Seneler sonra bakınca başta kendi aileniz hayattaysa "ne kadar yaşlanmışız" dedirtir. Sonra sayfalar çevrilip unutulan akrabaların fotoğrafı göze çarpar. Ölen insanlar yâd edilir, fotoğraflar ile olan anılar film şeridi gibi göz ucundan geçer. Sonrasında albümler toplanır ve tekrar o rafa koyulur. Etkisinden çıkmak zor, bu gün ben de o etkiye girdim.
Gülümseten, iç yakan, yürek burkan, özlem hissettiren fotoğraflardır bir çoğu.
Bundan 50 yıl öncesinde bile şimdiye kıyasla ne kadar uygar, eğitimli, nazik bir zihniyetin var olduğunu görüyoruz.
Cumhuriyet balonları, kadınlı erkekli birçok eğlence, konserler, köy enstitüsü faaliyetleri, milli bayram coşkuları, dini bayramların o kutsal, kalabalık aile sofraları...
Misler gibi giyinmiş insanlar, özenli saçlar, takım elbiseler...
Aile büyüğü birçok kadının zarif, şık ve diz üstü giyindikleri etekler, tayyörler...
Hatta bazılarının süper mini kıyafetleri, o kıyafetlere öküz gibi bakmayan beyler, bir zerafet, bir asalet...
Keşke o günlerden nasiplenecek kadar şanslı olabilseydik...