kimseye hesap vermek durumunda kalmadan yaşayan insanlardır, özgürlüğü dibine kadar yaşarlar, bir yanları tabiki buruktur ama artık bu hayata da alışmışlardır.
örnek olarak:
(bkz: never neverland)
ailesi olmasa da mutlaka çevresinde insanlar olan yazarlardır. tabi kimseye ihtiyaç duymuyorlarsa o ayrı mesele. hayata sıkı sıkı tutunan hiç bir sevginin aile sevgisinin yerini tutmasını bilseler de bunun ezikliğini yaşamayan insanlardır. niye eziklik yaşasınlar ki hem sonuçta annesiz babasız olmak kendi tasarruflarında değildir. eşleri yoksa da bu onların tercihidir zaten.
çalıştığı saatler dısında sozluge giris-cıkısı, hayatı yaşayışı, kaldıgı yer, bir çok kez zaman vb gibi kavramlardan kendisini rahatça soyutlayabılen; kendine, yaptıgı ıse guce ve etrafındakılere, sevdıklerıne fln uyarak yaşamayı tercıh edebılecek, birçok zaman umursamamanın tadını sonuna kadar cıkaran yazar... bir sure sonra kişinin tamamen kendine ozgu bir ruha burunmesine neden olur, e keyiflidir...
bu gruba gurbette yasayan yazarlar da dahil edilebilirdir. 2 yildir ailesinden binlerce kilometre uzaklikta tek basina yasayan bunyenin ne artik bir ailesi vardir ne de eve gelince 'hah, geldin mi?' diyen birileri..