekli borçlandırmasın. birileri kan'dan rant sağlamasın. birileri bu savaşı, bu yarayı kazımasın. sadece bunu istiyorum. refah istiyorum. ve ak parti bunun peşinde. ben ak parti'nin samimiyetine can-ı gönülden inanıyorum!
bu kalkınma nedense sadece toplumun bir kesimini kapsar* haklın geri kalan kısmı ise fakirleşmekte işsiz güçsüz bir halde sadakaya muhtaç halde yaşamaktadır açılan işyerleri bir bir kapanmakta dış borç sürekli artmaktadır.
yunanistan batmış durumdayken bankasını, limanını, fabrikasını, telekomünikasyon şirketlerini, topraklarını satmazken; memlekette ne varsa satıp "aha kalkındık" diyebilecek şeref ve haysiyette olan insan varsa; "ak parti ile kalkınan bir türkiye" vardır.
şimdi böyle düşünüyorsan ey ergen, yaklaş bak örnekliyeyim;
baban, evi satsa, arabayı satsa, dükkanı satsa, evin eşyalarını satsa, bunlardan dolayı elinizde çok para olsa. evde yemek pişmez duruma gelseniz, her gün dışarda yeseniz; evde yatağı sattığınız için otelde kalsanız. evin bütün kaynaklarını yok etseniz. paranız bitince ne hale gelirsiniz?
bunların hepsini satan baban seni de satar yeri geldiği zaman.
bir düşün oturda; israil e şov yaptıran zihniyet; "kahpe kahrolsun israil" diyen zihniyet olabilir mi? uluslararası arena da "israil" in dokunulmazlığını arap ülkelerine göstermek için bir kaç vatandaşını "satmış" olabilir mi?
pkk nın şehir içi yapılanmasına imkan sağlayanlar, bunu yapamaz mı?
bırak şimdi kalkınmayı bilmemneyi ergen bünye. telekom kimde? ptt kimde? bankan var mı? limanın var mı? fabrikan var mı? hayvancılığı ezip geçtin, hayvan ithal eder durumdasın; sen bunun ne demek olduğunu bilir misin? tarımın ne durumda farkında mısın?
20 tane iş adamıyla yapılan yurtdışı tatilleri mi seni umutla ayakta tutan?
donun kalmış bir tek satılacak; yüzyılın en büyük krizi kapıda bekliyor türkiye yi. her an birileri çıkıp "battık hiç bir şeyimiz kalmadı, ordunun silahlarını ihaleye çıkartıyoruz" diyebilir. evet, gerçekten diyebilir.
ve sen hala daha biricik ergen; harika diyorsun ekonomi.
sensin harika aslında. avcısında üstelik. belki de harika avcısın. o kadar.
Genellikle her seçim sonunda galip olan; yani iktidar olan partinin ağzıyla kuş tutsa bile, diğer parti görüşünü benimseyenler iktidar partisinin başarısız olduğunu söyledikleri bir gerçektir. Ak parti de kimine göre Türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi iktidarıdır, kimine göre ise tam tersidir. Bu durum ise çok doğaldır. Çok partili bir ülkemiz olduğu için kişiye göre kalkınmanın değişiklik gösterdiği söylenebilir.
ereksiyon sorunu yaşayan bir pornocunun aletide kalkar. ama sonuç olarak kalkınmak önemli değildir (kalkmadıgıda bir gerçek) önemli olan türkiyeyi pornocu yaragına çevirdiler.. kalksa ne olur kalkmasa ne olur..
