Ahtapotların ataları, bir zamanlar beton gibi sert kabuklarla çevriliydi.
Milyonlarca yıl süren evrim süreci sonunda, günümüz ahtapotlarının kabuklarını büyük bir ölçüde kaybetmiş olması sizce de şaşırtıcı değil mi?
Ahtapotlar kabuklarını niçin kaybetmişti ki?
bu canlılar ne zaman dış betonlarından kurtulup; yumuşak gövdeli ve de kıvrak bir yüzücü haline geldi?
Bilim insanlarının araştırmaları neticesinde bu sorulara yanıt bulmak artık zor değil.
Araştırmacılar bir dizi fosil ve genetik model kullanarak ahtapotlarla ilgili bilinmeyen yönlere erişmiş oldu.
Araştırma sonuçlarına göre; ahtapotlardaki bu değişimin Jura ve Cretace dönemlerinde gerçekleşmiş olabileceği bilim insanları tarafından rapor edilmiş.
Bazı modern cephalopodların (kafadan bacaklılar) ataları, Mesozoyik Deniz Devrimi adı verilen dönem boyunca kabuklarını kaybetmeye başlamışlar.
bu dönemlerde okyanuslarda deniz sürüngenleri, bazı büyük balıklar ve diğer avcıların ortaya çıkması ile birlikte ahtapotun, avcılarından kaçınma stratejisi geliştirmesinin kaçınılmaz olabileceği ve neticede canlının evrimini milyonlarca yıl sonra nihayet tamamlamış olabileceği belirtildi.
Sözün özü; günümüz ahtapotunun kabuklarından arınması avcılarından kaçmasına ya da kendisinden küçük avını daha kolay yakalamasına yardımcı olmuş.
dünyadaki en güzel hayvanlardandır. en zekisi olarak kabul edilir.
oldukça utangaç ve meraklıdırlar. yaşadıkları bölgeyi güzelleştirmek amacıyla taş, kabuk vs. toplarlar. azıcık şekilciler yani.
koloni halinde yaşamamaları zekalarının gelişmelerine neden olmuştur (ben demiyorum pek çok biyolog diyor). her kolu ayrı ayrı kullanabilirler, çok iyi avlanırlar.
bazı ülkelerde ahtapotlar sinir sistemlerinin gelişmişliği, zekası yüzünden anestezisiz ameliyat yapılamayacak canlı kategorisindedir. bu farkındalığa ulaşmayan/ulaşmak istemeyen insanlar ahtapotları döve döve öldürür ya da canlı canlı pişirir.
çektikleri acı ancak hayal edilebilir.
aslında gayet ürkek ve korkak bir hayvandır. karayip korsanlarında izlediğiniz gibi bir gemiyi yok edebilecek ne gücü nede cesareti, altar'ın oğlu tarkan'ın bir filminde de insanları yiyecek kadar aç gözlülüğü vardır. deniz altında en tenha yerlerde ürkek ürkek hayatlarını sürdürürler, korkmayınız ahtopotları seviniz.
Ahtapot kelimesi " sekiz ayaklı" anlamına gelir. Kanları mavi renk, üç kalbi ve dokuz beyni vardır. Çiftleşme sırasında erkek, dişinin her zaman sağ tarafındadır. Grup halinde yaşayamazlar.
