fetöden yargılanma sürecinde ve yargılanma aşamalarında hatta cezaevi günlerinde kendisine acıdığım, ama terörist oluşum pkk'nın siyasi kadrosuna katıldığı için kendisine nefret beslediğim yazarımsı.
siyasete girmek herkesin hakkı. iyi parti'ye başvursa istanbul ya da ankara'da ilk sıradan seçilirdi, ama o teröristlerin fikirlerini savunmayı tercih etti.
devlet için ağzından rahatlıkla 'katil devlet' lafı çıkan ama mesele terör örgütünün akılalmaz vahşetine karşı çıkmaya gelince pamuk gibi yumuşacık bir dil kullanan koca balon.
patladığı iyi oldu. geç olsun ama güç olmasın demişler.
" tartışmamız gereken iktidarınızın meşru ve yapmak istediklerinizin hukuki olup olmadığıdır "
" yasaları silah, yargıyı da tetikçi haline getirme çabasına girişmiş ne ilk iktidarsınız, ne de son olacaksınız."
" artık kirli suç ortaklıklarından menkul rejiminizin derinleşmesi, kökleşmesi ve kurumsallaşabilmesine ihtiyacınız var. 251 insanın canına mal olan bir kanlı kalkışmayı, “allah’ın lütfu” diye görmenizin sırrı da burada saklıydı."
" soma’da ve pek çok yerde meydana gelen iş cinayetlerindeki siyasi sorumluluğunuz şaşaalı adalet saraylarınızın koridorlarında örtbas edilmiyor mu? "
" iktidar olmanın yarattığı kibrinizi yalan ve cehaletle yoğuruyorsunuz.
hakikati söyleyenlere yönelik saldırganlığınızı ise acizliğinizle besliyorsunuz.
ahlaksızlığınızı, yeterli gelmediğini biliyor olsanız da, yüzsüzlükle sıvıyorsunuz.
ve ne acı ki sizi ayakta tutan değerleriniz, sadece ve sadece bunlardan ibaret…"
not: sanırım mecliste daşşaklı bir milletvekili var.
daha henüz orta okuldayken ve yaşadığım ilde bulunan askeri okula girmek tek idealimken -biri- gelip, ''askeri okula gitmeyeceksin'' dedi. doğuştan askeri doktrinlerle büyümüş olarak emir gayet açık ve netti. doğuştan askeri doktrinlere ve otoriteye başkaldırıyı huy edinmiş olan ben, okuduğu kitaplardaki adamın yaptığı gibi askeri okul sınavlarına ailemden habersiz girdim. fakat ben kazanamadım. o günler bunu bir talihsizlik olarak görsemde ilerleyen yıllarda hayatımın değiştiği o anlardan biri olduğunu görüyorum. çok şanslıymışım beyler. çok.
akabinde şehir dışında gittiğim anadolu lisesinde kalacağım yurt konusunda çok alternatifimiz yoktu ve emir-komuta ne gerektiriyorsa onu yapacağımı biliyordum. emir bu sefer daha yumuşak geldi. ''köprüyü geçene kadar ayı dayı diyeceksin.'' nitekim o köprüyü geçemedim. en fazla bir sene tahammül edebildim. çelik gibi olmam öğretildi bana. beni anca kırarsınız, bükemezsiniz. bükemedilerde. hem okuldan, hem yurttan attırdılar. onlar.
baba ocağına geri döndüğümde semtimizdeki düz liseye gönderildim. en ateşli dönemlerimdi ve ''onlar'' her yerdeydi. eve dönüşümün ilk aylarıydı. okuyacak bir şeyler ararken kitaplığın diplerinde telli dosya içinde bir yığın bilgisayar çıktısı kağıt buldum. üzerinde -dokunan yanar- yazıyordu. bu ne lan dedim kendi kendime. okudukça anladım. anladıkça farkettim. farkettikçe sivrildim.
böyle tanıştım ahmet şık ile. ilk dönem gençliğim üzerinde hiç farkında olmasa dahi çok emeği vardır ahmet şık'ın. ne kadar teşekkür etsek az. bu bahsettiklerimi hepiniz anlamayacaksınız ama görmeyi bilenler ne demek istediğimi anlayacaktır.
tabi ki kemal kahramanoğlu ile birlikte. daha bir çok isim var. fakat en önemlileri kk ve ahmet şık ın raporları.
sonra ahmet şık içeriye alındı. muhalifti. haklı olduğu anlaşılınca salınıp bu sefer muhalif olduklarının muhalif olduklarına muhalefetten tekrar içeri alındı. tekrar salındı vekil oldu bilezik gibi geçirdiği konuşmasıyla meclisten uzaklaştırıldı. geçen sene yaptığı kendi deyimiyle ithamı ile binlerce kişinin duygularına tercüman oldu. gene ötekilendi.
bu düzen bozuk ahmet abi. zarlar hileli.
şimdi vaktiyle senin bana yaptığın gibi ben seni uyarıyorum nacizane ahmet abi. söz söylenecek zaman değil. şimdi yazmak zamanı. konuşulacak zamanlarda gelecek. fakat daha erken. görüyorsun. sen bildiklerini konuşma ahmet abi. sen bildiklerini yaz. çünkü kk yı susturdular. senide sustururlarsa kalem kalmayacak ülkede. bence ingilizlere fazla güveniyorsun ahmet abi. ilk günden başına gelenler ortada. bunun ikisi üçü olacak. bence ingilizlere fazla güvenme ahmet abi. olman gereken çatının altında değilsin.
o yüzler kör sağır dilsiz. okuması gerekenleri bulacak kitaplar yazmaya devam et.
Neofaşistlerin saldırısına uğramış olan gazeteci kökenli milletvekili. Söze söz ile karşılık vermek yerine kuvvet kullanarak birini susturmaya çalışmanın son örneğini kendisine yapılanlar sonrasında tekrar hatırladık.
her kim ve her ne adına olursa olsun bebek/anne öldüren katildir. ölenin ve failin kim olduğuna/siyasi kimliğine bakarak pozisyon alanlar da kana ortaktır.
sırf pkk adlı pezevenk sürüsünü kınamamak için adeta bir sibel can edasıyla kıvırtan vasıfsız.
ulan ahmet, kafasız ahmet. kaybettiklerinin farkına vardığında çok pişman olacaksın. bugün güvendiklerinden kazığı yediğinde ve yüzüne bakılmasını istediğin anda herkes tükürecek o yüze. ne yazık bu senin tercihin.