herkesin imrendiği, kıskandığı, yapmak istediği; çok harika bir olay, bir nevi özgürlüğe ilk adım sanılır ama değildir.
Hele taşradan gelip istanbul'da aileden para almadan okumaya çalışıyorsanız daha da acınasıdır çünkü maaşınız yetmez bile. Çalışmak için bir çok derse giremezsiniz. Sene bittiğinde bakarsınız ki 200 kişilik amfiden 1 tane bile sağlam arkadaş bulamamışsındır, çünkü ne okula gidebilmişsindir, ne de okul dışı etkinliklere.
yaz tatilinde de çalışman gerekir; çünkü ailen artık hesaplarını sana para vermemek üzerine yapıyordur, ve yök'ün harç zammı haberi senin uykularını kaçırır.
Bütün arkadaşların festival festival, tatil mekanı tatil mekanı gezerken sen tatil ya da festival için yıllık izin beklemeye başlar, sigortalı bir işte çalıştığın için sevinir olursun.
Bekara karı boşamak kolaydır, mecbur kalınmadıkça yenilecek halt değildir.
eğer ortada bir aile yoksa sıka sıka(!) yapmak mecburiyetinde kalınan eylem. tabi o zaman çekilen sıkıntıların üniversite hayatı sonrasında verdiği meyveler inkar edilemez.
aynı zamanda çalışmayı gerektiri yoksa okumak neredeyse imkansızdır. beyazıt neydanına gittiğinizde geleceğin avukatlarının doktorlarının nasıl işportacılık yaptığını görebilirsiniz. ne acıdır efendim bu durum. allah kolaylık versindir.
ayaklarınızın üzerinde durmayı iliklerine kadar hissettirir.
bir süre sonra bilinçaltınızda öyle bir yer eder ki, en temel ihtiyaçlarınız için bile kendi paranızla hesap yaparken bulursunuz kendinizi.