Geçen gittim aile hekimine sigarayı bırakmak istediğimi söyledim. Gel kardeşim otur dedi neden sigarayı bırakmak istiyorsun dedi. Hocam içince başım dönüyor dedim. Kardeşim bu sigaradan değil dertten kederdendir. Gel dedi bi hava alalım. Çıktım doktorla dışarı o anlattı ben dinledim. Ben anlattım o dinledi bide baktım baş dönmesi hikaye. Doktorla kanka olduk şimdi birlikte içiyoruz
hastanelerin yükünü hafifletip, hekimlik hizmetini daha insana dokunur hale getirmek için kurulmuş olan isabetli bir düzendir. sözlükteki aile hekimleri bu konuda düşüncelerini paylaşırlarsa seviniriz.
parol tablet yaza yaza 12 15 bandında para alan buna rağmen kendilerine kitlenen en ufak iş yükünde anında organize olup hede hödö diyen tipler. diğer bölüm asistanları 7 bin liraya köpek gibi köle gibi çalışıyorlar uzmanlıkta da siverekte silopi de döner sermaye kovalıyorlar. aile hekimliği ya hekettiğini almalı ya da aldığı kadarını hakedecek kadar çalışmalıdır.
bi de uzmanları ciddiye alınmıyoruz felan diye kafa ütülüypor ahaha istersen doçentini ol kardeşim aile hekimisin. bitti. nokta.
Uzmanlığını okusam mı okumasam mı diye düşündüğüm branş. 3 sene asistanlığı var çok rahat sonrasında 1.5 2 bin lira fazla alıyosun.bu da 9-10 değil 11-12 almak anlamına geliyor. Evet rahat olduğu için aile hekimliği düşünüyorum.
sözlükte hekimlikle ilgili paylaşım yapıldığında doktorum diye yırtındığımızı sananları da gösteren başlıktır. meslekle ilgili entry girmek suç herhalde.
çakal okul müdürü ve öğretmenlerin, okula gelmeyen veya gelemeyen öğrencilerin verdiği veli izin dilekçelerini kabul etmeyip, rapor alacaksınız diye yönlendirdiği sağlık kuruluşlarıdır.
sen çakalsan ben senden de çakalım. orta öğretim kurumları yönetmeliğinin rapor ve izin hakkında maddeleri elimde hazır bulunmakta, gelen öğrenciye sahte rapor vermektense bu yönetmeliğin fotokopisini ve veli izin dilekçesini doldurup velisi ile okula vermesi gerektiğini söylüyorum. yönetmeliği gören çakal öğretmen izin dilekçesini kabul etmek zorunda kalıyor.
1. son zamanlarda işe giriş raporlarının verildiği kurum olarak sanılmaktadır. çakal iş yeri sahipleri, iş yeri hekimi bulundurma zorunluluğunu bildiği halde, bu hekimlere ücret ödememek için işe giriş raporları biz aile hekimlerinden alınacaktır diye işçileri üzerimize salmaktadır.
2. aile hekimliğinin asli görevi poliklinik muayenesi değil, koruyucu sağlık hizmetidir. bağışıklama, kanser tarama, kronik hastalık izlemleri gibi görevlerden arta kalan zamanlarda poliklinik yapın denmesine rağmen ülkemizde bu tam tersidir.
3. 1. basamak sağlık kuruluşu olarak hastaların ilk tedavilerini yapmak, yapılamadığı vakitte 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirme görevini yapıyoruz. ancak hastalar 15 tane prof. dr. gezdikten sonra kapımızı çalıp hiç biri çözüm bulamadı, en son size geldim demektedir. sorununu çözdüklerimiz de oluyor fakat tam tersi ilk önce bize gelmeleri gereklidir.
Uzmanlarinin 3 sene boyunca gelen hastaya yonelik: neyi nasil yapmayiz? Nasil basimizdan savariz ? Bu isten nasil kacarizin egitimini aldigi bolum. Uzmanlik denirse tabi
hastalar açısından gayet iyi hekimler açısından iyi kısımları olduğu kadar eksik kısmımları da var. mesela hastanın raporlu olmayan ilacı hekime yazacaksın diye dayatması gibi.
saygın bi hekimlik birimi. gebe takibi, aşı takibi, doğalgaz elektrik su faturası hatta Mutki'de tonca kömür almayla uğraştıran birim. Pratisyenlikte en güzeli acilde çalışmak. biraz daha yorucu ama
kafa rahat hiç olmazsa.
Bu sistemi uyduranın da yürürlüğe koyanın da evveliyatını sikeyim. Bir boka derman olmayan, insanı bezdiren, çileden çıkaran sikimsonik sistemdir.
Dün işyerinde ağır yük taşırken elimden kaymasıyla keskin demir sağ elimde uzun ve derin bir yarık açtı. Kan durmayınca ve kesiğin derin olduğunu dikiş gerekebileceğini fark edince en yakın sağlık ocağına gittim. Hemşire kanı durdurup yarayı temizleyip pansuman yaptı, 2 3 dikiş atabiliriz dedi sonra vazgeçti atmadı. Sardı kapattı. Tetanoz aşısı olman gerek dedi, tamam yapın dedim ben de. Aile hekimliğimde olmam gerekiyormuş. Neyse söve söve de olsa tamam dedim. Akşam iş çıkışı aile hekimliği kapalı olduğundan semt polikliniğine gittim, yine pansuman yaptırdım, hemşire yaraya baktı buna niye dikiş atmadılar dedi bilmiyorum dedim neyse bu saatten sonra atılmaz dikiş zaten bizde dikiş takımı da yok dedi. Bir posta küfür de onlara ettim. Şimdi bu sabah sargımın açılması ve yaranın kanamasına binaen dün gittiğim sağlık ocağına tekrar pansuman yaptırmaya gittim, yapmadılar. Neymiş aile hekimliğimde yaptırmam gerekiyormuş, dün acil olduğu için müdahale etmişler. Ya milletin işi gücü yok iki damla tentürdiyot bi sargı bezi için işten izin alıp evinin oradaki sağlık ocağına mı gidecek? Ne demek müdahale edemeyiz? Lisede yurtta kalırken de bu tip abuk subuk sıkıntılar yaşamıştım bu aile hekimliği sistemiyle. Velhasıl kelam akp nin götünden uydurduğu kime neye hizmet ettiği belirsiz ve amaçsız sistemdir.
ilk deneyimde hayalkırıklığına uğratmış sistem. anneniz bacak ağrısı şikayetiyle gitmiştir. sadece ne kadardır şikayetçi olduğu sorulur. ne muayene ne başka bir şey. bir ilaç yazılıp yollanır, hastanelerin ortopeti bölümüne git denilir. e madem olay bu, neden bu sisteme ihtiyaç var. direkt hastanenin danışmasına giderim, falanca rahatsızlığım var, hangi bölüme gideyim diye sorarım, onlar da yönlendirir. hepsi aynı değildir muhakkak. işini özenerek yapanlar da olmalı.
iktidarı tebrik ediyorum, kendisine büyük oy desteği getiren, iyi-kötü yürüyen bu sistemi yıkmak için giriştikleri çabadan, nöbet, performans, tarama gibi zırvalarından ötürü.
incelenirse bir ibret öyküdür aile hekimliği. kervan yolda düzülür diye yola çıktılar, şimdi develeri zkmekle meşguller. sürücüleri zkmeleri yakındır, yakındır da sürücüler duruverecekler mi, bilmem.
bıraksalar kervan yolda düzülecekti ama adamların deve zkmek gibi bir gizli niyetleri varmış meğer. pis herifler, sapıklar!
altyapısı düzgün bir şekilde oluşturulmadan uygulamaya konulduğu için problemleri de beraberinde getiren "sistemsizlik" olarak tanımlanabilir. kan yetersizliği ile ilgili bir problem için gittiğiniz aile sağlığı merkezinde, kan testi sonuçlarınızı ekranda görüntüleyemeyen çünkü hayatında ilk kez notebook, mause ve printer kullanmak zorunda bırakılmış (ki olabilir, onun zamanında bu teknoloji yoktu.) doktor bey, tahlil sonuçlarımı görüntüleyemediği için, beni tekrar kan vermeye yönlendirmiş çünkü sonuçların kaybolduğunu söyleyerek günü kurtarmaya çalışmıştır. bunu isterken de, iki gün sonra tekrar karşısına aynı sonuçlar için geleceğimi düşünmüş olsa da günü kurtarmaya çalışmıştır. sonuç benim tekrar kan vermeyi kesinlikle reddetmem ile sistemden anlayan biri gelmiş ve doktora yardımcı olmuştur. güler misin, ağlar mısın? doktoru kesinlikle suçlamıyorum, suçlu varsa o da doktorları bu duruma düşüren "sistemsizlik" sadece.