tanıdığım bir kadının başına gelendir. o kadar uyardım bu erkek karaktersiz birisi ama dinletemiyoruz tabi aşkın gözü kördür. bir gün bu kız erkek arkadaşım çok durgun, soğuk demeye başladı. üzülüyordu. 2 ay sonra erkek kişisi bu kızı köprüye çağırıyor. bu kız çok mutlu tabi soğuk davranıyordu artık evlenme teklif edicek kesin diye havalara uçuyor.
ne mi oldu erkek bunla köprü de buluşup hayatımda başka biri var demiş. 6 yılın ardından kız az kalsın köprüden aşağı atlıyordu. sonradan araştırınca öğrendik kızı oğlanın ailesi bulmuş. 2 ay sonra yıldırım nikahıyla evlendiler. allah var güzel bi kız yalan yok.
sonra bunlar boşandılar üstüne bizim kız kendisine zengin, yakışıklı, beyefendi bir insan buldu demeyi çok isterdim ama erkeğimiz dünyayı eşiyle gezip eğlenip foto yüklerken kızımız kahrından ölüyor.
Görücü usulü evliliği savunan erkektir. Böyle bir çift de benim arkadaşımdı. Üniversite bitince 3 yıl sonunda kızla ayrıldılar. Oğlan birkaç ay içinde ailesinin bulduğu bir kızla evlendi. Birkaç yıl içinde kız da başka biriyle evlendi. Ama ikisinin de düğün davetiyesi bana geldi. Üzücü.
"kadınların efendi erkek yerine piç tercihi" mevzusu ile ilişkilidir. bu olayda da kendisi defalarca uyarıldığı halde oğlanın peşinden gitmeye devam etmiş mesela. günahını almayayım ama bu süreçte ve öncesinde nice düzgün adamlarla tanışmış ama "helecan arıyorum ben yeaeaea x beni sıkıyor" moduna girip bu hikayedeki diğer saplama ile devam etmiştir onca uyarılara rağmen. bu işler böyledir her zaman hiç değişmiyor.
insanlar ayrılır normaldir, elbette iki kişiyi aynı anda idare etmek karaktersizlik ama başkasına aşık olduysa ayrılmak en doğru karar. Gidene el sallamak yapılacak en doğru yol, hayat bir şekilde devam ediyor. seviyom diye ağlamanın bir faydası yok.