Yüreksizlerin yıldızlar kadar olduğu güzel yurdumda, bir güneş, yalnız bir güneş varki o güneş, milletini aydınlatmak için eserler üretiyor, Kitaplar yazıyor, milletinin derdiyle dertleniyor. Aydın sanatçılığın gereğini türkiye'nin alışık olmadığı bir tarzla, bilgi ve birikimli bir fikir adamı sıfatıyla yerine getiriyor. kürt açılımı meselesinde ve Referandum sürecinde hiç bir sanatçı Ahmet Şafak kadar yürekli olamadı. Ahmet Şafak Referandumda hayır'ın rengi olan kahverengi kostümler ile konserlerinde Beyler bu vatan size neyledi derken, gündem sanatçılarının derdi '' sevgili yari''ydi.
Ahmet Şafak, konserlerim azalır diye düşünerek sahne yapmadı, milletine; bu yol çıkmaz sokak! bir durun bir düşünün titreyip kendinize dön'ün demenin mücadelesini verdi yıllarca. milletini bu alacakaranlık kuşağına sürükleyen iktidar sahiplerine bir isyandı onunkisi. Milli kimliğimizi kimliksizleştirmeye, türksüz bir devlet modeli oluşturmaya çalışanlara karşı bir başkaldırıydı. işte bu yüzden yalnız kurt diye anıldı yıllarca. idealleri uğrunda tek başınada kalsa bile büyük bir ordu, yenilmez bir savaşçı.Yalnız ve korkusuz.
Yalnız o diyebildi, akp'ye beyler bu vatan size neyledi diye.
Çünkü bir tek sanatçı o vardı
zalimlerin karşısında eğilmeyen, kula
kulluk etmek yerine millet
düşmanlarına, şahsi çıkarları pahasına
eyvallah etmeyen.
bugün istanbul Üniversitesi'nde düzenlenecek olan "Medyada Türk Müziği’nin Durumu ve Popüler Kültür isimli panele sanatçı ve fikir adamı ahmet safak'ta katılacakmış. Ilgililerin dikkatine..
komünist olmadığı için ülkücü olduğu için bazılarına göre faşistdir.onlar o hayal alemlerinde yaşaya
dursunlar ahmet şafakda şarkılarını türkülerini söylemeye devam etsin.
oğuzun duasiyla kutsanmak (2023 haber sitesinde sayın yılmaz dağcı'nın ahmet şafak hakkındaki köşe yazısı)
-oğuz'un duasıyla kutsanan değerli sanatçı ve düşünür ahmet şafakın 9 isimli albümü kapağıyla, eserleriyle hayal dünyamda küçük bir turfan seyahatına çıkmama neden oldu. ahmet şafak, kokuşmuşluğa inat, türk tarihine karşı açılan savaşlara rağmen, türkün destanlarına karşı yürütülen karalamalara aldırış etmeden oğuzun duasını albüm kapağına tesir etmiş.
omuzunu uçlarıyla döven uzun saçları, ulu ecdat kür şadın saçlarıyla özdeleşmiş. belinde kurtbaşlı kılıçın özünü teşkil eden çelik, türkün çelik kudretini yansıtmış. bakışlar ise, düşmana korku, mazluma güven vermiş. elinde tuttuğu kitap ise atsızın ruh adamı gibi. kimi zaman taşların bağrından dirilip kağıt sayfalarına sinen orhundur. kimi zaman kutadgu biligdir. kimi zaman divan-ı lügatit türkdür. kimi zaman nutuk olur. kimi zaman oğuznamedir. yani kitapsız medeniyetlere, kitapsız fikriyatlara boyun eğmeyen bir göktürk çerisi gibi çağlardan çağa uçuşmaktadır.
albümü oluşturan eserler ise bir kırmızı başlıklı kız olup oğuzun çocuklarına tarihi nasihat veriyor, bir timur ve karınca olup oğuzun çocuklarına özgüven aşılıyor. oğuzun çocuklarına yunusça sevmeyi öğretiyor. azerbaycan-türkiye diyerek oğuzelinin birliğinin önemine vurgu yapıyor. oğuzun çocuklarına sensiz yüreğimle hünkar fatihin ayasofya muhabbetine sahip çıkmasını öneriyor. ziya gökalpin mektubuyla oğuzun çocuklarına büyük dava ve çile adamlarında özlemleri, hasretleri ve sevgilileri olduğunu hatırlatıyor.
albümde bulunan eserlerle ilgili yazılacak çok şey var ama ziya gökalpin mektubundan sonra ne yazabilirim ki?!
ziya gökalp, ulu bilgin, türkün mazisi ve atisi arasında toplumsal iletişim kuran koca kam. o, diyarbakırı abnin kapısı yapmadı. o, diyarbakır amerikanın projesinde yükselen yıldız olacak demedi. diyarbakırı bölücülere teslim" etmedi. o, diyarbakırı, baküden, kerkükden ayrı tutmadı. diyarbakırlı mehmed ziya gökalp diyarbakırı oğuzun yüreğiyle sevdi, "oğuzun rüyasıyla" süsledi.
oğuzun çocukları ahmet şafakın bu son albümünü sadece müzikal olarak değerlendirmemeli. anlamalı, algılamalı, kavramalı, yaşamalı ve sezdirmeli. gelecek nesillere ziya olmalı. davudun oğulları bol yıldızlı gökkubbenin altında kudüs hayali kurarken, sen; ey! oğuzun çocuğu, ay yıldız kutsaliyetiyle asalet kazanan gökkubbesi altında kızıl elma hayaliyle yarınlara ergenekon bayramını muştulamalısın!
***
oğuzun nuruyla ziya olmak, oğuzun muştusuyla umut olmakta ancak türkçe hayal kurmak ve türkçe düşünmekten geçer.
kendisini medya tarafından yakından takip edilmeyen. sesi, besteleri, albumleriyle birçok sanatçının eline verebilecek şarkıcı demiyorum bak sanatçıdır kendisi.
buna tarkan ve onun gibileri de dahildir.
sesine, yorumuna, duruşuna, gülüşüne, öfkesine en önemlisi bağırmalarına ayrı ayrı hayran olup en son ben bu adama aşık oldum dedirten sanatçı.
ona aşık olduğumun farkında üstelik.
her bir şarkısını ayrı seviyorum ama en güzeli mavişim. bana mavi gözlü sevgilimi hatırlatır.
bana hep aşkı çağrıştırır.
sevgilim ısrarla onu beğenmese de ve de 'bunun neresini beğeniyosun' dese de kıskanarak ben ona bayılıyorum o kadar.
istanbul'da doğan sanatçı aslen Rizeli olup yedi kardeşin en küçüğüdür. Bütün öğrenim hayatını istanbul'da sürdürdü. işletme eğitimi aldı fakat zorluklar nedeniyle bitiremedi. Şu an Bakü Devlet ince sanat (Devlet Konservatuarı) Üniversitesi'nde kompozitörlük bölümü öğrencisidir. 1991 yılında gazeteciliğe başladı ve 1998 yılında gazeteciliği bırakarak müziğe hayatına başladı. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Sekiz albüm yaptı, bunlardan biri tamamen anonim türkülerdir.Diğerlerinin söz ve müzikleri tamamen kendine aittir.ilk albümü Yüreğim Yüreğinle pek fazla tanınmadı. Ancak Şahin Özer Müzik etiketiyle 2000 de çıkardığı "Yalnız Kurt" isimli ikinci albümü, yüzbinlerce müziksevere ulaşmıştır[1]. Referans sanatçının kendi resmi sitesi http://www.ahmetsafakyalnuzkurt.com Aynı zamanda bu albümün isim parçası olan Yalnız Kurt adlı şarkı sanatçının müzik hayatında ani bir yükseliş sağlamış ve kendini Türkiye'ye tanıtmasına yardımcı olmuştur.Yine söz-müziği kendine ait olan Adam Gibi,Sarıkamış,Sevdalı şehit,Kan uykusu,Yüreğinle gel,Habersiz gitme gibi şarkıları ve Gesi Bağları yorumu da hayranları arasında oldukça popülerdir.Bu şarkıların bir kısmını 2008 yılında çıkardığı "Aranıyor" adlı albümünde yeniden yorumlamıştır.Sarıkamış isimli eseriyle 2005 yılı Kral Tv Müzik Ödülleri Özgün Müzik kategorisinde "En iyi Erkek Solist" ödülü almıştır.Türkiye'nin en çok konser veren sanatçılarından biridir ve bu konserlere katılım çok yoğun olmaktadır.Türkiye'nin her bölgesinde sayısız konserler veren sanatçı ayrıca Avrupa ve Türk ülkelerinde konserler vermektedir.Azerbaycan Devlet Filarmoni salonunda konser veren ilk Anadolu Türkü olmuştur.2007 yılında Bakü'de verdiği konserin tüm gelirlerini Azerbaycan ordusuna bağışlayarak "Fahri Ferman" ödülüne layık görülmüştür.Azerbaycan'ın özellikle Karabağ sorunuyla ilgili çıkışları ve Azerbaycan'a yakınlığıyla bilinir.Karabağ ile ilgili şarkı da yapmıştır.
Sanatçının yayınlanmış 6 adet kitabı bulunmaktadır. Türk Asrına Girerken, Kavramlara Dokunmak, Yükselen Milliyetçilik ve Liberal ihanet adlı ilk üç kitabı gazetecilik yaptığı yıllarda yayınlanmış sosyal-politik inceleme eserleridir. "Kan Meclisi:1915" ve "Kurt" adlı kitapları roman, ve son kitabı "Şöhret Sanatı Öldürdü,Cinayeti Ben Gördüm" ,sanatçının sanat ve kültür alanındaki görüşlerini içerir. TGRT'de Söz-Müzik Ahmet Şafak adıyla kısa bir dönem şov programı sunmuştur. Bugüne kadar 2 televizyon filminde ve bir dizide rol alan sanatçı şu sıralar Azerbaycan'da daha önce senaryosunu yazdığı fakat çekemediği filmini tamamlamaktadır.Röportajlarında eskiden gazeteci olduğunu fakat mesleğinin artık sanatçılık olduğunu vurgulamış,bunun yanında yazarlık,oyunculuk ve yönetmenlik denemelerinin sadece bir hobi olduğunu açıklamıştır.
Sezen Aksu'nun "Açılım Projesi" münasebetiyle destek vermeyenleri "iki cihanda lekeli" olarak ithaf etmesine karşılık şu cevabı vermiş vatansever müzisyen: "Sayın Sezen Aksu, sarfettiği bu sözlerle bu milletin büyük çoğunluğuna lekeli demiştir. Çünkü açılım şeklinde yürütülen bu kampanya bin yıllık kardeşlik projemizi töhmet altına almakta, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu bu cumhuriyetin ezberini bozmaktadır. Türk milletinin büyük çoğunluğu bu açılım projesine hayır demektedir ve tıpkı sayın Aksu'nun belirttiği gibi bu açılımın karşısında durmaktadır.
Açılıma evet demek binlerce şehidimizi umursamamak demektir. Onların çocuklarını,evdeşlerini, ailesini düşünmemek demektir. Açılıma evet demek Türkiye Cumhuriyetinin şerefli vatandaşlarından bir bölümüne "öteki" muamelesi yapmak demektir. Biz sayın Aksu'dan Türk Milletinin tarihi değerlerini, siyasal değer üretme ve devlet kurup anadolu topraklarına barışı getirme üstünlüğünü kabul etmesini beklemeyiz. En büyük kardeşlik projesinin "Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk denir" anlayışında beliren Türkiye Cumhuriyeti olduğu gerçeğini unutmasına da sözümüz olmaz. Çünkü anlaşılan bir şey dir ki biz kendisiyle farklı dünya görüşlerine sahibiz. Biz vatan deriz, millet deriz, Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar olacağına inanırız. Ama bizim gibi inanmayanlara da lekeli gözüyle bakmayız. Bu sözü dolayısıyla kendisinin her hangi bir sözlük almasını "leke" kelimesinin karşılığını okumasını ve bilmeden heyecanla kullandığı belli olan o sözü geri almasını ayrıca özür dilemesini bekler ve sanatın bu coğrafyayı vatanlaştıran Türk Milletinin değerlerini gelecek kuşaklara aktarmada köprü olduğu fikrimizi yineleriz."
geçen hafta sonu çıkardığı yeni albümü dokuz'da akp'nin, kamuoyunu ikiye bölen kürt açılımına karşı şu sözleri söylemiş ve albümünde bulunan beyler bu vatan size neyledi şarkısını dinlemeye ve indirmeye açmış vatansever şanatçıdır:
"Sanatın ve kültürün en temel haklarını dile getirmeyen, ilgili kanunları çıkarmayan bir siyasi anlayışın yıkım projesi olarak rahatlıkla adlandırılabilecek bir proje için sanatçılarla bir araya gelme girişimini reddediyorum. Bu nedenle 20 Şubat'ta yeni albümün yepyeni eseri olan BEYLER BU VATAN SiZE NEYLEDi şarkımı sitemizden dinlemeye ve indirmeye açıyorum. Herkesin bu şarkıyı dinlemesi, dinlettirmesi, ulaşabileceği bütün zeminlerde dile getirmesi ve halka maletmesi dileğimi belirtiyorum.
Yaşasın Türkiye'nin Kardeşliği, Yaşasın Büyük Türk Milleti!"
yaklaşık 10 yıl önce yakından tanıdığım, telefonlaştığım, hayranı olduğum* insan-dı!
o zamanlar ülkücüyüz**, ve ahmet reisle* telefonda konuşuyoruz.
a ş- kardeşim artık genel merkezle işim olmaz.
s d k- neden reis?
a ş- bundan sonra aşk şarkıları yazıcam ben de. kimse sahip çıkmıyor. dizi çekiyorum, kimse destek olmuyor.
s d k- haklısın abi
a.ş.- biliyosun ben mustafa yıldızdoğan gibi korumalarla gezmem, halktan biriyim*, kendimi pazarlamam ama salon programlarına beni çağırıyorlar, yaylaya onu...
diye uzayan giden bir konuşmamız olmuştur. önce ahmet şafak bitti gözümde o zaman; sonra da hak yolu buldum, kurtardım kendimi kurtçuklardan!