türkiye mizin genç ve abaza erkeklerinin temel sorunu. şu an türkiye de 100 erkek olsa 40 ı evli ve karısını aldatmayan erkek olsa, 10 u karısını aldatmaya meğilli erkek olsa, 30 u genç ve abaza erkek olsa, 20 si ise daha pipisinden haberdar olmayan erkek olsa, yüzde 40 lık abaza ve tatmin olmayan bir dilim kalıyor. şimdi bu yüzde 40 lık dilimden elbette ki artık canına tak eden erkeklerimiz vardır. şöyle diyaloglar yaşanması muhtemeldir;
pezevenk:p abazan erkek:x
p: abi bi karı buldum tam senlik, taş gibi, sarışın ne dersin?
x: allah derim lani ne diyosun sen? nerde? ne zaman? niçin?
p: dur abi ama karı aids miş haberin olsun sonra benden bilme.
x: nefes alsın yeter aq. hadi gidelim?
--spoiler--
Geceydi...Bütün insanların çırılçıplak olduğu bir zamandı.
Onları düşünüyordum; gümüş tepsilerdeki kristal kadehlerden zamanı yudumlayan insanları düşünüyordum. irili ufaklı aynaların karşısında enseleri bembeyaz kadınlar boyanıyordu. Uzun uzun parmakları vardı kadınların.. Öpülmeye alışmış olgun dudakları vardı. Kocaman kocamandı kalçaları. O kadınları düşünüyordum.
Bir kurt bir geyiği kovalıyordu yüreğimde. Geyik soluk soluğaydı, yorgundu, bitkindi. Karların üzerinde akıp giden bir yıldız gibiydi. Koşuyordu. Koşmak kurtuluş değildi belki, ama bir ümitti. Koşmalıydı.
Oysa birer namlu ağzıydı kurdun gözleri. Avına güvenle, şehvetle yaklaşıyordu. Yeni bilenmiş, sedef saplı bıçaklara benziyordu dişleri, bütün dileği et ve kandı. istese geyiğe hemen yetişebilirdi, ama uzasın istiyordu bu şehvetli koşu, bu bütün damarlarına yayılan sarhoşluk bitmesin istiyordu.
Ben seni düşünüyordum. Çünkü geceydi. Sevişme zamanıydı insanların. Yalnızdım. Beni kuşatan duvarlar birer beyaz çarşaftı bu saatte. Kapılar tüylü, yumuşak battaniyelere benziyordu.
Ben seni düşünüyordum. Kim bilir ne güzeldin soyunduğun zaman? Nasıl kadındın?
Nasıl öpüşürdün kim bilir? Nasıl kadın kadın kokardı her yerin? Tutup avuçlarıma
sığdırıyorum seni, gözlerime, dudaklarıma sığdırıyorum.
Sensiz kahrolmak vardı. Seninle yaşamak vardı dolu dizgin. Seninle her gece birbirimizi yenilemek vardı odalarda. Odalara sığmamak vardı. Bir sel gibi taşmak vardı gecelerden. Elimi uzatsam tutabilirdim seni. Öyle yakındın. Zamana kokun sinmişti. Belki de uzaktan günlerce koşsam yetişemezdim sana. Zamana kokun sinmişti. Tuttum resmini indirdim duvardan. Duvar ağlamaya başladı.....
--spoiler--