bu cumhuriyetin büyüklerinden miras kalandır. sarıklılıları, başörtülüleri, namaz kılanları yani müslüman olduğunun bilincinde olanları her zaman küçük göstermeye zavallı göstermeye çalışmışlardır. bunu kemal sunal filmlerinde bool bol görürüz. bu ayyaşlara göre başörtüyü okumamış cahil kesim aydınlanamadığı için medeniyeti yakalayamadığı için çağdışı olduğu için takar. hakeza sarık, cübbe ve şalvarda da öyle bir tutumları vardır. bugün başörtüsü tabusu neredeyse tamamen yıkılmış durumda. diğerleri için gösterdikleri düşmanlık hala devam etmektedir.
temizlikci olmayı kötü bir şey kabul eden elitist dinci osurmasıdır.
temizlikçi kadın olmakta kötü bir yan yok. alnının teriyle para kazanıp evine ekmek götüren eli öpülesi kadınlar onlar.
bu yobazın iyi kadın örneği de evde koca parası yiyen kocası kadar konuşan süslümanlar.
ye kürküm ye.
dizileri yapan kimselerin bunu başörtü düşmanlığıyla yaptıklarını sanmıyorum. sebep bu tip işlerde okumamış, taşradan gelmiş insanların çalışmasıdır. başörtülü kadınların iş hayatına atılma serüveni yeni başladı. ayrıca geçmişin hatalarını sürekli gündemde tutmanın kime ne faydası var?