Kabullenmezler efenim, bu durum yazılmamış bir kanundur. itinayla uygularlar.
Eşşeek kadar olmuşsunuzdur. işyerinde, yüzlerce kişiyi yönetir, isabetli kararlarınızdan ötürü, tebrikler ve terfiler alırsınızdır.
Lakin anne ve baba kişisinin gözünde, dünyanız halâ, limonlu lollipoptan ibarettir.
gece yarısı olduğunda aramalarıdır hala.
ya yatın siz ne işiniz var benle derim ve her seferinde annem alınır. 2 gün ağzını açmaz bana.
sonra gönlünü al bir öpücükle. dünyanın en kolay kandırılan varlığıdır anne.
iyi mi kötü mü bilmiyorum hoşuma gidiyor bu durum.
Türk aile sisteminde anne baba çocukları ile olan bağlarını yaşı ilerlemesine rağmen koparmazlar ve buna da izin vermezler, kararlarına bile doğrudar karışırlar ve kendi istediklerinin olmasını isterler. Evlilik, meslek seçimi gibi. Birey bu bağları koparamadığı için ailesine bağımlı yaşar ve gerçek hayatta kendi hayatının ortalarında olmasına rağmen kendi kararlarını veremez hale gelir. Birey halen çocuktur. Ailesi ile bağlarını en azından kararlarını o kadar etkilemeyecek ve kendi ayaklarının üzerinde durabilecek şekilde kopardığı takdirde ailesi büyüdüğünü az da olsa kabullenebilecektir. Olayın özünde Türk aile sistemi vardır yabancı ülkelerin ailelerine bakın anlayacaksınız. Çocuklar erken yaşlarda hayata atılır ve ayakları üzerlerinde durmaya başlarlar ve yavaş yavaş aile bağlarını koparmaya başlarlar. Tabi ki yabancı ailelerin yapılarını takdir etmiyorum ancak yine de batının iyi yanları alınmalı.
Türkiye Toplumunun kronik problemidir, kişide birey olma bilincini Siker atar, kişi hiç büyüyemez kendini değerli hissetmez, kendi iradesi ile hareket edemez.
Hali hazırdaki hareketlerimden dolayı sanırım hala büyümüş olarak kabul görmüyorum evde. Ama ben napabilirim ki içimden öyle davranmak geliyor. Kendi benliğimi mi prangalayayım?
Ama bu aralar biraz daha büyür gibi oldum orası ayrı , olgunluktan gün alır gibiyim.
onlar henüz kabullenemese bile sizin tam bir ingiliz atı ebatlarınıza gelmeniz sebebi ile en azından göz aşinalığı olarak kabullenmek zorunda kalacakları mevzudur.
o değilde 38 yaşındaki bir adamı yatağından kucağına alarak salona götüren babayı gözümde canlandırmaya çalıştım ancak sanırım gözümde bir iki kılcal damar çatladı uğraşırkene zorlamaktan.. gerçek olmadığını biliyorum da hani gerçek olsa nasıl olur lan ahahahahaha tövbeler olsun ya..
60 yaşlarındaki babamın da şikayet ettiği durum.
babası 90 yaşlarında sağlığı da biraz bozuk.
"şöyle şöyle yap sağlığına iyi gelir" diyormuş dede de alay edercesine "sen işine bak" diyormuş. adamın resmen morali bozuk la.