yazık oldu süleyman efendiye...
onu, hangi akla hizmet kodese tıktın
eyy yüce akp!? adalet ve kalıkınma partisinin mutlak surette
elinde patlayacak hamle.
kitabını yayınlayacak olan basım evinde polis an itibari ile arama yapmaktadır. kitabın basımı da durdurulmuştur. bu kaçıncı örnek. demokrasi b*k gibi bir şeymiş meğer.
en büyük sözü (bkz: dokunan yanar arkadaşlar) ergenekon davası nedeniyle meşhur olan, daha öncesinde kimsenin s....nde olmayan gazetecidir, şimdi sevinçten 4 köşedir, bakarsın aydın doğan amcası güzel mevkilere filan getirir.
Emine Ana, bir cumartesi günü 12:00'de Galatasaray'a geldiğimde yanına oturtacak mısın beni? Sen ve senin gibi sevdikleri ellerinden alınıp gidebilecek bir mezarı dahi olmayan Cumartesi Anneleri sizlerle ilgili yaptığım haberlerin hepsi aldatmacaymış. Sevdiklerinizi dipsiz kuyularda kaybedenlere yardım etmişim.
Kürt kardeşlerim; Jitemcilerin kurbanları, halkların kardeşliğini savunduğuma inanacak mısınız hala? Ben bir savaş çığırtkanı ırkçıymışım.
Babam, annem, ağabeylerim, hala gurur duyuyor musunuz oğlunuzla, kardeşinizle? Hak, hukuk, eşitlik gözeten değil kanlı cinayetlerin ve darbe planlarının gazetecisiymişim.
Yonca'm; yol arkadaşım, yoldaşlığımız devam edecek mi? Yıllardır seni kandırıyormuşum.
Kuzum (kızı için), akıl, vicdan ve adalet sahibi kızım, annenle birlikte böyle olman için verdiğim öğütlerime kulak asacak mısın artık? Güvenecek misin bana? Sana yalan söylemişim meğer.
Gazetecilik namusuma, meslek ahlakıma kefil olup beni yalnız bırakmayan meslektaşlarım, dostlarım hepinizi kandırmışım yıllarca. Yazdıklarım yalan, söylediklerim sahteymiş. Hepinizi, herkesi kandırmışım. Hep böyle gideceğini sanırken kül yutmaz polislere, savcılara, hakimlere yakalandım. Bir de malum zihniyetin medyatörlerine.
Bir anda anlayıverdiler ne iflah olmaz bir Ergenekoncu olduğumu. Irkçı, faşist, darbeci, katil değilim. Güzel yaşanılabilir bir dünyanın eşit ve adil bölüşüme dayalı sosyalizm ile geleceğini düşünen sosyalistim dedim.
Duymadılar.
Gazetecilik felsefem görmeyenin gözü, duymayanın kulağı, konuşmayanın sesi olmaktır. Ezen ve ezilen varsa ezilenin yanında saf tutarım. Üniformalı, kravatlı, takkeli her türlü iktidarın karşısında yer alırım. Çünkü sorun yaratan her zaman iktidarlar ve güç odaklarıdır. Bu yüzden onların yanında saf tutmak değil karşısında yer almak önemlidir dedim. Duymak istemediler. Ergenekon örgütünün üyesi olmayı zül sayarım dedim. "Hayır Ergenekoncusun" deyip tutukladılar. Sonra da "Gazetecilik faaliyetinden tutuklanmadı" diye açıkladılar. Benim de bilmediğim deliller varmış. Savcı öyle diyor. Açıklasın delilleri. Hepimiz bilelim. Madem gazeteci değilim neden sadece gazetecilik faaliyetimi sorguladınız? Yazdığım kitapta sizi ürküten konular var diye mi tutukladınız yoksa? Kendimi Orwell'in 1984'ünde geçen Kafka'nın Dava'sının kahramanı gibi hissediyorum. Eğer ben gazetecilik yapmadığım için tutuklandıysam bu kararı alanlar ve uygulanmasını sağlayanlar siz hukukçu musunuz? Yoksa bir hiyerarşik zincirin halkaları mı?
beter ol ulan beter. bu arkadaşa göre meğer tüm devrimcileri, metin göktepe'leri, armutlu'daki, gazi'deki devrimcileri, hrant dink'i (üstelik ergenekon tutuklamalarını yapan fethullah'ın polislerinin rolü olduğunun ortaya çıkmasına rağmen) ergenekon davasının kolu kanadı olan polis değil de mustafa balbay, deniz yıldırım, tuncay özkan vd. öldürmüş de haberimiz yokmuş. be adam insanda biraz utanma sıkılma olur. öyle ki insanlar daha tutukluyken, hüküm giymemişken bu tür iftiralar atan, suçlayan, hüküm giydiren sana ve senin gibilere herşey revadır. adam sıkılmadan aşağıdaki mektubunda geçen tüm olayları kendisinin de tutuklu bulunduğu "ergenekon"a yüklemiş. cezaevinden mektup yollamış. mektubun bir kısmı aşağıdadır:
"kardeşim arat; bir daha görüştüğümüzde bana tıpkı baban gibi sarılacak mısın yine? çünkü babanı katleden ırkçı faşist zihniyetin üyesiymişim?
emine ana, bir cumartesi günü 12:00'de galatasaray'a geldiğimde yanına oturtacak mısın beni? sen ve senin gibi sevdikleri ellerinden alınıp gidebilecek bir mezarı dahi olmayan cumartesi anneleri sizlerle ilgili yaptığım haberlerin hepsi aldatmacaymış. sevdiklerinizi dipsiz kuyularda kaybedenlere yardım etmişim.
"Şık ve Mavioğlu, soruşturma sırasında özellikle JiTEM, faili meçhuller ve Susurluk gibi konularda ele geçirilen bütün delillere rağmen bu başlıkların üzerine yeterince gidilmediğini ileri sürüyorlar."
4 mart tarihli hürriyet gazetesi sedat ergin yazısından.
jitem, faili meçhuller ve susurluk gibi konularda mevcut tüm delillere rağmen üzerine gidilmesi yerine gazetecilerin üzerine gidilmesi çok anlamlı. derin devletin kurcalanmasından neden rahatsızlık duyuluyor ki?
daha yayınlanmamış imamın ordusu kitabı üzerine son gözaltı dalgası ile gözaltına alınmış, polis otosuna bindirilirken 'dokunan yanar' diye anlayana anlamayana seslenmiş ve ileri demokrasi gereği tutuklanarak metris cezaevine gönderilmiştir.
yıllarca derin devletçilerin,darbecilerin,askerin üstüne gitmiş bir gazeteci olması bir şeyi değiştirmemiş çünkü fethullah gülen yapılanmasıyla ilgili bir kitap çıkaracağı haberi çıkar çıkmaz daha kitap yayına girmeden göz altına alınmıştır. hitler almanyasında naziler bile bu kadar yüzsüz değildi. yasadışı tutuklamadır bunun adı, başka bir şey değil.
gazetecidir, hem de sosyalist gazetecidir.
ergenekon hikayesiyle hala darbecilerin, kontrgerillanın, derin devletin temizlendiği, katliamcıların ortaya çıkarıldığı iddiasına inananlara buradan ne söyleyeceğimizi bilemiyoruz.
''imamın ordusu'' adını vermeyi düşündüğü fettullah gülen'in cemaatteki örgütlenmesini anlatan kitap nedeniyle gözaltına alındığını düşünen gazeteci-yazar.