akp yi eleştiren konuşmalarda ak başların taktiği buna örnektir.
adam sayfalarca eleştirilerini sıralar çoğunda da haklıdır.
konuşmanın bir yerinde amacını aşan bir cümle geçer.
ya da nereye çekersen oraya gidebilecek bir ifade!
işte ak başlar yeni gelinin yarağa sarıldığı gibi buna sarılır!
örnekler devam edelim de açıklayıcı olsun!
danıştayın kuruluş yıldönümünde metin feyzioğlu konuşma yapar.
rte 1 saat konuşuyorsun diye eleştirir.
sonra "van ile ilgili söylediğin her şey yalan" der!
afra tafra salonu terk eder!
ok diyelim ki van ile ilgili her şey yalan! van ile ilgili kısım sayfalarca süren açıklamanın 1 paragraflık kısmı!
1 saatlik konuşmanın 5 dakikası da diyebiliriz! diğer 55 dakika ne o zaman?
ama bu alınıp sulandırılır. van ile ilgili yapılanlar anlatılır.
sonrasında olayı bilmeyen biri (halkın çoğu) sanır ki metin feyzioğlu akp'yi van konusunda eleştiriyor!
sonra "yargı vesayeti" yaygarası koparılır!
yargıya ilişkin eleştiriler kaynar gider.
***
soma faciasında yerden yere vurulur akp. sonrasında yılmaz özdil "akp mitingine gitmişler. Onlar buna müstahaktır" şeklinde bir açıklama yaptı diye yer gök inletilir!
ak'lar çok sevdiği cadı avına başlar!
bizzat başbakan çıkar bu yazarı diye patronuna şikayet eder!
"biz vicdan sahibiyiz" diye başlayan örnekler verilerek acı mastürbasyonu yapılır!
(yılmaz özdil'in tam ifadesi: Maden kazasında ölen çocuklar, Tayyip Erdoğan'ın seçim mitinglerinde parayla taşıdığı işçiler. Ceplerine para koyup tezahürat yaptırıyorlar. Dolayısıyla Başbakan 'Bu çocukların ölmesi normal' diyor. Normal demek gerçekten.. Çalışma Bakanı'yla CHP'li Özgür Özel arasında bu konu da bir polemik geçmişti; Bakan 'Ne yani, bir maden sahibin bir partiyi sevmesi yasak mı' demişti.. Dolayısıyla burada ben Başbakan'a katılıyorum. Yani bu olan biten normaldir, hatta müstahaktır bile denebilir. http://www.internethaber....akin-ne-yazdi-674447h.htm )
***
son örnek de bugün yaşanmış tobb toplantısında.(rte yine salonu terk etmiş!)
rte chp lideri kılıçdaroğlu'nu sivil cumhurbaşkanı dediği için eleştiriyor.
"Ne diyor başkan. Sivil cumhurbaşkanı. Sen sivil değil misin. Ben de sivilim. Hadi aday ol. Siz siville ne arıyorsunuz. Hala apoletli arıyorsanız o ayrı mesele. Ama kusura bakmayın biz sivil milli iradeyi temsil edenleriz. ilk defa millet kendi cumhurbaşkanını seçecek. Ve milletin seçtiği cumhurbaşkanına saygı duymak zorundayız." http://www.mynet.com/habe...an-dolasamazsin-1254730-1
peki ne demiş kemal kılıçdaroğlu
"Bana sordular, 'eski bir genelkurmay başkanı cumhurbaşkanı adayı olursa destekler misiniz', sivil birisi olması gerektiğini söyledim, yanlış mı söyledim, benim görüşüm bu. 'Sen de sivilsin, ben de sivilim' diyor. Ben zaten sana bir şey demedim ki ama sen üstüne alınıyorsun, neden? Çünkü bizi dinlemiyor, ne söylerse 'bunlar mutlaka menfi bir şey söyler' takılmış eskilere. Dünya değişti, insanlar değişti, Türkiye değişti, hepimiz değiştik." http://siyaset.milliyet.c...detay/1886249/default.htm
***
bir başka örnek de demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, basına vurduğu darbeler eleştiriliyor rte'nin!
mahkeme kararlarını uygulamaması, sıkıysa yıkın demesi, mahkemeleri etkilemesi, devam eden davalara atamalar yapması, sava süreçlerinde yasaları değiştirmesi, rüşvetle havuz medyası oluşturması vs. tüm bunlar eleştirilirken "diktatör" sözü dökülüyor ağızlardan.
ve rte bunu çiğnemeye başlıyor...
ben diktatör olsam meydan meydan dolaşamazsınız...
ben diktatör olsam böyle konuşamazdınız...
ben diktatör olsam basında bu haberler çıkmazdı... vs.
artık yaptıklarınızı ve davranışların ardındaki gizli niyetinizi çok daha fazla insan görüyor!
maskeleriniz sizi saklamaya yetmiyor!
şark kurnazlığınız ile şimdilik gündemi değiştirebiliyorsunuz ama bu size ve partinize daha çok zarar veriyor.
artık sizler hakkında ne kadar kötü şey denirse densin kimse "yapmamıştır" demiyor. "yapmışsa bir sebebi vardır" şeklinde kılıf bulmaya çalışıyorlar.
insan olana bu ayıp bile yeter!
kılıçdaroğlu ortadoğu politikasını eleştirmiş.
- ilk defa Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terör örgütlerine destek veren bir kimlikle ortaya çıktı.
- (işid'in musul'da konsolosumuzu ve vatandaşlarımızı rehin alması üzerine) Besledin kargayı oydu gözünü, geldiğimiz nokta bu. Besledin, büyüttün, eline silah verdin, o da geldi bizimkileri götürdü, rehine.
- Türkiye ateş çemberi içinde. Suriye'de, Irak'ta, Mısır'da ne oluyor diye her gün bakıyoruz.
- TIR'larla silahı kimin yolladığını soran Kılıçdaroğlu, gıda maddesi ise niçin gösterilmediğini ve silah olduğunu herkesin bildiğini söyledi. Bu silahların şimdi
döndüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, bu faturayı halkın ödediğini, Reyhanlı'da ölen 52 vatandaşın ödediğini kaydetti.
- Sözü dinlenen bir Türkiye'den yanayız. Bir aşiret reisi bile Erdoğan'a kafa tutuyor. Avrupa Birliği'nden de bizi dışlıyorlar http://gundem.bugun.com.t...ga-cevirdi-haberi/1148485
bu eleştirilere karşı rte yorumu!
cımbızla bir kelimeyi seçmek ve onun üzerinden laf kalabalığı yapmak!
bu eleştirilere rte cevabı:
CHP'nin genel müdürü son zamanlarda çok sık olarak Ortadoğu'dan 'bataklık' diye bahsediyor. işte bu, tarih bilmezliktir, apaçık cehalettir. Bütün bunların ötesinde Ortadoğu'ya, milyonlarca insanın yaşadığı, milyonlarca insanın vatanlarının olduğu bölgeye 'bataklık' demek, ırkçılıktır, ayrımcılıktır, bilinç altındaki faşizmin ortaya çıkmasıdır. Zannedersiniz ki CHP'nin genel müdürü Londra'da, Paris'te doğdu, orada büyüdü, orada yetişti. Tunceli'de doğacak, orada büyüyecek, oranın kültürünü taşıyacaksın, sonra çıkıp Ortadoğu'ya 'bataklık' diyeceksin. Bu hem ırkçılıktır, hem de aslını, özünü, kendi öz kimliğini inkardır. Dünyanın neresi olursa olsun, insafı ve vicdanı olan bir kişi, çıkıp da bir bölgeyi 'bataklık' diye tarif edemez. Hele hele kültürel, etnik, dini irtibatlarımızın olduğu bir bölgeye 'bataklık' demek sorunları büyütmekten başka hiçbir gayeye hizmet etmez.
Yüzyıl önce dedelerimiz için istanbul neyse Medine oydu. izmir neyse Beyrut oydu, Ankara neyse Halep oydu. Bugün ise Anamuhalefet Partisi'nin genel müdürü, bu coğrafyaya 'bataklık' diyor. Yüz yıldır Misak-ı Milli sınırları dışında Türkiye olmadı. 'Bataklık' denilen o coğrafyaya dünyanın her yerinden geldiler, yatırım, ticaret, işbirliği yaptılar. Ama bizim hükümetlerimiz 'bataklık' diyerek, o coğrafyaya sırtlarını döndüler.
Bırakın kendi coğrafyamız içerisinde bölgeleri, 'bataklık' diye ihmal ettiler. Güneydoğu'ya, Doğu'ya, Karadeniz, Orta Anadolu'ya öyle baktılar. Varsa, yoksa 'Akdeniz, batı, Marmara' dediler. AK Parti iktidarıyla 780 bin metrekarelik vatan toprakları hamdolsun artık modern dünyanın bütün ilgisini, alakasını çeker hale geldi. http://www.ntvmsnbc.com/id/25521678/
artık "ampul" gibi sırıtıyor bu taktik!
eeee adam da napsın!
"biz ortadoğu da sıçtık. yetmedi sıvadık!
dün esed'i devirmek için silah, para, eğitim ve lojistik destek verdiğimiz adamlar bugün bizim kosolosumuzu ve vatandaşlarımızı kaçırdı!
thy bile personelini geri çağırırken bizim istihbaratımız uyudu ve ayak sesleri duyulan işid karşısında mal gibi bekledik.
onlar da gözüne far tutulmuş tavşan misali yerinden kıpırdamayan konsolosumuzu rehin aldılar!
mhp milletvekili (sinan oğan) bir gün önceden uyarmıştı ama bizim milletvekilleri daşak geçmişti!
şimdi teröristlere yalvarıyoruz. seçim öncesi daha fazla rezil olmayalım mı?" desin!!!
cımbızla seçecek bir kelime üzerine laf kalabalığı yapacak!
mecbuuuurrrr!
hayır o değil! bari bataklık kelimesini seçmeseydin.
aynı tanımlamayı daha önce sen yaptın!
yazık şimdi adın çarkçıya çıktı üzüldüm bak!
(bkz: akp çarkları/#24169997)
yıllarca cehape zihniyeti şöyle kötü böyle kötü diye sallar!
sonra bugün yediği nanelere 1930-40'lardan örnekler bularak savunmaya çalışır!
selcan taşçı güzel bir yazı yazmış bunla ilgili.
--- alıntı ---
Yıllardır ama sadece AKPnin ömrüyle sınırlı değil, gömlek değiştirmeden önceki partilerinde de tek adam , tek şef , diktatör , işte CHP zihniyeti bu diye kükredikten sonra bu ayıp yeter/yetmeli azıcık yüzü-utanması olana;
Hakan Fidanın, MiTten siyasete sığınmacılık talebinin saraydan veto yemesi üzerine siyasetten MiTe toplamda 360 derecelik dönüşünden sonra ortaya çıkan AKPli istihbarat Şefi durumunu meşrulaştırmak için CHP dönemini emsal gösteriyorlar!
Allahın sopası yok...
Hani şu yerden yere vurdukları, hani eskiye ait olan ve ona asla benzemeyen yeni yi kurmayı vaat ettikleri!
Efendim ne varmış ki misal Şükrü Âli Ögel hem CHP milletvekili hem de Milli Emniyet reisi ymiş!
Hiçbir şey yapamıyorsanız, seçime kadar meydan meydan karşınıza çıkıp da CHP zihniyeti ne hakaretler yağdırdıklarında -elinizde kapı gibi gerekçeniz- kadarını söyleyebilirsiniz:
- Ne farkınız var!
Muhafazakâr, mütedeyyin, Anadolu insanı na karşı en somut argümanı CHP gibi olmamak olan bir siyasi yapının, en kritik siyasi hamlelerinden birini hazmettirmek için CHP de yapmıştı diyerek CHP gibi yaptığını itiraf etmiş olması yeterli sebeptir;
Hiçbir şey yapamıyorsanız, bu seçim döneminde muhalefete attıkları iftiraların üzerinde yükselmelerine izin vermeyebilirsiniz;
Yemeyerek!
Hepsi bu;
Yemediğinizi göstererek!
Oyunuzla.
***
Ortalıkta derin küresel güçlerin oyununu bozduk, israili rahatsız ettik , çok olduk diye salınan kahraman iktidar evlatları, Hakan Fidanın devlet ile siyaset arasında tenis topu gibi gidip gelmesinin olabilirliğini , partiden CIAya, CIAdan parti ve hatta ABDnin başına geçen baba Bush örneği ile izah ediyorlar;
Bayağı anti-küresel bir tarz gerçekten!
Ne olmuş yani Meir Dagan da Beyrut kasabı Ariel Şaronun siyasi danışmanlığını yaptıktan sonra MOSSADın başına atanmış , Fidanın atanmasında ne varmış!
Tam burada van minüts(!) diyerek altını kalın kalın çizmek istiyorum:
MOSSADın yolundan yürümekle övünüyorlar arkadaşlar!
--- alıntı --- http://www.yenicaggazetes.../baska-kapiya-33824yy.htm
artık zaytung bile daşak geçiyor bu halleri ile!
Cumhuriyetin ilk Yıllarından Örnekler Bulma Komisyonu Ellerinde Ancak 3 Polemiklik Stok Kaldığını Açıkladı http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=229120