insan ne yapacağını şaşırır, kumanda senin elinde değilse sorun yoktur ama kumanda sendeyse bütün sorumluluk senin üzerindedir. değiştirsen ne olduğunu ve bu konuları anladığını bilecekler (hoş gerçi artık bilmeyen mi var seksin ne olduğunu, klasik türk ailesi kafası işte, 7 yaşındaki çocuk bile biliyor) değiştirmesen ise ya yüzün kızaracak ya da filmdeki o saniyelerle sınırlı zaman sana saatler gibi gelecek. eğer bütün bu dertlerden kurtulmak istiyorsanız en iyisi mi aileyle hiç yabancı film izlemeyin.
birgün 7 yaşındayım tv8 izliyorum, piliğine adam karıyı soyuyor yalıyor her tarafını falan yani sikişmeli bir sahne babam geldi, izledi izledi izledi bak oglum birdaha sakın böyle filmler izleme kızarım sakın ha dedi ve gitti...
eğer aileniz bu konularda hassas ise filmin konusu hakkında araştırma yapmanıza neden olan durudur. kendinizi rtük gibi hissedersiniz. sevişme sahnesinin yakalştığını hissettiğinizde kumandayı elinize alır ve ileri sararsınız zaten ahali durumu anlar ve sesini çıkarmaz.
bir saniyenin bir yıl gibi geçtiği anlardandır. herkes heykel misali ekrana kilitlenmiş ve düşünce baloncuklarında "ne bitmez sahnesin be" yazarken bir boncuk ter damlası akar alınlardan. yüksek gerilim hattı.
herkesin ciddiyetini bozmadan " hmmm.. evet.. gayet ilginç.." tarzı tavırlarla hayvan belgeselinde yeni bir şey öğreniş insan edasında davranmak zorunda kaldığı durumdur.
ergenlik öncesi, ergenlik ve ergenlik sonrası olarak üç kısımda incelenmesi gereken olay.
* ergenlik öncesi yani çocuk kısmı muhtemelen gözlerini kapatıp utanma moduna geçer hemen.
* ergenlik sonraı da aynı durumdadır çoğunlukla. gözleri kapatmasa da "şunlara bak ya neler koyuyorlar televizyona!!!" diye sitem eder.
* ergenlerin durum başka ama. gözler yerinden çıkacak gibi olur, "aç aç izleyecem!!!" modundadır genelde.
türk sinemasına konu olmuş mutemel kazalardan biridir. sosyal içerikli film diye "miki filmi" çıkması bu konudaki klasik örnektir. bu konda en çok ebeveynlerin çocukların sorularına verdikleri tepki dikkat çekicidir;
oğul birden karşısına çıkan anadan üryan kadın hakkında şaşalamış bir yorumla aşağıdaki sözleri söyler;
-baba o ne yahu
+saç oğlum o saç!
-peki bu kadın niye berbere gitmiyo baba?
+parası yok oğlum hem o doğuştan öyle!(pamela anderson'un fakir biri olduğunu daha o yıllarda anlamıştım!)
benzer bir görüntüde oğul ile babası arasındaki diyalog ile aşağıdaki gibi şekillenmiştir;
-baba peki bu ne?
+saç oğlum o saç!
-peki bu kadında niye az baba?
+o saçkıran olmuş oğlum!
daha benzer bir görüntüde ise;
-babacuğum peki bunu açıkla bana?
+saç oğlum saç!(hep aynı terane)
-bununki niye fazla baba
+saç ektirmiş oğlum(mk hani fakirdi bu karı!)
kaç yaşına gelirsen gel, utandığın durumdur. ailenin yanında sigara içmek gibi bir şeydir bu.** küçüklükten beri utanırsın, ve ailen senin hep o küçük, utangaç halini bilir. bu yüzden tek başınayken veya kafadar arkadaşlarınla, ya da sevgilinle izlerken başına geldiğinde gayet normal bir durumdur. lakin aile ile birlikte izlerken, küçüklükten beri "ayıp" öğretilmiş olduğundan, böyle durumlarda ya kafanı çevirir, telefonunla oynar, ya da sehpada duran kül tablasına, dantele dünyanın en ilginç şeyleriymiş gibi bakarsın. ha hiç gözlerini ayırmadan filmi izlemeye devam da edebilirsin. lakin kafanın içinde bir yer, sürekli başka yere bakman konusunda seni uyarır. hala daha bakmaya devam edersen, bir takım savunma mekanizmaları devreye girer. gözlerin yaşarır, burnun akar. vücudun başka bir şeyle ilgilenmen için sana bahane yaratır. bu yüzden kaçınılması zor bir durumdur.
aile bireylerinden hiçbirinin üzerinde yorum yapamayacağı durumdur. Türk örf ve adetlerine terstir çünkü. Ha, avrupa'da farklı mı, değil. En iyisi aile ile izlenecek filmi iyi seçmektir.
muhtemelen dedenizden işiteceğiniz bir azar ;
* cık cık cık..tövbe tövbe..ayıptır günahtır nerden buluyosunuz bu pis şeyleri..hayyalessela ** bi açayım da ajans dinleyelim demezsiniz.
genelde kumanda babadadır ve önce baba bir kıpırdanır tabi buna huysuzlanma da denebilir. ardından adeta gıcık tutmuş gibi bir öksürükle sevişenlerin sesi bastırılmaya çalışılır ve şok atlatıldıktan sonra zap yapılır.
babanın öksürüğüyle durumun ciddiyetini hissettirmeye çalıştığı sahnelerdir. aniden yerde duran gazeteyi eline alır göz ucuyla filmi takip ederek gazeteyi okurmuş gibi yapar anne çay bardaklarını toplayıp çayları tazelemek üzere mutfağın yolunu tutmuştur .
ortaya bir laf atıp , filme olan ilgiyi dağıtmak icap eder . Zaten herkes bunu beklemektedir , yüzler kızarmış bir şekilde . Eğer film zaten televizyonda ise çözüm filme ufak bir mola vermektir , başka kanallara bakarak .
ani bir yüz kızarması akabinde en yakın yer olan mutfağa kaçış eyleminin gerçekleştirildiği an.muhtemelen bu anı mutfakta uzun bir su içiş süzgeçteki bulaşıları seyrediş buzdolabını açıp önünde dikiliş izler.
tahmini olarak normal kategorideki bir filmde bu sahne nekadar sürebilecekse okadar oyalandıktan sonra hiç bişey olmamış gibi odaya girilir ve film kalan yerden devam eder.
(malum sahneler başlamışken...)
evlat: abooov! götürdü adam kızı vallahi...
anne: e kız da akıllı ama, nasıl ele geçiriverdi adamı görüyor musun?
(sahnede gittikçe tempo artmaktadır...)
evlat: güzel de kız ama şimdi allah var.
baba: güzel güzel olmasına da, adam neden gitti bunca olaydan sonra yine, saçma!
evlat: e çünkü kız güzel baba.
(sahnede doruk anlar yaşanmaktadır...)
anne: ay ne çok seviştiler be yeter! aaa!
baba: tavşan gibi de mi karıcım?
anne: evet yani, devamını merak ediyorum ben.
evlat ve baba: neyin devamını?
anne: filmin.
baba: haa...
evlat: kikiki!
anne: aman ne kötü niyetlisiniz be!
