eveeet. gelelim kurufasulye'nin faydalarına(bu lafın da anlamını geçen bir arkadaştan öğrendim daha çok sevdim. yasakçı ve sansürcü bir dönemde yazacak birşey kalmayınca çıkmış ortaya. herneyse konuya dönelim)...
ak parti'nin, bdp gibi terör uzantılı bir siyasi oluşumla işbirliği, mutabakat içerisinde olması beni rahatsız etmez. eğer partilileri, bu partiye oy verenleri rahatsız etmiyorsa banane arkadaş... ama insanlar bazı şeyleri görebilsinler diye yazıyoruz. teşbihte hata olmayacağını belirterek çok kullanılan bir deyişi paylaşmak istiyorum "it, iti ısırmaz" derler ya hani. birazdan yazacaklarımız da işte bu konsepte oldukça uygun. siyasi açıdan sözlüğü zor durumda bırakmak gibi bir amacım yok ama öyle bir durum olursa da uyarırlar zahir.
geçtiğimiz günlerde mhp genel başkanı devlet bahçeli, mecliste yaptığı bir konuşmada ak parti'lilere verip veriştirmiş gene ama kantarın topuzunu kaçırmış biraz başbakana göre. sanırım ki "şerefsizler" falan demiş ama açıkça "hükümet şerefsiz", "ak parti şerefsiz" dememişti. akabinde sayın başbakanımız, mücahid erdoğan'ın(erbakan'dı di mi o? olsun lan hepsi mücahid. bana inanmayan google'a sorsun) avukatları, jet hızı ile "manevi" tazminat davası açmışlar ve sonra bahçeli de durur mu? yapıştırmış cevabı: "maaş kartımı göndereyim." diyerek. velhasıl şu anda sanırım ki davalı olarak meclisteki görevlerine devam ediyorlar.
peki daha önceki bir tarihe gidelim şimdi. sene içinde diyarbakır belediye başkanı osman baydemir'in bir konuşmasına kadar gidelim mesela. ne diyordu baydemir? "ve bir kez daha hükümete sesleniyorum, bizi serçeydi, baykuştu diye ayırmayın. hassiktir diyorum hassiktir."
peki geldik canalıcı sorumuza bu beyanı sonrasında aynı hassasiyeti gösterdi mi dersiniz recep tayyip erdoğan ve avukatları? adam doğrudan hükümete ve yönetenlere "hassiktir" diyor. bu "ha siktirmiş"(özellikle tırnak içi pamuk ipliğine bağlı konular bunlar) olmayı kabul mü ediyorlar acaba? ben demiyorum, bana bakmayın beyler. baydemir diyor... ben araştırdığım kadarıyla bu anlamda bir girişimde bulunulmamış sayın başbakan ve avukatları tarafından.
aklıma "yoksa yoksa bdp de gelecek seçimlerde ak parti boyunduruğuna girecek mi?" sorusu takılmıyor değil hani...
işte bu noktada; hükümete veya yönetenlere değilse de kendi kendime "hassiktir" diyorum "hassiktir poi"
google isimli arama motoruna "bahçeli'ye tazminat davası" yazdıktan hemen sonra "baydemir'e tazminat davası" yazarak aratanların ağzını açık bırakacak türden olandır. he bu noktada edilen her hakarete dava açılacak diye bir kayide yok tabi, herkesin meşrebi farklı, herkesin herkesle hukuku da farklı... *
dıtdit: dur yavrucak! yaşı büyük, partili abiler burada sanırım. hemen aydınlatsınlar gene bu konuda da bizleri. "bulgur, mutluluk demektir" derlerse çok gülerim. ya yok lafı son günlerin gözdesi referanduma getirirlerse de öperiz yanaklarını...
başbakanın "velev ki iş birliği yaptık. siz de barışı istemiyor musunuz? barışın yolu, işbirliğinden geçer..." diyerek açıklaması muhtemel durumdur. "hasiktir" hakaretten mi sayılmıyor diye bakıyorum, sayılıyor. "iktidar partimiz bu konuda umursamaz mı ki?" diye düşünüyorum, o da değil. kıyamamışlar besbelli baydemir'e...
yoksa yoksa bahçeli'nin maaş kartını da, baydemir'le ortaklaşa mı kullanacaklar ki? sanmam ya, o kadar yakın ve derin bir hukukları yok gibi. alt tarafı "hasiktir" diyerek enseye parmak, göte şaplak(tam tersi olduğunu biliyorum ama böylesi daha çekici geldi gözüme) bir hukukları var.
eski istanbul il milli eğitim müdürünün de dikkatinden kaçmayacak kadar aşikar olan durumdur. gerçi o bu olayı gözden kaçırmış olsa da "özel görüşmeler" kapsamında yoğunlaşmış durumdadır dikkati...
velhasıl araştırmalar devam ediyor. önümüzdeki genel seçimlerde biraz daha netleşecektir bu durum muhtemel ki. hoş ak parti'nin "kadrolu" seçmenleri onu da "ikilikler" üzerinden aklayacaktır pekala ama yerler mi? bence yemezler sözlük.