ait olmak istese de olamayan kadındır.
senelerini verse de bir karşı cinse *, hastalandığında baktığı
altını temizlediği erkeğe bir şekilde tutunmak istese de tutunmayan kadındır.
yıllarını verir, karşılık beklemez...
ama aslında bekler... beklediği karşılık da ait olmaktır...
ait olmak bu bağlamda birinin malı olmak vs değildir.
erkeğinin annesini-babasını tanımak, bir ortam içine birlikte çıkabilmek, donunu yıkadığı adamın toplumda da yanında dimdik durabilmektir istediği. ama olmaz genelde...
ve işbu durumlara maruz kalan kadın sinirlenir. sinirini içinde büyütür büyütür.. sahiplenmek isteyen çıkarsa günün birinde, onu çelmeleyip geçer gider... ardına bile bakmadan.
genel anlamda-ya da sadece öznel anlamda-skint'e göre- ait olamayan kadın budur.
nokta.
insanligin icinde var olan aidiyat hissinden uzak kadin. insan bir $ekilde bir yerlere baglanir, oraya/ki$iye ait oldugunu hisseder. kimi zaman ihtiyac duyar buna. ozgurluge baglanmak veya ozgurlukten vazgecememek degildir ait olmak, olsa olsa kendini kandirma yontemidir bu i$e ozgurlugu dahil etmek.
neden ait olmak istesin ki kadın? sahiplenilmekten memnun köle ruhlu, ezilmekten hoşlanan ve tüm bunlarla mutlu olmaktan ancak hasta ruhlu biri hoşlanır. azıcık dozu kacsın bakayım bu aidiyatın, topuklarının üzerinde dönüp geriye dahi bakmadan ceker gider. giderken de boş gitmez. kendine körü körüne bağladığı insanın ruhunu da alır götürür. ait olamayanmış, bakalım hic olmak istedi mi?
