avantaj ve dezavantaj listesi kişinin önceliklerine ve tercihlerine göre bazen denk bazende dezavantajlarının çok ama genellikle avantajlarının daha baskın çıktığı durumdur
- Evde yemek bulamayabilirsin. Annen çalışıyordur, yaptığı yemekler deçok nadirdir ve illa sevmediklerindir.
- Odanı toplama üzerine dırdırdan kurtulamazsın.
- Bunun dışında diğer ev işlerine de yardımcı olmaya itilirsin.
- Evde sürekli ses çıkaran canlılar vardır, rahatsız ederler ve onlara saldıramazsın.
- Evde istediğin gibi arkadaşlarınla "takılamazsın".
- Evde sigara içemezsin, en fazla balkonda içersin.
yapacak pek atraksiyonları olmadıgı için sürekli ders çalısıp ortalamayı yükselten inekler de bunlardır.ayrıca sevgilileri ile beraber uyumanın zevkini pek tadamazlar.hele ki her ikisi de ailesiyle kalıyorsa.devletten bu konuda yardım elini uzatmasını bekliyoruz.
avantajları dezavantajlarına göre daha çok olan durumdur.
her ne kadar sınav öncesi gün musluk bozulsa, tüp bitse, ampul patlasa, sigortalar yansa, her türlü rezillik başınıza gelse de * öğrenci evi muhabbetlerinin tadı başkadır. ailenin yanında okuduktan sonra liseden ne farkı vardır.
Ayaklarının üstünde durmayı çok sonraları anlayacak,hayatın tatlı zorluklarını kaldıracak kadar kendisiyle barışık olmayan,sürekli olarak kendi özgürlüğünün üzerinde bir otoriteyi hissetmek zorunda kalıp hayatında tanıyacağı insanlara karşı hep gereksiz derecede bir tedbir ve biraz da önyargı ile bakacak olan,çocuklarına güvenmelerine rağmen ''aman oğlum sen o serserilerle arkadaşlık yapma'' diyerek nasihat sınırlarını devamlı zorlayan ebeveynleri sayesinde insanları hiç de yakından tanıma fırsatı bulamadan,''arkadaş''kelimesinin o manevi ağırlığını hiçbir zaman yeteri kadar anlamadan üniversiteyi bitirecek kişilerdir şahsi fikrimce.Tek avantajları okula otobüsle gidip akşamları dönünce masalarında sıcak yemeği hazır bulmaları olacaktır...
kişisel gelişim yönünden dezavantajları bulunan ama "anamın yemeğini hiçbişeye değişmem ulan" diye düşünenlerin durumudur. Ailesiyle kalan öğrenci hep ayrı evde kalmanın hayallerini kurar, ayrı yaşayan öğrenci ise aile özlemiyle yanıp tutuşur.
1.grup: ailesi sehir disinda okumasina izin vermedigi icin evde okumaya mecbur kalan ogrencilerdir.
bunlar genelde haklarindaki ailen izin vermemis sehirdisina lan iddialarini reddederler.
2.grup: ailesinden uzakta yasamaktan korkan, bu tur sorumluluklar altina girmekten tirsan ogrencilerdir.
bunlar da genelde haklarindaki korkak, tirsak seklindeki yorumlari asilsiz olarak nitelendirir, inkar ederler..
bu iki grup ogrenci de surekli "evde rahatim ben, annemler bana karismaz ki neden baska yerde okiyim, gerek yok abicim baska sehire ben burda da ozgurum, oglum ben zaten istemiyorum baska sehir yaa ben bu sehre asigim, olm ne guzel sicak yemek var, yok elektrik faturasi odemem gerekmiyo, cart, curt..." falan filan tarzi komik demecler verirler muabbet esnasinda.. hatta bu demeclere sozluk sayfalarinda da rastlamak mumkundur hehe..
ha tabi unutmamak lazim bir grup daha vardir
3.grup: bunlar hakaten ya o sehri severler ya da sevgililik durumlari falan vardir, o yuzden -yine mecburiyetten- aileyle yasarlar. bunlara harbiden yaziktir. ama digerlerine daha bi yaziktir. zaten bu 3. grubun mevcudu cok cooook dusuktur. hatta ihmal edilecek kadar az olduklari soylenir..
universite ogrenciliginin asli yalniz yasamaktir. aileden ayri olmaktir. daha once de defalarca soylenildigi gibi liseden bi farki olmalidir universite yasaminin. yoksa liseler 7-8 yil olurdu universite diye bir sey olmazdi. ne kotu olurmus simdi yazinca farkettim..
ailesini bir cok masraftan kurtarmis ogrencidir. rahat bir yatagi olmasi belki de ilk avantaji olup ev arkadasi sorunu, ev arkadasinin arkadasi sorunu , ev temizleme problemi yasamaz. hele ailesi modern turk ailesi statusundeyse cok kral ogrencilik hayati yasar.
lakin bazi gencler, aile baskisi nedeniyle baska bir sehirde ogrencilik yapmayi tercih ederler. bunlarin buyuk bir cogunlugu ami gotu dagitir afedersiniz. hep gordukce uzulurum bu arkadaslara... ögrenciligin gercek tadinin bu oldugunu sanarlar. oysa iyi bir vizyondan cok kotu aliskanliklara gebe olurlar.
ama butun bunlar demek degildir ki baska bir sehirde okuyan ogrenciler boktan ogrencilik yasarlar, yahut ogrencilik hayatlari kotu gecer. elbette ki hayir! bir ay boyunca sabit bir parayla yasamayi, yemek yapmayi, yalniz yasamanin nasil bir sorumluluk oldugunu ve insan iliskilerinin gercek yuzunu gorurler. daha cok tiksinirler ama daha cok ders cikardiklari dogrudur.
sahsima gore eger onemli olan ogrencilik yillarinda iyi bir perspektife sahip, kendini gelistirmek iyi bir kultur birikimine sahip olmak, yeni seyler kesfetmektir. ister aile yaninda olun ister baska bir sehirde bir ogrenci odasinda.
-üstü bası her zaman tertemizdir.**
-yok ben geleyim evden beklerler. sözü en sık onlardan duyulur.
-ne gariptir ki annesi ya da babasıyla telefonda en sık konusan onlardır.
örn:-nerdesin lan sen?
-burdayım baba.
-evin yok mu senin tühh gelme bir daha.. *
-genelde babasının arabasını alma luksune sahiptir.**
-su okul bir bitse de kurtulsak lafı en cok onlardan gelir.*
istanbul'da yaşıyorsa nasıl olsa aynı şehirdeyiz ev tutmana ne gerek var sorunsalı karşısında 2.5 saat üniversiteye gidiş, 2.5 saat de eve geliş işkencesine maruz kalan öğrencidir.
