aile

entry299 galeri67
    49.
  1. aile, aynı hayal dünyasında yaşayan bir grup insandır. bundan ibaret olmalıdır bazen.
    0 ...
  2. 48.
  3. 47.
  4. herşeydir. tek başınıza kaldığınızda yanınızda onlar olur. hastalandığınızda gözlerine uyku girmez. sizi hep düşünürler. sizin için canlarını bile verirler hiç duraksamadan.
    3 ...
  5. 46.
  6. aralarında kan bağı yahut çıkarsız-karşılıksız iletişim olan mikro topluluk.
    1 ...
  7. 45.
  8. seçme şansımızın olmaması temel problemdir. düşünsel farklılıklar ciddi sorun olabilmektedir. belirli yaştan sonra karşılıklı anlaşarak yolları ayırmak gerekir.
    1 ...
  9. 44.
  10. 43.
  11. 1yıl sonra kurmaya karar verdiğim müessese.
    2 ...
  12. 42.
  13. ziya gökalp aile adlı manzumesinde eşitliği şöyle anlatır:

    ..."ailedir bu milletin, bu devletin esası
    kadın tamam olmadıkça, eksik kalır bu hayat
    ailenin adle uygun olmak için binası
    nikah, talak, miras: bu üç işte gerek müsavat"...

    aynı manzumede "türk ilinde kadının hiçbir emeği yok mu?" sorusunu sorarak diyor ki:

    "...yoksa o mu iğnesinden kanlı süngü yaparak
    haklarını pençemizden ihtilalle alacak..."
    1 ...
  14. 41.
  15. hiç seçim şansın olmadan aralarına katıldığın tolumun en küçük grubudur. bir kürt ailesinde doğarsın ve o minicik , masum halinle "tüm kürtler şöyledir, böyledir" vs. gibi aşağılamarın muhattabı olursun. alevi doğarsın mumsöndü gibi bir iftiranın parçası olursun, çok dindar bir ailede doğarsın cahil yobaz olursun, türk doğarsın soykırımcı olursun, ermeni doğarsın ayrı dert, arap doğarsın pis olursun vs. ve işin en kötü yanı bu grupların içinde doğmayı sen seçmemişsindir ;ama toplum daha sen bile farkında olmadan, sen minicik bir bebekken ne olduğuna genellemelerle karar vermiştir...
    büyüdükçe yaşadığın çevrenin, ailenin şeklini almaya başlarsın, bu bazen şiddet kullanılarak olur, bazen sevgiyle ama istesen de istemesen de bir takım değerler sana ailenden miras kalacaktır. çok az pkk'lı bir ailenin çocuğu sonradan türk milliyetçisi olur, ya da yobaz bir ailenin çocuğu kemalist ya da ateist bir felsefecinin destekçisi... yani neye ait olacağımızı önce kaderimiz, sonra da ailemiz büyük ölçüde belirler, daha biz yeni doğmuşken...

    ne babamızı, ne kardeşimizi ne de diğer aile bireylerini kendimiz seçme şansına sahip olmuşuzdur. psikopat bir baba vardır evde belki ve biz ondan nefret ederek büyümüşüzdür, seni hep dövmüştür, alkoloktir belki, ya da eroinman... kaçmak istersin, yüzünü bir daha asla görmemek ;ama yine suçlu sen olursun ;çünkü hiç seçmediğin, kendinin belirlemediği bir babaya sırtını dönmüşssündür. toplum sana kötü evlat der çünkü onlar sadece gördükleri ile yargılamayı severler, sebepleri ile değil. aynı sorunlar ailenin bir başka üyesi ile de yaşanabilir ve herzaman sırtını dönmüş olan suçlu anlamına gelmez.

    bir de güzel ailelerde doğan şanslı insalar vardır, sahip oldukları bu büyük şansdan dolayı allah'a her gece teşekkür etmesi gereken... o tarz aileler seni karşılıksız bir şekilde çok severler, sunabilecekleri herşeyi sunmaya çalışırlar ve belki de sadece karşılık olarak iki manevi kutsal değeri beklerler sizden "sevilmek ve saygı".. siz bu kutsal maneviyatları onlara gösteremeseniz yine de sever onlar sizleri, belki kalpleri çok kırılır üzülürler ama yine de en çok ihtiyacınız olduğu zamanda onları görürsünüz yanınızda... ve sevginiz karşılıklı ise bazen sadece telefonda seslerini duymak bile eskisi gibi güçlü, mutlu hissettirir sizleri... o yumuşacık sevgili dolu ses, bir terapi gibi gelir insana...

    bir gün ölüm onları alır sizden, yanında en çok rahat olabildiğiniz, şımarabildiğiniz, ne yaparsanız yapın sevilmeye ve korunmaya devam edileceğinizi bildiğiniz o insanları... çok büyük bir acıdır...

    sonra kötü günleriniz de ya da en mutlu günlerinizde keşke yanımda olsaydı diye dilersiniz... tıpkı film ve masallardaki gibi, sizi yukarlarda biryerden seyrettiğine, kötü günlerinizde gelip saçınızı okşadığına inanmak istersiniz, belki dokunuşlarını teninizde hissetmezsiniz, ama ruhunuzda hissedersiniz, "o şu an benim yanımda sanki" der gibi... keşke gerçek olsa bunlar, bir dilekten öteye gidebilse diye üzülürsünüz... ben isterdim benimle gurur duyabilceği anlarda, en güzel mutluluklarımda, hüzünlerimde, biryerlerden beni izlesin/izlesinler...
    3 ...
  16. 40.
  17. 39.
  18. balık baştan kokar...

    büyükler gerçekten büyükse, aklı varsa (sevgiden bahsetmiyorum bile, yoksa siktirin gidin büyükler) en güzel kurumdur.
    3 ...
  19. 38.
  20. a) kendi doğrularını tek doğru olarak kabul edip buları kendi çocuklarına da kabul ettirmeye çalışan kurumdur.

    b) bazen kendi çocuklarının da bir kişiliği ve bu kişiliğe bağlı olarak farklı yetenekleri olduğunu unutup, çocuklarını inatla, kendi hayallerindeki kalıplara sokarak, sonucu "tam bir hayal kırıklığı" olan bireyler yetişmesine sebep olan kurumdur.

    c) en sağlam karşılıksız sevgiyi alabileceğiniz kurumlardan biridir.

    d) sizi hep başkalarının çocukları ile karşılaştırmayı seven kurumdur ama bir de bilseler ki, o başkalarının çocukları neler neler karıştırıyorlar...

    e) özellikle annenin kızını veya oğlunu evendirdiğinde tehlikeli bir evrim geçirerek kaynanaya dönüştüğü kurumdur.

    f) evlilikle kurulan yeni bir aile ise tamamen kumardır, tanımları iyi yada kötü yönde çok görecelidir.
    1 ...
  21. 37.
  22. varlığına özendiğim tek insan topluluğudur.
    2 ...
  23. 36.
  24. en güçlü antidepresandır.
    0 ...
  25. 35.
  26. toplumun en küçük yapı taşı. nerde öğrendik bunu? ilkokulda. her ne kadar bu yapı taşında çürümeler görülse de önemlidir bizim kültürümüzde. her şey iyi hoş da, aile kurumu gerçekten tam tıkırında mı bizim ülkemizde? tamam arada güçlü bağlar var, seviyoruz birbirimizi, önemsiyoruz, koruyoruz, kolluyoruz vs. eğer aile bunlar demekse, evet bu tam anlamıyla var bizim milletimizde, istisnalar hariç. farklı bir boyuttan bakmalı bazen.

    şöyle ki.. biraz genellemeler olacak haliyle.

    merak ediyorum bizdeki ebeveyn profili kadar çocuğunu anlamaya çalışmayan başka bir toplum var mı? sürekli kendi bildiklerini doğru kabul edip, çocuğunun isteklerini gözardı ederek, her zaman onun için en doğru kararı vereceğini düşünen, sevmenin onun ayakları üzerinde durmasını engellemek olmadığını anlamayan bir aile tipi bu.

    kendi ailesinden gördüğünü mutlak doğru kabul edip, onu kendi çocuğuna aşılamaya çalışan. bunu yaparken değişen koşulları göz önünde bulundurmayan.. bunu söylerken her dönem, her koşulda geçerli olacak ahlaki değerlerden bahsetmiyorum. daha genel geçer şeyler. bundan 20 yıl önce doğru olduğu düşünülen pek çok şey, bugün yanlış olabilir. işte bu olabilirliği düşünmeden hareket eden bir aile tipi. tamamen "bizim zamanımızda" diye başlayan cümlelerin kurulmasının nedeni.

    fazla korumacı. öyle korumacı ki, elinde imkan olsa çocuğunun yerine nefes alacak. kendinden bir parça olarak görmekle, onun da farklı bir birey olduğu arasındaki çizgiyi koruyamadan, kendi tecrübelerini paylaşmak yerine onları birer önyargı olarak çocuğunun beynine aşılamakta sakınca görmeyen bir aile tipi bu. "biz babadan böyle gördük" misali. ya da "senin yaşın kadar bizim yaşamışlığımız var" gibi. iyi güzel sen yaşadın da, nerden biliyorsun çocuğun onları yaşayacak? nerden biliyorsun durumlar aynı olacak? neden "önyargı" gibi bir tabuyu onun beynine yerleştiriyorsun ki?

    güvenmez bir aile tipi bu. sana güvenir de çevreye güvenmez ya da. bu lafı duymadan büyüyen tek bir evlat yoktur sanıyorum. oysa bilmez ki ebeveynler, bazen hata yaparak öğreniriz bazı şeyleri. hata o kadar da kötü bir şey değildir. hatta çoğu zaman olumlu özellikler kazandırır insana. büyütür, geliştirir, olgunlaştırır. her hata aslında kendine güven kazandırır, ayakları üzerinde durmayı öğretir.

    sonuç.. tek başına karar alamayan, hayatı tamamen ailesine endeksli, babasının parasına güvenen, kendi adıyla varolamayan, güçsüz gençler yetişir bu aile tipiyle. bütün bunlara rağmen "sevginin" olduğunu bildiğin yerdir aile.
    7 ...
  27. 34.
  28. ilkokulda dersten ogrendigimiz cumleyle yani en basit tanimiyla aile: toplumun en kucuk yapi tasidir. *
    1 ...
  29. 33.
  30. anne baba çocuklardan oluşan fakat artık neredeyse bütün çiftlerin birbirlerinden ayrılarak çocukların psikolojilerinin bozulmasına neden olan bir kurum. hayır madem anlaşamıyorsunuz nedir bu çocuk merakı? bencillik değil mi böyle bir "aile" ye çocuk getirmek? artık aile kavramı ya anne çocuk ya da baba çocuk oluyor.
    1 ...
  31. 32.
  32. hepimizin şu anda ihmal ettiği. ne yapıyoruz biz?
    1 ...
  33. 31.
  34. insanların sisteme isyan etmemeleri için oluşturulmuş değerlerden başlıcası. anne ve babamı çok severim, öyle öğretilmişim; dinler bunun en baştaki kaynağı, sonra kanunlar* bir de vicdan.* bizi biz yapan, sonra toplumu toplum yapan, sonra da devri tanımlayan şeyler. ama bunların hiç biri "ben"i tanımlayamaz aslında ama tanımlamakla yükümlü kılınmışız. başkalarının oluşturduğu şeyleriz, annemiz, babamız da öyle. insan böyle bir sistem içinde gerçekten şevkatli bir tanrıya ihtiyaç duyuyor. kendini oluşturana kadar her şeye kadir olan bir tanrı oluşturmak çok daha zahmetsiz; tek sorun içinde seni kemiren korku ve yapaylık hissi.
    1 ...
  35. 30.
  36. eş ve bücürlerden oluşan çekirdek birim.
    2 ...
  37. 29.
  38. anne, baba, çocuk ve uzaktan kumandadan oluşan toplumun en küçük birimi.
    3 ...
  39. 28.
  40. 27.
  41. özgürlüğün, özgür düşünmenin önündeki ilk engeldir. baskının ilk merkezi olmakla birlikte daha farklı bir duruşun nasıl olabileceği konusunda acayip düşünmelere yol açan bir karmaşadır.

    nitekim şöyle bir baktığında sadece şans ile o anne-baba-kardeş senin yanındadır ve başkalarına karşı başka kılarlar seni. Eylemlerinde de böyledir. Alt kısmı boştur haliyle.

    (bkz: tabu)
    (bkz: baskı)
    (bkz: bireycilik)
    (bkz: birey)
    (bkz: nihilizm)
    3 ...
  42. 26.
  43. kişi için vazgeçilmezlerin başında gelen topluluktur aile.
    eğer bir toplumun aile yapısı, aile anlayışı bozulmuş ise, o toplumda huzur ve güzellikler de son bulmuş demektir.

    tarihimize baktığımızda, uzun bir dönem geniş aile şeklinde yaşam sürmüşüz. daha sonra yeni çağın gereksinimleri adı altında geniş aile yerini çekirdek aile tipi ile değiştirmiş. günümüzde ise git gide aile kavramı yok edilerek, kişiye özgürlük kavramı adı altında empoze edilen süslü bilgiler ışığında tek kişilik yaşamın gerekliliği vurgulanmaktadır.

    tek kişilik yaşam ise ahlaksızlığı ve pisliği arttırarak, bireyin toplum olarak yaşama özelliğini yok etmekte, bu ise daha yaşanmaz bir dünya anlamına gelmektedir. kimsenin birbirinden haberi olmadığı, herkesin tek başına kaldığı bir dünya.
    1 ...
  44. 25.
  45. aile çekirdek ve büyük aile olmak üzere 2 ye ayrılır.yada böyle bişeye ayrılıyor.ben çekirdek bir ailenin üyesiyim.teyzemler şehir dışında olsalar da onlarla sık sık görüştüğümüz için diyebilirim ki ailemiz oldukça geniştir.
    teyzemler dışardan oldukca modern,ileri görüşlü gözükürlermiş,öyle derler hep.onlarla her oturduğumuzda da bunu dile getirirler.kuzenim arkadaşlarıyla sinemaya gider,piknik yapar.annesi olan teyzem ben ne modern bir anneyim başkası olsa böyle şeylere izin vermez diyip,yanımızda kasılır.ee bu olay bugüne kadardı.dünkü konserden sonra o modern kadınlar,ileri görüşlü çağdaş kadınlar kayboldu.bugün kendimi ortaçağda giyotine giden hatta yakılmak üzere olan cadılar gibi hissettim.hepsi birden üstüme geldi.yahu ben alışık değilim ki böyle şeylere demek istedim ama sadece sustum.biri ordan, bir daha böyle yerlere gidilmeyecek der,biri annen duysa sana ne derdi der.dedem ordan,nasıl yaptığını anlayabilmiş olmamamla beraber,her zaman yaptığı şeyi yapıp,konuyu hükümete getirip,hükümeti över.
    bu yazdıklarımı o teyzelerden birinin evinde yazıp,burdan onlara saygılarımı iletiyorum.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük