türlü nedenlerden dolayı ailesiyle ilişkisini koparmış binlerce insan var. sebeplerin ne olduğu kimseyi zerre kadar ilgilendirmez kanımca.
ve bu insanlara cüzzamlı biri gibi yaklaşan bir kesim var ne yazık ki. onlara göre ailesiyle ilişkisini koparmış birey sağlıklı, mantıklı ve katlanılabilir biri değildir. normal olmayandır. toplum normalı arzular halbuki.
peki kime göre normal neye göre normal. bu tür bir olayın içerisinde kalmış birey için bu en başından beri ona göre normal değil midir peki?
bu bireye göre de anormal olan ailesiyle mutlu mesut yaşayanlar değil midir peki?
bir kıza aşık olduğunda, kızın ailesinin bu durumu öğrendiğinde verdiği tepki ne kadar insan olmakla alakalıdır bilemiyorum. biz kızımızı düşünüyoruz klişesini lütfen geçelim. insanlık diyorum ben.
insanlar işine geldiğinde ne kadar gelenekçi, işine geldiğinde ne kadar bireyci ve özelden yana kullanabiliyorlar haklarını. kızını düşünüyormuş! yeni dünya düzeni yaşa emi sen.
bu sadece kız mevzusuyla da ilgili değil. misal, erkek arkadaşın ailesi de yapabiliyor bunu. erkek çocuklarını korumak adına. düzgün arkadaşlarla gez ulan, psikolog mu olacan amunakoyaım diyor baba çocuğuna. evet diyor.
aile bu kadar önemlidir ki bizim toplumda. eğer onla ilişiğinizi kestiyseniz, siz bütün olumsuz potansiyellere sahip birisiniz. eroinmansınız, kokainmansınız, torbacılık da yaparsınız, kadın satma ihtimaliniz de yüksek, adam öldürme, insanları intihara sürükleme de dahil. siz yürüyen bir tehditsiniz.
bunların hepsi aileyle irtibatı kestiniz diye.
siz zaten kendi kendinize doğdunuz o andan itibaren toplum nezdinde.
aileniz sizin için zaten en iyisini düşünmüştür.
ama 18'in de 20'sinde 40 yaşında biri gibi olamadığınız için tüm , bok sümük, hata, suç sizdedir. geçmiş olsun.
düzene alışmış insanların oluşturduğu kalabalıktır. eğer 18 yaşında reşitlik kazanılıyorsa bu insanın artık büyümüş olduğunu gösterir. eğer kendi öyle istiyorsa, sadece biyolojik olarak bağlı olduğu kişilerden ayrılabilir. o kişilerin de bunu onaylayacak kadar akıllı ve mantıklı davranmaları lazımdır.
ancak sevgi adı altında herkes birilerine bağlanmak ister, yalnız kalmamayı garantilemek ister ve toplum kuralları sayesinde bunu en rahat uygulayabileceği insanlar çocuklarıdır. hiç kimse çocuğunu 'düşündüğü' için suçlanmaz. böyle bir fırsat varken de niye bıraksın çocuğunu tabi onu sonuna kadar kendine bağlamak, hatta bazı durumlarda etinden sütünden faydalanmak ister. çocuk bunu farkedecek kadar şanslıysa kendi hayatını kurabilir, aksi halde o da ileride kendi çocuklarına aynı şeyi yapar, bu böyle sürer gider. ta ki insanlar kültürel ve toplumsal evrimde bir üst aşamaya geçene kadar