tutukluğunun devamının reddedilmesine gerekçe olarak "kaçma ve delilleri etkileme şüphesi" gösterilmesine ithafen ahmet şık için, bugün köşesinde bir başka yürekli, şerefli gazeteci umur talu'nun kaleme aldığı yazıdan bir bölüm:
"Ahmet kaçsa; üzerine yürümüş bin tür baskıdan korkar, önce kendinden kaçardı.
Kaçsa; üzerine abanmış büyük medya tehdidinden korkar, önce vicdanından kaçardı.
Kaçsa; Göktepe cinayetinden Hayata Dönüş Operasyonu'na, devlet şiddetinden korkar, olay yerinden kaçardı.
Kaçsa; elinde makinesi, polis darbesiyle yerlerde sürüklendiğinde, o meydandan kaçardı...Kaçsa; nice büyük gazetecinin yaptığı gibi, hakikatten, hakikatleri deşmekten, hakikatle yüzleşmekten kaçardı. Kaçsa; nice utanmazın yaptığı gibi, bin tür insan acısıyla boğuşmaktan kaçardı.
Kaçsa; mayın kurbanı çocuklara bir fotoğrafta hayat vermeye çabalamaktan kaçardı.
Kaçsa; çetrefilli, kan kokulu, ceset dolu nice mevzu ile uğraşmayıp kakarakikiriye kaçardı.
Kaçsa; medyada da üniversitede de, sendika mendikayla uğraşmaz, kolayına kaçardı.
Kaçsa; tutuklandığı güne kadar kendisini defalarca kuşatmış yalnız kalmaktan bıkar, sığınmalara kaçardı.
Kaçsa; büyük medyanın büyük kafalarına direnmek yerine, birçoğu gibi yalakalığa kaçardı.
Kaçsa; bunca senedir en kestirmesine kaçar, iktidarların veya darbecilerin kanatlarına kaçardı.
Kaçsa; evladını nasıl geçindireceğinin kâbuslarına koşmaz, medya aristokrasisinin evlatlığı olup rahat etmeye kaçardı."