ekonomik kıyaslamaları geçip net bir şey söyleyeceğim;
sokakta, parkta, otobüste vs her yerde daha mutlu insanlar vardı. en azından böylesine bir bölünmüşlük, kutuplaşma yoktu la. yine toplumsal yapılar, gruplar arasında itiş kakış vardı lakin, böyle birbirine boğazlayacak kadar birikmiş bir nefret hiç yoktu.
tatlı su solcularının hayalindeki türkiye. çünkü türkiyeyi onlar yedi o zamanlar efenim. o zamanlar halkta para yoktu tabi, olan parayı da şimdinin muhalifleri cukkalıyordu. şimdi ise para bol halkta para var, kodamanda para var. param yok diyen yallah suriyeye.
Hatırlanınca koca bir ahh çekilen yıllardı. Hiç unutamam o zamanlar daha çocuktum niğdenin bir köyünde yaşıyorduk babamla üç gün yürüyerek hasan dağından obsidyen çıkarır ok başı mızrak ve bıcak yapardık. Oradan tuz gölüne geçer eşek ve katırlarla tuz götürürdük köyümüze. Türkiye o zamanlar cilalı taş devrine daha yeni girmişti. Nerden nereye...
enflasyon ve faiz oranlarının % 80 lerden aşağıya düşmediği, her üç yılda bir ekonomik krizin yaşandığı, iki faili meçhul cinayetle yola getirilen bir Türkiye vardı.
O zamanlar devlet zenginini repo ile, rantiye ile kalkındırırdı. Şimdi ise zengini teşviklerle, hibelerle kalkındırıyorlar.
Yani her iki donemin Türkiye sinde de zenginle normal halk arasındaki fark maalesef çok açıktı.
O zamanın asgari ücretle ev kirası bile ödeyemezdiniz. Bir günlük asgari ücret yevmiyesiyle 8 çift çorap alınıyordu , tabi ki ucuzundan.
mahallemizin kızlarına en ufak bir yamuk yapıldığında ağabeylerimizin kan çıkarttığı yıllardı. şimdi ağabeyler, babalar öz bacılarına, öz kızlarına tecavüz ediyorlar.