namlu ucunun kesikliği alev gizi içindir ki bu hemen her silahta vardır. ayrı bir özellik kazandırmaz, aksine tek tarafa fazla sürtünen mermi çekirdeği hedefe sapmayla ulaşır. orta ve uzun mesafelerde isabetsiz oluşunun nedeni bu kesit namludur. ideal bir piyade tüfeği değildir, zaten genellikle de şehir için çatışmalarda işe yaradığını göstermiştir.
tek avantajı 7.62 mm. çaplı fişek kullanıyor olması ve hafifliğidir. çok basit bir mekanizması olduğundan, herkes tarafından kullanılabilir, ayrıca çamur falan pek etkilemez bunu.
Andrei krilenko ismi ile de özleştirilebilir. Andrei krilenko'nun utah'ta giydiği forma da 47 numaradır ve Andrei krilenko'nun isminin baş harflerini birleştirirsek ak ortaya çıkar. sonuç ak 47
hafif,kısa, geri tepmesi yok denecek kadar azdır, bir seyyar el kundağına koyarak, tek el ile ateş edebilirsiniz, askerde acemi birliğini G3 ile yapanlar, usta birliğinde AK47 ile karşılaşınca, mercedes' e binmiş gibi olurlar. silahı söküp toplamak, G3 ten kolaydır, handikaplarından biriside uzun boylu kişiler tüfek ile 'esas duruş' ta yana kavis atabilirler. aksi durumda tüfeği tutamazlar, 'esas duruş' tan, 'tüfek omuza' ya geçerken silahı alev gizleyenden tutmak zorunda kalırlar, bu nedenle tüfek elden fırlayabilir. tüfek düşer, tüfeğin düştüğü anlarda bölük komutanının 'kim ulan o ? bir adım öne çıksın' sesi duyulur. sonrası malum. *
bu silahın bir özelliği de namlu ucunun yan kesilmiş olmasıdır. bunun silaha kattığı özellik ise, ateş edildiğinde ateşin silah ucundan değil, bir kaç metre yan tarafta görünümesidir. bu ise şu işe yarar. karanlıkta çatışma halinde iken karşı taraf muhtemelen ateşin çıktığı yere ateş edeceği için sizin yerinizi belli etmez. teröristlerin kullanma sebeplerinden biride budur.
kurma kolunu çekmeden silahı kayışından tutun ve hızlıca 360 derece çevirin. silah kurulmuş olacaktır. g3 ten daha az vurucu ama daha taşınabilir bir silahtır.
bence m16 dan ve g3 ten kat kat üstün rusların en büyük icadı olan hede.teroristlerin tercih etmelerinin başında ucuz,kullanışlı ve kolay tedarik ediliyor olması gelir.teroristler sınırda nehirden sırtlarında bu silahla geçip çıkar çıkmaz çatışmaya girebilmektedir.çünkü sudan ve çamurdan etlkilenmez.fakat g3 az bir yağmurda bile problem çıkarır.aynı zamanda askerliğim sırasında acemilere eğitimini vermekten sorumlu olduğum silahtır.
(bkz: kendi reklamını yapmak)
Mihail Temofiyeviç Kalaşnikov* tarafından icat edildi. ilham kaynağı 2. dünya savaşında almanlar tarafından kullanılan MP-44.
silahın orjinal adı Avtomat Kalaşnikova-47 dir. * ve kısaca AK-47 denmektedir. ak-47'nin en büyük özelliği basit ama güvenilir bir silah olmasıdır.1949 yılından itibaren Sovyet Ordusu'nun resmi silahı olarak kabul ediliyor ak-47.1956'daki Macar ayaklanmasına kadar, Batı'da hiç kimse bu silahın varlığından haberdar olamadı. Batı istihbaratı, Kalaşnikov'la ilk kez burada karşılaştı. Varşova Paktı üyesi ülkelere de "kardeşlik yardımı" adıyla göndermeye başladı. Soğuk Savaş yıllarında, Sosyalist Blok'un sembolü haline gelmeye başladı. bir süre sonra bu silah, sadece Varşova Paktına üye olan ülkelere değil, komünizmi ya da sosyalizmi benimseyen ve gerilla savaşı yürüten guruplara da ulaştırılmaya başlamıştı. Moskova, kendi ideolojisine sempati duyan herkese, para yardımı yerine bu ölüm makinelerinden yolluyordu. AK-47 Kalaşnikov, artık bir silahtan daha çok ideolojik bir simge haline gelmişti. kolay kullanımı bu silahı çocukların bile kullanmasına imkan tanımaktaydı.
basit olark ak-47'yi çalışma prensibini ve temel özelliklerini incelersek şarjörü 30 mermi aldığını, ağırlığı yaklaşık 5 kilo olduğunu, etkili vuruş menziliyse 800 metre oldugunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Mihail Kalaşnikov, bu ölüm makinesinin çalışma prensibini de barut gazıyla işleyen çok basit bir düzeneğe bağlamış. Buna göre, silahın üzerindeki kurma kolunu geriye çekip bırakınca, şarjörden bir mermi namluya sürülüyor. Tetik çekildiğinde, bu patlatma iğnesini harekete geçiriyor ve mermi ateşleniyor. O sırada ortaya çıkan barut gazı, merminin ardından gidip, namlunun üzerindeki bölmeden geçerek pistonu yeniden kurulu hale getiriyor. Bu arada boş kovan da namludan dışarı atılıyor. Böylece piston yeniden ateşlemeye hazır hale geliyor. Ayrıca, barut gazı namlunun üstüne taşındığı için de, bu tip makineli tüfeklerde görülen geri tepme çok az oluyor. Sonuçta, hedefini şaşmayan, çok kolay kullanılan bir saldırı silahı ortaya çıkıyor. Bütün bu çalışma mekanizmasının en büyük özelliğiyse son derece basit ve uc
uz parçalardan oluşuyor olmasıdır.
ilk büyük sınavını 1960'ların sonunda, Vietnam'da verecekti ve Vietnam savaşında giderek efsaneleşti. Ruslar Vietnam'dan sonra ak-47'i daha da geliştirdiler. AK-47'nin yerine daha çok ve daha hızlı mermi atan AK-74 modeli çıktı.
