Medeniyetten ve nezaketten bihaber, içki içme adabından anlamayan zihniyetin anlayamayacağı güzelliktedir.
Tadı doyumsuzdur.
Hele o sofrada anne kişisinin şahane mezeleri, sevgiyle kenetlemiş aile bireyleri, fonda , müzeyyen senar " kırmızı gülün alı var" çalıyorsa, kadehler iyiliğe, gúzelliğe, sağlığa kalkıyorsa, bir de dostlar eşlik ediyorsa bu şahane muhabbete, baba kişisi bir şiir okuyuveriyorsa ansızın, herkes gülümseyerek dinliyorsa, dünya durmuştur, sevgi iliklerinize kadar işlemiştir o an.
Camı açıp tüm evrene duyurmak istersiniz, bu aile benim ailem, bu insanlar benim insanlarım diye...
kıymetlidir.
ailemle oturduğum rakı sofraları hep güzel, mutlu şeyler için kuruldu. hep şen şakrak başladık ve bitirdik sohbetleri. yeter ki keyfimiz yerinde olsun, artalım ama hiç eksilmeyelim dedirtir.
en son ben 15 yaşındayken babamla bira içip kızarmış tavuk yemiştik. yılbaşı akşamıydı sanırım. ahlaki ve dini meseleleri bir kenara bırakıyorum tadı da berbattı zaten. o günden sonra ağzıma bir kez alkol sürmedim ne ailemle ne dışarıda.
Rakı değil viski içmişliğim var..medeniyet ölçüsü değildir tabii ki, ama ahlaksızlık da değildir.. Size ne ulan, sizin sikik ahlaki yargılarınıza göre mi yaşayacağız, siz kimsiniz amk salyangozları