sahip olmazsan, ait olmazsın aslında durup bir düşünürsen.. nedendir bilinmez, sahiplik eki insanlara normal gelirken, aitlik bir o kadar düşündürür..
ama sahip olmadığın bi şehirde mutlu olamazken, ait olduğun şehirde bulduğun mutluluk gibidir bu kavramlar kimi zaman..
evet kimi zaman ait olduğun şehrin kötülükleri ile savaşmak zorunda kalmak aslında oda ayrı bir dert..
Sahip olmanın tadı başka damaklarda ama ait olmanın acısı bir o kadar başka..
sahip olmak için mi savaşılmalı, ait olmak için mi sahip olunmalı??
muamma..
en iyisi lugattan çıkartılmalı sahiplik ve aitlik ekleri..
sahiplenmek: kaybetmeyi getirdiği için..
ait olmak: kayıplar arasına seni ittirdiği için..
Nereye ya da kime aitim artık bilmiyorum ya da hiç oldum mu acaba? Misafir gibiyim eskiden ev dediğim yerde ve şimdi ev dediğim yerde ise diken üstünde, her an gidecekmişim gibi, gitmem gerekmiş gibi.
Ve aile, aile önemli hep öyle dediler, hep öyle hissettim. O kadar yabancıyım ki aileme birbirimizi tanımıyoruz bile.
Peki ya sevgili, sevgilim, her şeyim dediğim zaten hep bir yabancıymış, hep uzakmışız, ait olmamışız hiç birbirimize.
Arkadaşlarım var evet yanımda, iyi arkadaşlar ama arkadaşlar, arkadaşlık çok kırılgan geldi daima bana. Yalan değil gerçek arkadaşlardan bahsediyorum yine de aidiyet ihtiyacıma karşılık olmadılar.
Velhasıl ne birine, ne bir yere, ne de herhangi bir şeye aitim. Bana ait olansa sadece kendimim.
Nasıl bir şeydir merak ettiğim. Bir sürü insanla konuş, bir sürü yere git ama hiçbir şeye ait olama. Hiçbir yeri benimseme. kimseye artık gerçekten güveneme, Bağlanama.
Sanıyorum ki bir şeylere ait olmak yaşama işini kolaylaştırıyordur.