aidiyet

entry36 galeri0 video1
    25.
  1. aidiyet, insanın en temel ihtiyaçlarından olan güven hissini doyurmak için ortaya çıkan bir duygudur.

    en tepeden bakarsak kişi kendini hangi gruba ait hissediyorsa o grubun bir ferdidir. tabi o grubun bu kişiyi aralarına kabul etmesi şartıyla. mesela anası babası farklı ırklara ait bir kişi, kendini türk ırkına ait hissediyorsa o artık bir türk tür. aynı şekilde sarışın mavi gözlü biri kürtler arasında yaşıyorsa kendini kürt olarak addedebilir. Ancak bu kişinin kürt kimliğinin kabul edilebilmesi için kürt grubu tarafından kabul edilmesi gerekmektedir.

    bu bilgiler ışığında kürt gruplardan kendini türk olarak gören, sorulduğu zaman türk olduğunu söyleyen kişiler mevcuttur. bu kişiler kürt gruplar tarafından asimile olmakla suçlanabilmektedir. Oysa asimile olmakta bir gerçektir ve tamamen kişinin tercihine bağlıdır. Yaşadığı, büyüdüğü, gördüğü ortamdan etkilenmiş, ailesinden o kültürü almış olabilir.

    türk kimliğini kabul etmeyen ve kürt kimliğini öne çıkaran kişiler ise kendilerinin türk olmaya zorlanmasını kabul etmezler. onlar için kürt grubu tamamen ayrıdır ve oraya aittir. tarih boyu bu kişilerin türk gruba ait olmaya zorlanmaları hiçbir sonuç vermemiştir. bu bir seçimdir, sadece kan meselesi değildir. seçimlere saygı duyulmalı, sınırları olan bir dünyada aynı sınırlar içerisinde yaşanıyorsa, iyi geçinebilmenin yolları bulunmalıdır. ilgili sınırları yönetenler şu zamana kadar bu iyi geçinme konusunu yönetmede pek başarılı olamadılar.

    yeni dünya aidiyet kavramına karşı çıkmakta, grubun kültürü ve yaşam şekli bir kısıtlama olarak görülmekte, bireysel özgürlük kavramı ortaya çıkmaktadır. Kavramın pozitif yönleri olmakla birlikte bu yazıda negatif yönlerinden kısaca bahsetmek istiyorum.

    mesela grup kültüründe aynı grup içerisinde bireyler, zor durumda olana yardım etme, grup mensubuna sahip çıkma, onun haklarını koruma gibi hayatta kalma ve daha iyi bir maneviyata sahip olma konusunda birbirlerine destek olmaktadır. oysa bireysel bir yaşamda bu yoktur. Kendi gücün tükendiği zaman bir destekçin olmayacak, sadece senden çıkar sağlayacak kişileri yanında görebileceksin. belki de bu sebepten bireysel yaşayanların intihar oranları oldukça fazladır.

    Yazar notu: ilgili yazı için hiçbir kaynaktan faydalanılmamış olup, tamamen yazarın kendi yorumu ile yazılmış, doğru bir başlık seçimine çokta dikkat edilmemiştir. türk ve kürt örnekleri yaşadığımız toplumun en göze batan gerçeği olduğundan örnek verilmiş olup, herhangi bir mesaj kaygısı taşınmamaktadır.
    1 ...
  2. 26.
  3. gerçek manada hayatı yaşayabilmemizin önündeki en büyük engellerden.

    insanlığın en salak icatlarındandır; bir şey olmak, bir şeye bağlılık hissetmek birçok mutsuzluğun ve problemin başlıca sebebidir.
    milliyetçi olmak, muhafazakar olmak, sosyalist olmak, rocker olmak, müslüman hıristiyan olmak, beşiktaşlı fenerli olmak, istanbullu olmak, hatta ve hatta nihilist olmak; hepsi insanı yoran ve özgürlüğünü kısıtlayan şeylerdir.

    olm bi durun lan, bir sakin olun, şundan bi iki nefes alın; bir bakın bugüne kadar yaptıklarınıza, ne olduğunuza, ne olmak istediğinize. bu mudur hayata gelmemizin amacı? nefes alın ve kıymetini bilin. doğaya çıkın, kamp yapın ormanda, bisiklete binin. çay için lan. ara ara uyuşturucu kullanın bokunu çıkarmadan. sevişin, hiçbir tabunuz olmadan ... manyak mısın sik kadar ömrünüzde kastırıyosunuz çılgın çılgın şeylerin peşinde. sosyalizim ne lan, çok mu güzel olacak o zaman yaşam. ağlamayacak mı o zaman çocuklar. milliyetçilik ne olm, çılgın mısın? hangi ideoloji dünyanın tamamına mutluluk getirmiş? niye bir şeye ait hissetmenin peşindesin nefes almanın tadına varmak vaken?
    0 ...
  4. 27.
  5. eksikliği insanı anlamsız kılan, manevi çıkmazlara sürükleyen duygu. tamamlayıcı bir his.
    0 ...
  6. 28.
  7. bir doğan çataloğlu romanı. tanrı, varoluş ve psikoloji hakkında sürükleyici bir roman geliyor. şubat 2017'de raflarda diyor tanıtım fragmanında. Yalnız garibime giden olay bir kitabın ilk defa fragmanının yapılması;

    1 ...
  8. 29.
  9. 31.
  10. mevcut contex de insanların büyük çoğunluğu aidiyetlerinin çatışması nedeni ile dengesiz bir haleti ruhiyeye sahip durumdadır. bu husus özümüz islamın bize yüklediği aidiyetler ile yenilgi psikolojisi ile kafirden ithal ettiğimiz yapay aidiyetlerin çatışması hususudur.

    emperyalizm günümüzde şekil değiştirmiş ve küreselizme bürünmüştür. küreselizm ise insanların herhangi bir aidiyete sahip olmasını istememektedir. bu nedenle bütün aidiyetlerin zayıflatılması yönünde silahlanmaktadır. bunu da ülkemizi ve bütün dünyayı medya aracılığı ile aidiyet bombardımanına tutup sonuçta kendisini hiçbir yere, zamana, devlete ve kuruma ait hissetmeyen bireyler oluşturup; boşluk içindeki bu bireyleri tek dünya-küreselizm aidiyeti altında toplamak istemektedir.
    1 ...
  11. 32.
  12. Bazı nefesler boşluğa çekilir. Göz yaşları boşluğa düşer. Yatağa büzülmüş bir beden boşluktadır. Kim var ki benimle olan dersin, kim elini zorla tutunduğum soğuk demirlerden güç almam için elimin üzerine koyuyor ki dersin. Kim benim göz yaşımı sildi ki şu ana kadar dersin. Herkes kendisi için ne kadar ağlayabileceğimizle ilgileniyor. Aidiyet bazı geceler ruhu dışına atar. Kalbin boşluğa pompalar kanını. içindeki boşluğa boşluk dolar.
    2 ...
  13. 33.
  14. insan nesli geliştikçe kurtulacağı ihtiyaç. Ama daha sürü psikolojisinden kurtulmamıza yüzyıllar var aq. benim gibi erken kurtulunca da d*t gibi ortada kalıyorsun.
    0 ...
  15. 34.
  16. Sadece Yalnızlık hissinin yoğun yaşandığı anlarda depreşen duygu. Halbuki insan yalnız doğar ve yalnız ölür. Kulların, kişinin kendisine göstereceği aidiyet, menfaatleriyle sınırlıdır. Taa ki aciz düşüp çaresiz kalıp gerçek sahibini anlayıp idrak edene kadar. Geçici herşey. Ana baba çoluk çocuk Eş Dost kardeş arkadaş ahbab yaren hepsi geçici. Tıpkı dünya gibi. Birilerine Ait olmadığına üzülürsün de lakin Bir gün gelir Hepsinin de vefasızlığını görür yaşarsın. Hemde Dibine, iliklerine kadar yaşarsın vurgunu. Sonra Hissedersin, aslında bu dünyada hiç kimseye kimseye ait olmadığını.
    1 ...
  17. 35.
  18. bodler’in

    “birçokları ise hiç tatmamıştır zevkini
    aile ocağının, hiç yaşamamıştır yani!”

    diyerek bir yönüyle tarif ve ifâde ettiği hislerden birisi.
    1 ...
  19. 36.
© 2025 uludağ sözlük